Alarmın sesiyle uyanmanın nekadar kötü birşey olduğunu hepimiz biliyoruzdur heralde. Tanrım kafamda hala şu salak telefonun alarmı çalıyor. İçimden gelen ses telefonu fırlat derken bir yandan da kalkmam gerektiğinin farkındayım. ''Hadi kaldır şu koca totonu Nil!'' dedim, kendikendime. Alarmı kapatıp telefonu elime alıp yatapa geri gittim...
Gözlerimi tekrar açtım. birden telefona mesaj sesi geldi. Mesaja batığım anda yataktan fırladım. 15 dakika içinde evden çıkamam gerekiyordu çünkü kızlarla buluşup okula gidicektim(ve bu benim gibi tembel bir kedicik için fazla hatta BAYA FAZLA ZOR). Hayatımda hiç bu kadar hızlı giyinmemiştim sanırım. Neyseki hazırlanabildim vaktinde ama yemek yememiştim. Zaten o an açlığımı hatırlicak halde de değildim. Hızlıca evden dışarı kendimi attım ve kızların yanına doğru koşmaya başladım. Buluşma mekanı bizim sokağın yakınında olmasına rağmen okulun ilk günü kızları bekletmek istemiyordum. Kızların yanına geldiğimde nefes nefeseydim. Su ayakta uyuyodu İzel ise elindeki çikolata paketini benden saklamakla mekguldü. İzelin elindeki çikolata paketini alıp ''ÇOK KİLO ALACAĞIN İÇİN ARTIK BENİM OLMALI!!'' dedim ve hızlıca okula doğru koştum. İzel arkamdam bağıra çağıra koşuyordu ve Su ise o uykulu haliyle peşimizden geliyordu. Okulun kapısının orda İzel'e doğru arkamı döndüm ve ona bir yandan nanik yapıp bir yandan arkam dönük olarak koşmaya başladım. Herşey güzel giderken bişeye çarpıp yere yapıştım. Arkamı döndüm ''Pardoooo...'' oldum. Sanırım o ara salyam aktı(umarım öyle değildir) Onur olayın şaşkınlığıyla gülümseyip bana ''pardon Nil görmedim'' diyip yere düşen çikolata paketini bana doğru uzattı. Ben ona hala mal gibi bakıyorken olaya İzel girdi ve''Teşekkürler Onurcum ama o bana ait'' diyip Onurun uzattığı çikolatayı çekip aldı. Ben hala Onur'un ismimi bilmesi yüzünden göbek atma istediğimi saklamaya çalışıyodum. Sonra Su yanıma geldi fısıldayarak ''şanslı piç'' diyip kolumdan tutup beni kaldırdı. Su öküzcüğü biraz güçlü olduğu için hemen ayağa kalkmak zorunda kaldım tabi. Su bana göz kırpıp içeri Miley FU söyleyerek gitti. Tabi benim salaklığım yüzünden uykusu açılmıştı. Ama bu salaklığım bi işe yaradığı için umrumda değildi. Onur bana bakıp 'Eeee' dedi bende aynısını yaptım. Sonra oda tekrar etti ve bende. bir yandan gülüşüyorduk. TANRIM FLÖRT EDİYORUZ RESMEN!!!!! ama tabiki bunu Erdem kaçırır mı???? Güzelim çocuğun önüne geçip bana sarıldı. Onur şaşkın gözlerle bize baktından sonra ''görüşürüz'' diyip gitti. Erdeme kocaman bir tokat attım. Sonra ona ait olan piç smile'ı yaptı. Çünkü Onur'u en başından beri sevdiğimi biliyordu. ''Nasıl böyler birşey yaparsın Erdem!'' diye bağırdım. ''Pisliğin her türlüsünü severim bilirsin. Hem sen benim kardeşimsin ve kız kardeşime kimse dokunamaz. Yani gerçekten olmasanda olmayan kız kardeşimin yerini tutuyosun Nilcim'' diyip sırıttı. Gerçekten onu orda boğmak istedim. Sonra birden gülmeyi bırakıp yutkundu. Rengi bembeyaz olmuştu ve koşarak okula girdi. Arkamı döndüm ve Simayla Enes'in öpüştüğünü gördüm. Tanrım Simayla Enes çıkıyordu ve Enes eskiden Erdem'in en yakın arkadaşıydı. Ha bide şunu unutmamak gerek Simay Erdem'in çocukluk aşkı ve Erdem ona hala aşık. Benimde istemeden gözlerim doldu. Okula yavaş yavaş girdim. Lise 3. sınıflar katındaki listede hangi sınıfta olduğumu öğrenip sınıfa gittim. Bu dönem bütün sevdiğim insanlar bizim sınıfataydı. Çünkü listeyi okul başkanı olduğu için İzel hazırlamıştı. İzel ve Su en arkada oturuyordu. Onların önündeki boş sıraya geçtim. Aklım bir yandan Onurda diğer yandan Erdemdeydi. Keşke Onur son sınıf olmasaydı. Bir kaç dakika sonra yanıma bir çocuk oturdu Gözlerimi kocaman açtım ve çocuğa bakıp ''Dolu burası.'' dedim. Tek kaşını kaldırıp ''Evet, şuan dolu.'' dedi. Zaten sinirliydim. Bu salak neyin peşindeydi? Tam çocuğa bağıracakken Erdem içeri geldi ve bana bakıp ''O Berkle tanışmışsınız demek!'' dedi. Çocukta(yani adı Berkmiş) ''Evet, çok cana yakın bir insan!'' diyip bana bakıp gülümsedi. Yüzünü yumruklamak istedim ama arkamdan İzel ''Oha çok tatlı.'' diyip fısıldayınca cidden çocuğun güldüğü zaman çok tatlı olduğunu gördüm. Berk bizim bir ön sıraya geçti ve Erdem yanıma oturdu. ''İyi misin?'' dedim. Yalandan gülümseyip evet anlamında başını salladı. Olayı büyütmek istemedim bende. Hoca içeri girdi ve aniden heyecanlı bir sesle ''Çocuklar yarın okulumuzda her sene yapıldığı gibi Okula Merhaba Balosu yapılıcak!!'' dedi. O anda sınıfta Erdem hariç herkez coştu. Özellikle Su! O tam bir parti kızıdır. Erdem'in aklı hala Simaydaydı. Bunun farkındaydım...
Okul çıkışında bizim grup ve Berk Bey olmak üzere okul kapısında konuşuyoduk. Birden arkamdan birinin omzuma dokunduğunu hissettim. Arkamı döndüğümde Onur'u gördüm. Fısıldayarak ''Konuşablir miyiz?'' dedi. Kızlar yandan sırıtıp göz kırpıyolardı. Kesin benim o rezil hareketimle ilgili bişey söylicekti! Neden önüme bakmadım ki!? Heyecandan dilim tutulmuştu o yüzden sadece evet anlamında kafamı sallayabildim. Beraber okulun bahçesinde yürümeye başladık. Bana baktı ''O çocuk sevgilin mi?'' dedi. Birden ''Hayır'' diye ciyakladım. Sonra kendime gelip ''En yakın arkadaşım yani erkek olarak. Tabi İzel ve Su'yu da unutmamak lazım. Çok samimiyiz. Hepte arkadaş kalıcaz.'' diyip saçmaladım. Sonra düzeltmek için ''Neden ki?'' dedim. Yüzüne baktığımda gülümsüyodu. Konuşmak için ağzını açtığında içimden bir ses ''Beni baloya çağırak galiba'' dedi. O an mutluluktan ölücektim. Acaba hayallerim gerçek mi olucaktı? Sonra ban bakıp ''Merak ettim. Bir arkadaşım ondan hoşlanıyor. Bunu duyunca çok sevinicek!'' diyip gitti. Bizim gruba doğru koştum. Bizimkiler bana şaşkın şaşkın bakıyolarlardı. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. İzel ve Su aynı anda ''Nil noldu?'' diyince kendimi tutamadım ve kızlara sarılıp ağlamaya başladım....
''Neden kurduğum her bir hayal uyandığım zaman kayboluyor...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma
ChickLitNil ailesiynin vefatından sonra babanesiyle kalmaya başlamış 17 yaşında bir kızdır.Bu sene lise 3'e başlayan Nil ve arkadaşlarının hikayesi asıl şimdi başlamaktadır!!