Genç adam okulunun çıkış ziliyle beraber direk sınıftan çıktı.
Sınıfta çok kalmak onu boğuyordu. Her ne kadar dersleri sevsede...
Merdivenlerden bir aşağı kata inip kendinden bir yaş küçük olan Yoora ve Ji Heun' un sınıfına girdi.
Normalde onları Yoongi alırdı. Ama bugün etüte kalacağını belirtmiş ve Namjoon'dan alması için rica etmişti.
Her ne kadar kendileri gidebilecek kadar büyük olsalarda Yoongi buna asla izin vermiyordu.
Çünkü...bilirsiniz işte onlar kızdı...
Ji Heun Yoora ve Yoongi'nin kuzeniydi ama birbirlerine kuzen gibi bakmıyorlardı. Onlar da kardeşti onlara göre....
Namjoon kızların hazırlanmasını beklerken birden kulağına dolan bağırma sesiyle çığlık atmıştı.
Jimin çok iyi bir şey yapmış gibi gülerken Namjoon ona çatık kaşlarıyla bakıyordu.
Bu ortam kızların da gülmesini sağlarken erkeklerin de gözleri onlara dönmüştü.
Kızlar hemen kendilerini toplayıp hiçbir şey olmamış gibi sırtlarına çantalarını taktılar ve sınıfın kapısına doğru yaklaştılar.
Hep beraber sınıftan çıkarken Namjoon neden Jimin'in geldiğini merak ediyordu.
Yanında yürüyen Jimin' e baktığında onun da yanında yürüyen Ji Heun' a baktığını gördü.
Ji Heun güzel ve ilgi çekici bir kızdı aynı Yoora gibi. Dolayısıyla Jimin'in de ilgisini çekiyordu. Üstelik tam ideal tipiydi ama Ji Heun'un bundan haberi yoktu.
Ji Heun , Yoora'ya göre kısaydı. Jimin kısa kızları severdi...
Ona tatlı geliyorlardı.
Namjoon hala Jimin'e bakarken seslendi.
"Hey! Jimin bana baksana."
Jimin kendisine göre imkansız olan düşüncelerinden çıkıp kafasını diğer yana döndürdü.
"Efendim hyung"
Namjoon bir süre ona imalı bir şekilde baktı fakat Jimin bu bakışları anlamadığından konuya geri döndü.
"Sen neden geldin?"
Jimin de aslında bu soruyu Namjoon' a sormak istiyordu. Çünkü kendisine Yoongi rica etmişti..
"Bana Yoongi hyung rica etti. Etüte kalacakmış da..."
Namjoon şaşkınlığını gizleyemedi. Ona da Yoongi rica etmişti çünkü.
"Bana da Yoongi rica etti."
Jimin de şaşkınlığını gizleyemedi. Kızlar ayrı da oturmuyordu ki evleri yan yanaydı. Neden ikisini birden çağırmıştı ki...
Kızlar da onları dinlerken şaşırmıştı.
Hiçbiri bilmiyordu... Yoongi işini iyi yapıyordu.
Ji Heun başka yerlere çekmelerini istemediği için Jimin' e takıldı hep yaptığı gibi..
"Bana en mantıklı bu fikir geldi. Bence Yoongi oppa ilk Jimin'i gördü. Ondan rica etti sonra aklına Jimin'in bu akılla yolu bile karıştıracağını anlamış olacak ki Jimin'e bakması için de Namjoon oppayı gönderdi. Dolayısıyla bize bakan Namjoon oppa."
Deyip sahte ama şirin bir gülümseme ortaya attı.
Namjoon ve Yoora bu dediğine kahkahalarla gülerken Jimin Ji Heun' un dediği şeyi takmamış ve gülüşüne takılmıştı.
'her ne kadar sahte olsa da çok şirin.' diye geçirdi içinden.
Namjoon bunu anladığında sahte bir öksürükle onu dünyaya geri getirdi.
Jimin' de bir haller vardı. Namjoon bunu çok iyi anlamıştı.
Tek anlayan Namjoon değildi aslında..
Yoora.. kuzeninin ne kadar şanslı olduğunu düşündü.
Ve de kör belki de kıt?
Çünkü Jimin'in onu görmediğini düşünüyordu.
Yoora bu olaylardan sonra Jimin'in ondan hoşlandığını düşünmeye başlamıştı.
Umarım... Dedi içinden.
Ama kendisi bu kadar şanslı değildi. Yani o öyle hissediyordu.
Ama ona bakıp duran çekik gözlerden habersizdi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗚𝗲𝗻𝗲𝘁𝗶𝗰𝘀 || 𝙺𝙽𝙹 (𝓣𝓮𝔁𝓽𝓲𝓷𝓰) ✅
Fanfiction{TAMAMLANDI} (Şarkı serisi 1) MinnieMouse: O vücudu nasıl aldın Tanrıdan mı? Gerçekten sıkı mı çalıştın? G-E-N-E-T-İ-K KimJoon: ne? MinnieMouse: O kalın sesi nasıl aldın? Hepsi sahte mi? Los Angeles da mı yapıldı? G-E-N-E-T-İ-K KimJoon: bak ne dediğ...