Düzenlendi 🧚🏻♀️Daniel| 15 Aralık 2017
20.16Tatum özel misafirlerin geldiğini söyleyince parti için hazırlandığımız jonah'ın odasından koşarak çıktım. Arkamdan gülüp bir şeyler söyledi ama net duyadım, muhtemelen dalga geçiyordum.
Aşağıya indiğimde üçününde gözleri evi izliyordu.
"Hoşgeldiniz!" Dedim neşeli bir şekilde. Sadece kafalarını salladılar. Sonra onu gördüm. Üstünde Siyah ince askılı bir elbise, elinde siyah el ve sade bir makyaj. Çok güzel olmuş, beğendim.
"Çok güzel olmuşsunuz hanım efendi." Dedim. Gözlerinin içine bakarak o da bana karşılık verdi.
"Teşekkürler bey efendi." Ufak bir gülüş. "Sizde."Bir kaç saniye artık dakikaya mı dönüştü anlayamadım. O an zaman durmuştu. Gözlerinin içinde yavaş yavaş kayboluyordum ki arkadan jo boğazını temizledi. Arkamı döndüm.
"Neyse." Derin bir nefes çektim. "Sola tarafta mutfak, burada salon üst kattada jo'nun ve benim odam, banyo falan var. Ve arka bahçede de havuz." Diyerek kabaca evi tanıtmaya çalıştım.
Salona geçtiler. Onlara içecek getirdim. Herkes bir yerlere oturdu.
"İster misiniz?"
"Bira mı?" Dedi april pek sıcak bakmayarak.
"Ee aslında biz daha 21 yaşımızı geçmediğimiz için ne yapacağımız bilemedik yani evet bu bira ama istemezseniz başka şeylerde getirebilirim." Endişe ile gülümsedim.
"Peki. Biraz değişik olacak ama elma suyu var mı?" Deyince güldüm. Demek o da benim gibi elma suyu hayranıydı.
"Tabi ki. Daniel tam bir elma suyu hastasıdır. Hepimizin evinde en az 5 koli elma suyu vardır." Dedi jonah gülerek. Sonra hepimiz gülmeye başladık.
"Bende" dedi April."Gel, istersen gidip alalım. Büyük ihtimal jo onları kilerin en derin yerine attı. Nasıl çıkaracağımı bilemiyorum." Dedim ve onu yerinden kaldırmak için elimi uzattım.
"Aynen, öyle." Diyerek onayladı jo. Benim o sırada gözüm April'deydi. Corbyn ile bakıştılar. Corbyn başıyla onaylayınca bana bakıp elimi tuttu ve elma suyunu aramaya doğru yol aldık.
April| 15 Aralık 2017
20.25Daniel'ın elini tuttuğum gibi beni kaldırdı ve Mutfağın içindeki kilere doğru yol aldık.
Kilerin içine baktığımda durumun pek iç açıcı olmadığını anladım. Her yer darmadağındı. Derin bir off çekti.
"Sorun değil bulabiliriz ya. Yani bence bira içmektense bu daha iyidir." Gülümsedim cesaret vermek istercesine.
"Tamam o zaman sen alttaki dolapların içine bak bende üsttekilere. Bulamazsak şu devasa yığının içine bakarız." dedi kilerin sonunda neyi arasan bulabileceğin yığını göstererek.
Alt dolapları armaya başladım ama bir şey bulamadım. Uzun süre sonra o yığının içine bakmaya başladı bemse hala dolaplarla devam ediyordum.
"Siz bu evi temizlemiyor musunuz?"
"Aslında ayda bir stacey, yan komşumuz gelip bir şeyler yapıyor ama bu ay gelmedi."
"İsterseniz bir ara gelirim temizleriz. Hem siz böyle toz içinde nasıl yaşıyorsunuz?" Dedim iki parmağımla dolap kapağının üstünü silip tozları ona göstererek. Yüzü kızardı.
"Utanmanı gerektirecek bir şey yok. Eğer annem olmasaydı bizim evimizde böyle olurdu, büyük ihtimalle daha da kötüsü." Güldüm.
Bir süre sonra derin bir nefes alıp buldum! Diye bağırdı. Koliyi alıp mutfaya yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒔𝒐𝒖𝒍𝒎𝒂𝒕𝒆𝒔
FanfictionNew York'ta ailesi ile yaşayan ve sadece be sadece bir arkadaşı olan bir kız. Bir gün aile yemeğinde babası tarafından Los Angeles'a taşınacaklarını öğrenir. New York'tan ayrılmak ona zor mu gelecektir kolay mı? Veya gittiği yerde çocukluğundan kal...