♡Görev-Pişmanlık♡

229 18 42
                                    

Şortumu giyip aşağı inmiştim biraz sonrada yaprak gelmişti mayoyu giymişi ama ayriyetten üstüne şortta giymişti gene açık olmama kaprisleri falan herhalde.
Y:Ee ne duruyorsun atlasana havuza.
B:Bu seni hiç alakadar etmez ne zaman istersem ozaman girerim.
Y:Aman girmessen girme be senlemi uğraşıcam.
Bu kız kendi kendine triplere girmeye bayılıyor.
Havuza giresim varken sırf o havuza atla dedi diye o his içimden gitmişti bende ters işliyordu durumlar.
Y:Lan gelsene işte ne duruyorsun orda.
B:Çok konuşuyorsun be ufaklık.
Y:Sensin be ufaklık.
B:Aynen yaprak 1.92 boyumla ufaklığım ben.
Y:Bende ufak değilim.
B:Senin çeneni çekemiycem o yüzden yav he he diyoyorum ve bu konuyu kapıyorum.
Y:Ay kıçımın kenarı.
B:Senin kıçın benim kadar mükemmel mi ki,cevap veriyorum hayır.
Y:Ay havalara bak,kıçıma kaş göz çizsem senden daha yakışıklı olur bu neyin havası.
B:Birazdan yalan söylemekten çarpılcan, haberin olsun.
Y:Ay senle didişemicem gel havuza işte yüz.
B:İstediğim zaman yüzerim sanane acaba.
Y:Tamam ozaman siktir git bari içecek getir.
B:Lan ben senin hizmetçinmiyim,sana hizmet etmek gibi bir zorunluluğum yok ne istiyorsan sen siktir git al.
Y:Ay aman senden birşey isteyende kabahat.
B:Sen benden birşey istemedin ki direk emrettin.
Y:Sanki rica etsem getirecekmiydin?
B:Bir dene bakalım.
Y:Barış bana içecek getirirmisin?
B:Tabikide hayır.
Y:Senden başka birşey beklenmezdi zaten.
B:Yaprak.
Y:Efendim?
B:Bi sus be.
Y:Susunca nolucak acaba beni kaçırırken bunları düşünecektin.
B:Bukadar konuşçağını nerden biliyim lan ben,yada erkek gibi kız olduğunu 7/24 senin gibi kızlarla takılmıyorum ki sende bir anormallik varsa benim suçum ne.
Y:Ay bana anormal diyene bak kaçırdığı kişiyle havuza giriyor.
B:Ben sadece sana iyi bakma görevini yapıyorum asıl anormal sensin seni kaçıran kişiye karşı çıkmaya çalışıyorsun.
Y:Çalışmıyorum direk karşı çıkıyorum.
B:Yaprak seni şu suda boğmamı istemiyorsan sus.
Y:Hadi boğsana bekliyorum.
B:Emin misin?
Y:Evet eminim sıkıyorsa yapsana hadi.
B:Beni sınamaya çalışma.
Y:Sınıyorum lan hadi nolucak gel boğ.
B:Yaprak sınırlarını aşıyorsun ben senin düşündüğün kadar sakin biri değilim gözüm dönerse kötü olur.
Y:Senin gözünün dönmesini sikleyenmi var hadi gelip boğsana,noldu yemedimi.
~Yaprağın yanına havuza atlayıp yaprağın boynundan yakaladım ve sıkıp havuzun altına kafasını soktum.~
Bir süre sonra aklım başıma geldiğinde kendime baktım havuzda napıyordum yanıma baktığımda hareketsiz duran yaprağı gördüm.
Napmıştım ben eğer ona zarar geldiyse...
Hızlıca yaprağı sudan çıkarıp çimlerin üstüne yatırdım ve nabzını kontrol ettim.
Şükürler olsun ki nabzı atıyordu boynunda beş parmağımında izi vardı napmıştım ben yine gözüm dönmüştü.
Yaprak büyük ihtimal su yutmuştu sunitenefüs yapmam gerekiyordu nabzıda yavaştı zaten.
Yaprağın yüzüne eğilip sunitenefüs yapmaya çalıştım.
Bir kaç sunitenefüsten sonra sonunda yaprak öksürüp suları püskürmeye başlamıştı.
Yaprağın kafasından tutup ona baktım.
B:İyimisin?
Y:İy-iyiyim.
B:Ben şey,şey ben.
Y:Sen ne be sen ne az kalsın öldürüyordun beni manyak herif.
B:Benim şey gözüm döndü bir an,o an ne yaptığımı farketmedim,ama seni uyardım sakin olmadığımı sinirli bir yapım olduğunu söyledim ama sen beni dinlemeden üstlemeye devam ettin.
Y:Dinlemek istemiyorum gidiyorum ben.
Yaprak ayağa kalkıp eve girmişti.
Eğer yaprağa birşey olsaydı napardım bilmiyorum yani durumu patrona açıklayamazdım böyle saçma bir didişme yüzünden yaprağın öldüğünü duysa bende büyük bir ceza alabilirdim patronu geç kız boş yere ölmüş olurdu ölmesine üzülürmüydüm bilmiyorum ama böyle boş birşey yüzünden ölmesi yani bazen aklıma gelebilirdi.
Bende yerden kalkıp eve girdim,odama çıkıp üstümü değiştirdim ve biraz sakinleşmek adına yatağıma uzandım.
Yaprak napıyor diye düşünmeden duramadım.
Yataktan kalkıp yaprağın odasına ilerledim,kapıya geldiğimde kendimi belli etmiycek şekilde kapının yanından yaprağa baktım.
Gözleri hafiften dolmuş boynuna nerden bulduğunu bilmediğim bir krem sürüyordu el izimi hâlâ netlikle boynunda görebiliyordum.
İçim birazda olsa burkulmuştu kendimi nedense affetirme gereğinde hisediyordum yani çok büyük birşey değil ama ona güzel yemekler hazırlayabilirdim.
Mutfağa girip buzluktan kıymayı çıkardım ve malzemeleri ayarlayıp kıymayı birsürü köfte haline getirdim sonrada patatesleri soydum.
Yemek işini bitirince köfteli patatesi firına verdim.
Patatesi soyarken ıslattığım prinçlerdi hazırdı.
Hızlıca pilavıda yaptım,yanına başka ne yapabilirim diye düşünüyordum acaba başka çeşit bir yemekmi yapsaydım.
Ve bukadar yemeği nerden öğrendiğimi sormayın.
Fazla olmayacak şekilde sarmada yapabilirdim herhalde hem aklıma gelmişken canım çekmişti zaten kesinlikle yapmalıydim.
Sarmanın içini hazırlayınca hafiften sıcak suda haşladığım yaprakları alıp sarmaya başladım.
Ne çok kalın nede çok ince sarıyordum orta düzeydi hoş görüncek şekilde sarınca,sarmayıda ocağa koymuştum.
Pilav olunca altını kapayıp fırındaki yemeğe baktım onunda olmasına fazla kalmamıştı.
Bir süre sonra yemeklerin hepsi hazır olmuştu güzelce sofrayı kurdum yemekleride tabaklara doldurdum kolamızıda bardaklara doldurdum küçük tabaklarada yoğurt koydum sofra hazırdı sıra yaprağı çağırmaktı.
Üstümdeki önlüğü çıkarıp anlımdaki teri sildim ve odaya ilerledim.
Yatakta yatmış boş boş duvara bakan yaprağı gördüm gözlerim boynuna iliştiğinde kırmızıdan morarmaya dönmüş parmak izlerimi gördüm içim yine bir kötü olmuştu.
Yaprağa seslenmek istiyordum ama sanki nefesim kesilmiş sesim çıkmıyordu.
Ne kadar çabalasamda bir türlü ağzımı açamıyordum bana noluyordu böyle kendimi toparlamalıydım.
Kendimi toplayıp yaprağa seslendim.
B:Yaprak.
Sesim nazik bir tonda sessiz çıkmıştı yaprak yüzüme bakmaya bile tenezül etmiyordu.
Y:Efendim.
Sesinde o kötü ton vardı,sanki bütün ağlama isteğini içine atmıştı ve o istek boğazında takılı kalmıştı birazdaha konuşsa sanki ağlıyacaktı.
Gözlerinin dolmaya başladığını görüyor gibiydim.
B:Ben sofrayı hazırladım,yani yemek yemeye gel.
Y:İstemiyorum.
B:Ama sana özel olarak hazırladım.
Y:Odadan çıkarmısın.
B:Yap-.
Y:Çık lütfen.
B:Yap-.
Y:Çık dedim.
Kapıdan yavaşça içeri girip yaprağın yatağının yanına çöktüm tam elimi uzatırken yaprak ürküp geriye kaçmıştı cidden şuan benden korkuyormuydu peki ben neden benden korksun istemiyordum alışmışmıydım yoksa vicdan azabımıydı bilmiyorum.
Elimi uzatıp yaprağın saçını okşamaya başladım,yaprak şaşırsada sesini çıkarmadan duruyordu.
Sonra yaprağın yanağında süzülen göz yaşını gördüm kafasındaki elimi çekmeden öbür elimlede göz yaşını sildim.
Bana ne oluyordu bilmiyorum ama şuan yumuşacık biri olduğumu farkediyordum.
Yanağında olan elimi hafifçe boynuna doğru kaydırdım.
Parmaklarım şuan benim yaptığım yara izinin üstünde dolanıyordu.
Hafifçe eğilip yaprağın boynundaki yara izinin üstüne minik minik öpücükler kondurdum sanki kendi yaptığım yarayı iyileştirmek istercesine.
Kafamı kaldırıp akan göz yaşının ordan öptüm sanki benim yüzümden akan gözyaşlarını durdurmak istercesine.
Geri çekilip yaprağın gözlerinin içine baktım dolu gözleriyle masumca bana bakıyordu.
B:Yaprak ben cidden böyle birşey yapmak istemezdim,sadece benim elimde olmayan bir şekilde gözüm dönüyor ozaman hiçbirşeyi farketmiyorum,yine sinirlenince gözüm dönmüş yoksa ben bilerek isteyerek sana böyle bir zarar vermem,cidden üzgünüm beni affetmeyip cezalandırabilirsin ama kendini aç bırakıp cezalandırma gel yemeğini ye aç aç kalmana izin veremem sonra uyumak istersen uyursun ama şimdi gel ve karnını doyur.
Yine sesim en masum en şevkatli bir tonda çıkmıştı.
Y:Peki,yemek yiyicem.
Yatağın yanından ayağa kalktım ve yaprağı kucakladım.
Yaprak yine sesini çıkarmadan öylece duruyordu.
Yemek masasına geldiğimizde yaprağı sandalyesine oturttum ve kendi sandalyeme geçtim.
Y:Bunları sen mi hazırladın?
B:Evet,hepsini senin için hazırladım,hadi yesene.
Yaprak yemeğini yemeye başlayınca bende kendi yemeğimi yemeye başladım.
Hem yaprağı izliyor hem kendi yemeğimi yiyiyordum.
Yaprak tabağındaki fırında köfte patatesini bitirince ayaklanıp tabağı aldım yaprak anlamsız gözlerle bana bakarken tabağa pilav doldurdum ve tekrar tabağı yaprağın önüne koydum.
Yaprağın yemek yiyişini izlerken ben doymuştum yani geneldede pek fazla yemek yemem.
Yaprak pilavınıda bitirince bana baktı benden sonrada tabağıma.
Y:Sen hiçbirşey yememişsin.
B:Yedim ya görmedin mi?
Y:Hayır yemedin,niye yemedin?
B:Seni izlerken doydum.
Y:Öyle şey olmaz o tabak biticek bana bütün yemekleri nasıl yedirdiysen sende yiceksin.
B:Ben doydum yaprak,ben normaldede fazla yemek yemem hem acıkırsam daha yemek var sonra yerim.
Y:Hayır kabul etmiyorum.
Yaprak kendisiyle beraber sandalyesini çekip yanıma geldi,benim tabağımı kendi önüne aldı.
Çatala yemeye batırıp ağzıma uzattı.
B:İste-.
Y:Açarmısın ağzını.
B:Tok-.
Y:Açarmısın ağzını.
B:Aç de-.
Tam bir cümle söyleyecekken yaprak yemeği ağzıma tıkmıştı.
Bu kız niye bukadar inatçıydı ki anlamıyorum.
Yemek bitinceye kadar,yaprak zar zor yemekleri ağzıma tıkmıştı.
Y:Heh aferim bitti.
B:Tamam şimdi istiyorsan odana gidebilirsin ben mutfağı toplayacağım.
Y:Mutfağı toplayıp yanıma gelsen.
B:Peki öyle yaparım sen geç odana.
Yaprak mutfaktan çıkıp odasına giderken bende mutfağı toplamaya başlamıştım.
Makine zaten boştu bulaşıkları hızlıca makineye yerleştirdim yemekleri daha küçük bir kaba alıp dolaba koydum ve çıkan tencereleride makineye koyduktan sonra makineyi çalıştırdım ve ellerimi yıkayıp kuruladıktan sonra yaprağın odasına gitmek üzere yürüdüm.
Yaprak yine uzanmış boş boş tavana bakıyordu,yine yavaş adımlarla yanına yaklaştım.
Yaprak beni görünce yatakta yana kaydı.
Y:Yatarmısın?
B:Neden ki?
Y:Nedenini sormadan yatsan.
B:Peki.
Birşey demeden yatağa yaprağın yanına uzandım.
Yaprak kendi tarafındaki elimi yana doğru açtırıp kolumun üstüne yattı ve göğsüme doğru yaslandı niye benle yatıyordu ki.
Y:Yalnız yatmaya alışık değilim hem yalnız yatmayı sevmiyorumda ben uyuyana kadar yanımda yatsan olurmu?
B:Olur ama ışığı kapatsaydık.
Y:Yok kapatmayalım.
B:Neden?
Y:Ben karanlıktan korkarım.
B:Ben yanındayım.
Y:Peki.
Yanımda olan düğmeye basıp ışığı kapattım,ışığı kapayınca yaprak birazdaha yanaşmıştı bana,bende küçükken karanlıktan korkardım ama insan zamanla siyaha,siyahla bütün olmaya dost olmaya alışıyor.
Boşta olan elimle yaprağın saçını okşuyordum belki daha hızlı uyumasına yardım ederdi.
Bir süre sonra yaprağın uyuduğunu farkettim ama elimi saçlarından çekmeden saçlarını okşama devam ettim.
B:Özür dilerim,seni böyle bir duruma maruz bıraktığım için özür dilerim,seni üzdüğüm için özür dilerim,sana bu hayatı mecbur kıldığımdan özür dilerim,ben sana iyi davranamadığım için özür dilerim,seni sevdiklerinden uzak tutuğum için özür dilerim,seni bu sıkıcı ortamda bıraktığım için özür dilerim,bunları yüzüne söyleyemediğim için özür dilerim,aslında bakarsan ilk özür dilediğim insansın ama bu özürüde sen duymuyorsun,belki başka bir şartta tanışsak iyi bir arkadaş olabilirdik ama bu durumda sana yakın iyi olamadığım için özür dilerim.
Birde patronun istediği görevi yani yatakta beraberken fotoğrafı çekmeliydim.
Telefonu zar zor cebimden çıkarıp kamerayı açtım yaprağın dudaklarına birazdaha yaklaştım yani aramızda 1 2 milim vardı o pozisyonda iki üç foto çektim ve geri çekildim.
Yaprağın saçlarını okşamayı bırakıp saçına bir öpücük kondurdum ve yaprağı uyandırmayacak şekilde yataktan kalktım.
Fotoğrafları patronun elemanına atarken kendi odama doğru yürüyordum.
Odaya girince yaprağın telefonunu bulup bir iki ayar yaptım.
Yaprağa telefonunu verebilirdim yani kimseye mesaj yazamaz arayamazdı uygulamalardada bunu ayarlamıştım birde bu aynı işlemleri benim bilgisayara yapmıştım.
Sonra bir kağıt alıp üstüne
"Uslu Kullan ;)" yazdım ve notla beraber telefonu ve bilgisayarı alıp yaprağın odasına koydum ayriyetten benim odamdaki gece lambasını yaprağın odasına getirdim hem benim hem onun lambası bu odayı baya aydınlatırdı korkmasınada gerek kalmazdı.
Yaprağın odasında işimi halledince kendi odama gittim ve yatağa uzandım.
°Mutlu,huzurlu bir yerdeydim,yanıma baktığımda onu gördüm,yine o harika gamzelerini göstere göstere masumca gülüyordu bana.
B:Sevgilim.
X:Efendim sevgilim.
B:Hiç,sadece doya doya sevgilim demek istedim.
X:Seni çok sevdiğimi biliyorsun değilmi?
B:Tabiki biliyorum bende seni seviyorum.
X:Ben ne istesem yapasın değilmi?
B:Tabiki ne istiyorsun sevgilim.
X:Mutlu olmanı.
B:Ben seninle mutluyum zaten.
X:Öyle değil hayatına devam etmeni istiyorum beni kalbinin derinlerine bir yere göm,kalbine başkasını almayı dene mutlu ol sevgilim sen iyi birisin kötü ve soğuk biri olmana gerek yok o içine gömdüğün barışı tekrar gün yüzüne çıkar.
B:Sevgilim sen nediyorsun böyle,senden başkasına kalbimi nasıl alayım.
X:Sevgilim ben artık yokum bunu biliyorsun hayatının sonuna kadar yalnız kalamazsın duygularını gizleme o güzel kalbini başkalarınada açmayı dene emin ol bu beni üzmez aksine mutlu eder seni üzgün değil mutlu görmek istiyorum sevgilim.
B:Ben cidden iyi birimiyim sevgilim?
X:Sen hayatımda tanıdığım en iyi en merhametli kişisin sadece o iyi barışı içine gömüp hiç beceremediğin barışı ortaya çıkarıyorsun kötü olmaya devam edebilirsin ama mutluda ol o kalbini artık birilerine aç.
B:Ben seni nasıl unutup başkasını sevebilirim ki?
X:Ben senin ilk aşkınım,ilk aşklar hiçbirzaman unutulmaz ama bu kalbini başkasına açamayacağın anlamına gelmez beni mutlu etmek istiyorsan mutlu ol sevgilim başka birini sevmeyi dene.
B:Senin için,deneyeceğim.
X:Bak şurdaki kızı görüyormusun.
B:Evet görüyorum bu yaprak,yoksa onamı kalbimi açmamı istiyorsun.
X:Yok öyle değil kalbini açacağın kızı sen seçeceksin ben değil ben sadece o kıza iyi davrandığını söylemek istiyorum yani her kaçıran keşke senin gibi olsa ona kötülük yaptığını düşünüyorsan öyle düşünme çünkü sen ona merhametlisin içinde aşk hissi olmasada normal bir sevgi hissi var biliyorum ona karşı iyisin ama birazdaha iyi olmayı dene olurmu.
B:Ol-olur.
X:Seni çok seviyorum.
B:Bende seni çok seviyorum.°
Yataktan ter içinde kalktım,havaya baktığımda havanın aydınlık olduğunu gördüm sabah olmuştu demek ki,acaba yaprak uyanmışmıydı veya bu rüya neyin nesiydi cidden onun istediği birine kalbimi açmammıydı kafam karışmıştı.
Yataktan kalkıp lavaboya girdim,banyoya girip hızlı bir duş aldım,üstümu giyinip yaprağın odasına doğru gittim ama yaprak odasında yoktu.
Bilgisayarla telefon odada duruyordu acaba yaprak neredeydi.
Eve dolaşa dolaşa aşağı salonla mutfak katına indim.
Mutfağa baktığımda yaprağı gördüm kahvaltı hazırlıyordu saçlarını yukardan topuz yapmış üstünede benim aldığım takımlardan birini giymişti yani çok kısa olmayan bir şort ve birde hafiften dekolteli bir tshort.
Neden bilmiyorum ama bu doğal haliyle gözüme tatlı gelmişti.
Ay yine ne saçmalıyordum ben,yaslandığım duvardan çekilip mutfağa doğru ilerledim.
Y:Günaydın,uyanabildin sonunda.
B:Niye saat kaç ki?
Y:11 falan herhalde.
B:İyi ya çok geç değilmiş.
Y:Yok o anlamda demedim,seni birçok kez kaldırmayı denedim ama kalkmadın.
B:Yani uykum derindin biraz.
Y:Orası belli,bende seni uyandırmayı denicektim şimdi yine ama sen kalktın zaten.
B:Şey,boynun birazdaha iyimi.
Y:Düne göre daha iyi.
B:İstediğin bir krem falan olursa söyle alıp gelirim ben.
Y:Ya krem değilde birşey istiyorum.
B:Ne istiyorsun?
Y:Biraz dışarı çıkıp hava almak.
B:Bunu nasıl yapabilirim,kaçmayacağın ne malum?
Y:Farkındaysan dâhâ evden bile kaçmaya çalışmadım yolda niye kaçayım.
B:Ne bilim arada geliyorlar sana,bu arada telefonla bilgisayar koydum odana.
Y:Gördüm çok sıkılırsam bakınırım onun haricinde ihtiyacım yok.
B:Sen bu kaçırılma olayından hiç şikayetçi değil gibisin.
Y:Pek değilim ha kendi evim ha burası ne farkeder.
B:Hiçmi bir fark yok.
Y:Aslında birtane var.
B:Ne?
Y:Burda daha fazla ilgi ve sevgi görüyorum.
B:Yok,sen karıştırdın herhalde sevgi gördüğün kendi evindir.
Y:Yok burası.
B:Burası olsa duramazsın,kendi evindir o.
Y:Niye tartışıyorsun ki burasi diyorsam burası.
B:Ben seni kaçıran kişiyim evdeki ise kocan ben sana iyi davranmıyorum birşey yapmıyorum nasıl ben ilgi sevgi verebilirim ki?
Y:Sen benim hayatımda yenisin o ise eski ama daha birkez yaramı hiç öpmedi yada öpeyimde geçsin şakasını yapmadı ağladığımda göz yaşımı öpmedi o direk umursamaz ağlama derdi o birkere bile benim saçımı okşamadı sen ondan kat kat iyisin.
B:Eee neyse kapayalım konuyu ee kahvaltı etmiyormuyuz.
Y:İyi olmaktan mı korkuyorsun sen niye lafı değiştiriyorsun ki?
B:Yoo niye korkayım hem ben zaten iyi değilim kötü biriyim.
Y:Barış sen benjm hayatımda gördüğüm en iyi insansın arada istemeden olsada kızsanda normalde iyi birisin bu çok belli oluyor.
B:Yaprak kahvaltı edebilirmiyiz.
Y:Peki lafı değiştir sen,evet edebiliriz herşey hazır.
Niye herkes iyi tarafımı görüyordu ben kötüyüm yani öyle olmalıyım,o eski barış yok hiçbirzamanda olmuyacak.
Hâlâ aklım rüyaydaydı acaba cidden artık birilerini sevmeye çalışmanın zamanımıydı.
Bunu düşünürken kahvaltımı etmiştim bile.
Y:Huu barış nerelere daldın öyle.
B:Hiç düşünüyordum öyle.
Y:Peki madem öyle olsun.
B:Eee hazırlanmıyormusun sen?
Y:Ne için?
B:Gezmek istiyordun ya gezicez işte.
Y:Yha kabul ettin mi?
B:Ettim yani sende haklısın hep ev hep ev sıkıcı oluyor.
Y:Sende hazırlan ozaman.
B:Benim hazırlanmam bir dakika sürüyor çok sıkıntı değil yani.
Y:Peki.
Yaprak odasına çıkınca bende mutfağı üstten toplayıp odama çıktım.
Siyah eşortmanımı ve siyah tshortumu giydim elimde saçıma hafiften bir şekil verip aşağı indim.
Yaprakta benden sonra indi oda benim gibi siyah giyinmişti saçı hala dağınık topuz şeklindeydi.
Y:Siyah bana yakışmışmı?
B:Evet güzel olmuş.
Y:Heh sevindim.
B:Ee hazırsan çıkalım.
Y:Olur hazırım,çıkalım ozaman hadi.

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Selamın hello kuzular.
Öldüm falan sanan varsa ölmedim sadece üşengeçlikten bölüm atmadım xnnxjxjd bu arada 2405 kelime hehehe.

"~" şu işareti görürseniz barışın gözü dönmüşte onun o anki psikopat hali anlatıyor demektir "°" bu işarette rüya anlamında.

Neyse umarım bölümü beğenmişsinizdir bana kalsa 1 2 bölüm sonra final yaparım ama siz bu hikayeyi seviyorsunuz mecbur birseyler bulucam neyse hadi ben kaçtım nxnxnx.

~GÖREV~||YAPBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin