𝙗𝙖𝙗𝙮𝙨𝙞𝙩𝙩𝙚𝙧, 𝙩𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠 ✓

1: son bebek bükücü kim taehyung

11 temmuz pazartesi sabahı, saat tam 6.42'de jeon ailesinin iki katlı müstakil evine büyük bir kaos hakimdi.

taehyung tuhaf sesler çıkararak bebeği yukarı atıp tutuyor, ağlamasını susturmaya çalışıyordu ama bebeğin minik bedenini böyle hunharca atıp tutması bebeğe dehşet veriyor, zavallıcık büyük bir korkuyla gözlerini kocaman açıyor ve sanki dünyanın sonu gelmiş gibi çığlık atıyordu. asla susmuyordu, yaklaşık yarım saattir olduğu gibi asla susmak bilmiyordu.

taehyung bunun da işe yaramadığını fark ettiğinde, bebeği atıp tutmayı bıraktı ve karmaşık bir denklemi çözmek istiyor gibi bebeği kendinden biraz uzaklaştırıp küçük bedenini inceledi. gözlerini kısarken düşünüyor, neyi anlamadıklarını anlamaya çalışıyordu. acıkmış olması bu saatte pek mümkün değildi, yine de jeongguk belki de sorun karnının aç olmasıdır diye çoktan küfürler ede ede aşağı kattaki mutfağa inmiş, muzlu mamalardan birini gözlerini ovuşturarak ısıtmaya başlamıştı. altına yaptığı için ağlıyor olamazdı, şimdiye kadar üç kere bezini kontrol etmişlerdi. hasta değildi, en azından ateşi yoktu, öksürmüyordu ve dün değiştirilen beze bakılırsa ishal falan da değildi.

soobin sadece durmaksızın ağlıyor ve çığlık atıyordu. güneş daha yeni yeni doğmaya başlamışken çift kişilik yatakta huzurla uyuyan ikiliyi derin uykularından uyandırmış, kimin kendisiyle ilgileneceğine dair bir tartışmaya girmelerini sağlamıştı. taehyung ve jeongguk, bu konu üzerine o kadar uzun süre kavga etmişlerdi ki, soobin'in ağlayışları uzun süre beklediği ilgiyi görmemesi üzerine daha da şiddetlenmiş, jeongguk'un tekme atarak yataktan düşürdüğü taehyung ise durumu kabullenerek soobin'in beşiğine doğru ilerlemişti.

manzara, iki genç ve acemi babanın bebekleriyle ilgilenmesi gibi görünüyor olabilirdi ama gerçek, buna yakın olsa da tam olarak bu değildi.

zamanı çok değil, bir gün öncesine saralım. her şey jeongguk'un babasının eşine bir haftalığına da olsa tatile çıkmaları gerektiğini söylemesiyle başlamıştı. yaşı ilerleyen çift, uzun süre sonra bebek sahibi olduklarında, aileye yeni katılan üyeyle ilgilenmek onları fazlasıyla yormuştu. jeongguk da bunu görebiliyordu. ailesi harika ebeveynler olsa da soobin'le uğraşırken kendilerine vakit ayıramıyorlardı. bu yüzden annesi eşini soobin'i bu küçük yaşında bakıcıya emanet etmek istemediğini söyleyerek reddettiğinde onlara küçük kardeşiyle ilgilenebileceğini söyledi utana sıkıla. bay ve bayan jeon, büyük oğullarına şöyle bir baktılar ve aynı anda koca bir kahkaha patlattılar çünkü lütfen－oğullarını tanıyorlardı ve jeon jeongguk, 22 yaşında bir yetişkin olmasına rağmen dünyanın en sorumsuz, en inatçı, en başına buyruk insanı falandı. bu yüzden birkaç dakika aralıksız güldükten sonra sanki oğulları bunu hiç teklif etmemiş gibi konuyu değiştirip vizyona giren filmlerden konuşmaya başladılar. buna sinirlenen ve biraz da bozulan jeongguk, çubuklarını sertçe masaya bıraktı ve "ben ciddiyim." dedi çemkirerek. "soobin artık sütten kesildi ve bir haftalığına da olsa ona bakabilirim."

sonradan aileye katılıp onu tek çocuk olmaktan kurtaran kardeşini çok sevse de, jeongguk için bebek bakmak en az kendine yemek yapmak ya da prison break'i baştan izlemek kadar zahmetli ve kaçınacağı bir işti. yine de annesinin uykusuzluktan çöken göz altlarına, babasının yorgun ifadesine bakınca onların da özel zamana ihtiyaçları olduğunu görebiliyordu.

jeongguk, normalde kendi evinde kalsa da haftada bir kez ailesinin evine yemeğe gidiyor, kardeşiyle vakit geçiriyor ve babasıyla asla aynı takımı tutmadığı basketbol maçları izleyerek zaman geçiriyordu. uzun zamandır aklında onlara bu konuda yardımcı olmak için bir şeyler planlamak vardı. onları bir günlüğüne bir yerlere yollayabilir ya da güzel bir akşam yemeğine çıkmalarını sağlayabilirdi mesela. bu sırada küçük kardeşiyle kendisi ilgilenebilirdi. en fazla ne olabilirdi ki? bebeklerin çözmesi kolay varlıklar olduğunu düşünüyordu. en zor şey sorunu anlamaktı ona göre. bebeğin sorunu bulunduğu vakit onu sakinleştirmek kolaydı; ağzına bir biberon tıkabilir ya da sırtını patpatlayabilirdiniz. sonuçta bebekti bunlar, eninde sonunda susarlardı.