Mavi Dolap

6 1 0
                                    

O an düşünebildiğim tek şey bir zamanlar o dolabı ne kadar çok istediğimdi.9 yaşındaydım, babamla parktan dönüyorduk.Çok soğuk bir kış günüydü.Yolda yürürken mağazanın camından bu dolabı görmüştüm.Babamdan durmasını isteyip, yavaşça cama doğru yaklaşmıştım.Uzun süren incelememden sonra babam gülümsemişti ve bana "O
dolabı gerçekten istiyor musun?"demişti.Bense yalnızca göz bebeklerimi büyültüp, kafamı masumca sallamıştım.Sanki babamın bu soruyu sormasını beklermiş gibi.Sonra babam gitti.İşi gereği gitmesi gerekiyordu.Şehir dışına çıkmıştı.O gittikten 1 ay kadar sonra tam okula gitmek için dışarı çıktığımda karşımda kocaman 2 paket duruyordu.Ama okula gitmem gerekiyordu.İlkokula gittiğim için geç kalmalar Lisedeki gibi hoş karşılanmıyordu.Bu paketlerin birinin üzerinde Sarah, birinde ise Mariah yazıyordu.(Mariah adında bir ikizim olduğunu söylemiştim.)Annemden bu kutuları içeri almasını ve Mariah'dan korumasını istemiştim.

Mariah'dan korumasını istemiştim, çünkü Mariah hediye paketi görünce dayanamaz, açar.Bende bana ait hediyelerin ikizim tarafından açılmasından nefret ederim.Ve aynı zamanda ben öğlenciydim ama o sabahçıydı.O ben okula gittiğmde geri dönüyordu bu yüzden hediyelere benden önce ulaşması mümkündü.Evet aslında aynı okula, aynı sınıfa gitmemiz gerekiyordu.Ve tabii aynı zamanda.Ama öyle olmadı.Çünkü biz 6 yaşındayken annemiz ve babamız ayrılmıştı.Bu sırada da evlerini ayırdılar.Babam kiraya girdi.Mariah annemde, bense babamda kalmıştım.Bu sırada bizi okula yazdırmışlardı.Herkes kızını evine en yakın okula yazdırınca işler karıştı.Farklı okullara gitmek zorunda kaldık.Daha sonra 2 yıl sonra yani biz 8 yaşındayken bunun yanlış bir fikir olduğunu anladılar ve yeniden evlendiler.Annemin ve babamın düğününde bende oradaydım.Ne tuhaf değil mi?!?...Sonrada kimse bizim kayıt işlerimizle yeniden uğraşmadı.Zaten babam o zamanlar şehir dışına gitmişti...

Okulda bütün gün o hediyeleri düşündüm.Okuldan döndüğümde ilk Mariah'a bir bakış attım."Kutulara dokunmadın değil mi Mary?" Dedim."Ne kutusu?" Diye heyecanla doğruldu.Belli ki annem ona söylememişti.İçten içe sevindim."Pekala, buraya gel ve beni izle" dedim usulca...Onu hediyelerin yanına götürdüm.Mariah hediyelere baktı ve anında gözleri büyüdü.Bu yaldızlı kağıtlarla kaplanmış, kıpkırmızı bir kurdeleyle süslenmiş harika hediyeler karşısında kimin gözleri büyümezdi ki? Onu anlayabiliyordum.Sevincimi ise şimdi tam olarak Mariah ile birlikte hissediyordum.Çünkü ilk gördüğümde çok meşguldüm...

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin