1.0

14.2K 1.4K 517
                                    

"Toprak yağmura ben sana aşık olduk yeniden. İmkansız gibi görünen bu mesele. Girdi aklıma her gece tanıdık bi melodi, sen miydin sebebi?"

"Öyle işte, çok mutluyum! Sende Çağan'a anlatırsın, ben kapatıyorum."

"Tamam, çok sevindim senin adına. Görüşürüz."

Gülümsemekten ağrıyan suratım eşliğinde telefonu kapattım. Eser, Beliz'e hislerini nasıl itiraf ettiğini anlatmıştı. Tahmin ettiğim gibi Beliz'in de ona karşı duyguları vardı ve dediğine göre Beliz'in iş çıkışında daha iyi konuşmak için yemek yemeye gideceklerdi. İkisi için de çok mutlu olmuştum çünkü her şeyin en iyisini hakediyorlardı.

Eser'in dediğini yapıp olanları Çağan'a anlatmak için Whatsapp'a girdim.

Melodi: Çağaaaaaaaaaaaaaaannnnn

Melodi: Sana anlatmam gereken şeyler var gel hadi

Çağan çevrimiçi

Çağan yazıyor...

Çağan: Geldim geldim

Melodi: Eser aradı az önce hazırsan olanları anlatıyorum

Çağan: Hazırım da

Çağan: Elimi yaktığım için yazamıyorum, arasam olur mu?

Kaşlarımı çatıp endişeyle rehbere girdim ve Çağan'ı aradım, hemen açmıştı.

"Nasıl yaktın elini? İyi misin?"

"İyiyim, sorun yok. Kahve döküldü sadece."

Rahat bir nefes vermiştim. "Dikkat etsene biraz."

"Sakin ol çilli, elim sakat kalmayacak. Kahve ılıktı, canım yanmadı. Sadece sesini duymak için öyle dedim."

Kaşlarımı çattım. "Normalce arasam konuşsak desen hayır demem zaten, niye beni endişelendirdin?"

"Ne bileyim, azıcık heyecanlı olsun dedim."

Göz devirip güldüm.

"Ayrıca endişelendin mi sen?"

Keyifli sesi kulağıma ulaşırken dudağımı ısırdım. Bilinçsizce verdiğim tepki yanlış anlaşılmıştı.

Kimi kandırıyordum ki, basbaya endişelenmiştim işte..

"Elimi yaktım deyince endişelendim elbette."

"Pekala.." Mırıldanarak konuşup devam etti.

"Anlat bakalım, ne yapmış bizim kerata?"

Sırıtıp ayaklandım ve evin içinde tur atmaya başladım.

"Gitmiş kafeye, içeri girdiği gibi heyecandan nasıl yaptıysa kendi ayağına takılıp düşmüş. Beliz tabii görmüş hemen yardım etmek için gelmiş. Elini uzatmış kalksın diye, bizim salak elini tutmuş kızın 'Ben sana aşık oldum' demiş. Kız şok olmuş, birkaç dakika salak salak birbirlerine bakmışlar. Beliz kendine gelip teşekkür falan etmiş, Eser ona aşık oldu diye. Daha sonra bakmış Eser'in kalkacağı yok, o da yere oturmuş ve 'Ben de sana aşık oldum' demiş. Eser sadece bu kadarını anlattı, umarım hikayenin geri kalanı da bu kadar utanç verici değildir. Gerçi Eser'den pek de iyi performans beklememek lazım, alevli şortla gidecekti az daha."

Çağan'ın kahkahaları kulağıma gelirken kocaman gülümsedim.

"Biraz hızlı gelişmiş olaylar sanki."

Dediğine gülerek başımı salladım. "Biraz.. Sen ne taktik vermiştin ona?"

Merakla sorduğum soruya güldü.

"Taktik falan vermedim aslında, sadece içinden ne geliyorsa söylemesini istemiştim ama bu kadar açıksözlü ol da demedim. Her zamanki gibi aşırıya kaçmadan yapamıyor eşek sıpası."

"Klasik Eser işte."

Cama düşen yağmur taneleri sessiz evde hoş bir tını yaratırken perdeyi aralayıp dışarı baktım.

"Yağmur yağıyor burada."

"Toprak yağmura, ben sana aşık olduk yeniden.."

Çağan'ın sesi beni anında gülümsetirken şarkının devamını söyledi.

"İmkansız gibi görünün bu mesele. Girdi aklıma her gece tanıdık bir melodi, sen miydin sebebi."

Sesinin güzelliği şarkının güzelliğini geride bırakırken içimde inanılmaz bir huzur vardı.

"Sesin gerçekten çok güzel."

Samimiyetle kurduğum cümleye güldü.

"Teşekkür ederim. Senin sesin de çok güzel."

"Teşekkür ederim." dedim gülümseyerek.

"Birbirimizi yeterince övdük mü?"

Alayla konuşurken görmese de başımı salladım.

"Övdük bence."

Aramızda ufak bir sessizlik olurken uzun zamandır soru sormadığımı farketmiştim.

"Hadi yine benim bilmediğim bir şey itiraf et."

"Hmm..." Düşündüğü birkaç saniye sonrasında konuştu.

"Yatağımın yanındaki komidinde senin resmin var."

Kaşlarım şaşkınlıkla yukarı kalktı.

"Gerçekten mi?"

"Evet, uzun bir süredir orada duruyor. Artık alışkanlıklık oldu, sana bakmadan uyuyamıyorum.."

Dudaklarımı bir şeyler demek için aralarken konuşamayıp geri kapadım.

"Şey.. Ne diyeceğimi bilemedim."

"Bir şey demene gerek yok. Sen de benim bilmediğim bir şey itiraf et bakalım."

Derin bir nefes aldım ve az önceki etkiden çıkıp düşünmeye başladım.

"Biraz zor olacak ama.."

Gülerek söylediği şeye güldüğümde aklıma bir itiraf gelmişti.

"İtiraf ediyorum, seninle konuşurken sürekli gülüyorum."

Dudağımı ısırıp ne diyeceğini bekledim. Normalde biriyle konuşurken sürekli gülmek bazı insanlar tarafından yanlış anlaşılabilirdi fakat öyle bir durum yoktu.

Şu anlık.

"Öyle mi?"

Hafifçe başımı salladım. "Evet."

"Sevindim, seni güldürebilmek güzel."

"Ama gülüşünü görememek kötü."

Cümlesinin devamını getirdiğimde gülmüştü.

"Ne diyeceğimi de ezberlemişsin çilli."

"Aklımda kalmış.." Mırıldanarak konuştum.

"Her neyse. Eser eve gelince kesin seni arar o zaman daha detaylıca öğreniriz."

"Pekala, görüşürüz o zaman." dediğine sırıtarak cevap verdim.

"Görüşür müyüz sahiden?"

"Bunu demek için can atıyordun, değil mi?"

O görmese de başımı salladım.

"Evet."

"Görüşürüz sahiden.."



SURPRIZE! BAYRAM ŞEKERİ OLARAK BEN VE ÇOCUKLARIM VAR YER MİSİNİZ?🙃

Hazır bayram, neden bölüm yayımlamayım ki dedim. Bölümü nasıl buldunuz? Bence tatlı bir bölümdü :)

Sizi seviyorum, öptüm KOCAMAN😘

İnstagram👉🏼misslala_hikayeleri 

Müzik Kutusu / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin