𝒔𝒐𝒖𝒍𝒎𝒂𝒕𝒆𝒔

15 his touch

Düzenlendi 🧚🏻‍♀️

April| 16 Aralık 2017
17.35

"Bence mavi olanı giymelisin."

Arkamı döndüm. "Gerçekten mi Daniel James? Bu aralarından hiç sevmediğim."

"Bana Daniel James diye seslenmeni sevdim." Yavaşça gelip yatağıma oturdu. "Ayrıca tanıştığımız günde onu giymiştin."

"O gün bir tek bunu bulabilmiştim o yüzden." Kapı çerçevesine kollarını çapraz yaparak yaslandı. "Ayrıca Sana acıyorum." Kafamı iki yana salladım.

"Neden, acınacak halde miyim?" Güldü.

"Evet öylesin, dostum kıyafetlerinle havuza atlayacaksın!" Güldüm.

"Ah, haklısın "dostum"." Dostum kelimesini ellerini kaldırıp parmakları ile tırnak işareti yaparak.

"Uhmm, daniel?"

"Efendim mae." Bana döndü tekrar gülümseyerek.

"Üstümü değiştireceğim ama?"

"Ah." elini kafasına vurdu.

"Bu arada tina ve tate'e buraya gelmelerini söyler misin?" Kafamı kaşıdım.

"Tabi ki. Bu arada odan güzelmiş." Gülümseyerek kapıyı kapattı.

Hemen üstümde ki eşyaları çıkardım. Mavi bikinimi giydim. Onun için miydi? Ben bile bilmiyorum.

Adım sesleri gittikçe yaklaştı.
"Tık tık. April?"

"Girin." Üstümden çıkardıklarımı kapımın arkasına astım.

"Wow. Chickee, tam bir bitchee olmuşsun." Beni baştan sona süzdüler. Yanaklarımın kızardığını hissediyorum.

"Utanmana gerek yok güzel olduğunu söylüyoruz." Dedi tate gülümseyerek ama hala daniel'ın dediği şeyden dolayı canının sıkkın olduğu anlaşılıyordu.

"Tamam, anlıyorum teşekkürler." O sırada kapı çaldı.

"Gel." Dedim. Kimdi ki bu şimdi.

"Merhaba." Ashley kafasını içeri uzattı. "Gelebilir miyim?"

"Tabi ki gel." Çağırdı onu tina.

"Corbyn yukarı çıkmamı söyledi. Diğerleri dışarıdaydı galiba ondan başka kimseyi görmedim." Elinde ki poşeti yatağımın üstüne koydu.

"Mayoları getirdim. Bu arada ben Ashley." Gülümseyerek elini ilk önce tinaya uzattı.

"Merhaba ashley. Ben christina. Corbyn'in kardeşi sensin değil mi?" Elini tuttu.

"Ta kendisi." Tate'e elini uzattı by sefer.

"Tatum." Gülümsedi.

"Tanıştığıma memnun oldum."

"Hoş geldin kardeşim." Kollarımı ona açtım sarılmak için.

"Hoş bulduk." Sarıldı. "Senin için en sevdiğin mayomu getirdim ama bakıyorum ki en sevmediğini giymişsin. Kim seni bunu giymeyi ikna etti." Ayrıldığımız da gözünü kırptı.

Tekrardan yanaklarımın kızardığını hissettim. Bu seferkinin kırmızının en koyu tonu olduğunu biliyorum.

"Ben biliyorum ama neyse şimdi kendime en güzel mayoyu seçmek istiyorum." Dedi tina.

"Tamam siz seçin ben de dolabımdan havluları alıyım."

"Ashley sana bu çok yakışır sen bunu giy, tatum sen bunu, bende bunu bana biraz büyük gelecek ama sorun değil."