Safderun

5. Geçmişin gölgesi

Güneş başını Muratın göğsüne yaslamış ve gülümsüyor olmasına rağmen , Murat sessizce gözlerini duvardan ayırmıyordu.. Konuşmuyordu ...

" Hayatının en güzel manzarasıymış gibi bakıyorsun o duvara. Ne düşünüyorsun? "

" En güzel manzara nasıl anlaşılır ki? Nedir en güzel manzara? Gökyüzü mü? Deniz mi? Peki birinin gözleri,gülüşü? Olamaz mı? "

" O sana bağlı... "

Murat Güneşin saçını okşayarak , gözlerine bakar ve konuşmasına devam eder.

" Benim en güzel manzaram sensin. Gözlerin beni kendine çekiyor, ruhum saçlarında kayboluyor. Çok güzelsin,çok masumsun. "

Murat konuşmasını daha bitirmeden Güneş onun dudaklarına bir öpücük kondurur ve tüm odaya sessizlik çöker. Güneş aşkı o kadar masum ,o kadar temiz ve içten yaşar ki, Murat sakladıkları için çok pişman olur. Ama her şeyi anlatmak için çok geç. Murat Güneşin onu affetmemesinden korkar ve onu kaybetmeyi göze alamaz. O Güneşe kendini bu kadar kaptırmayı hiç hesaba katmamıştı. Ama Güneşin masum güzelliği ve aşkı Muratı hem geçmiş hataları ,hem de şu an sakladıkları için çok pişman eder...

Güneş bir tek kendi hayatını uçuruma sürüklemiyordu, ailesini de darmadağın etmişti. Nesrin hanım Güneşi bulunduğu durumdan nasıl kurtaracağını düşünmekle o kadar meşkul olmuştu ki , Edanurun Levente olan saplantılı aşkını göremiyordu. Ali bey fırtına öncesi sessizliğin bitmesini ve artık beklenen yüzleşmelerin olmasını umuyordu. Hiç bir şey yapmıyordu.. Artık birilerinin hayatını mahvetmek yerine, her kesin kendi tercihlerinin sorumluluğunu almasını istiyordu. Eşinin aksine o olacaklardan korkmak yerine, olmasını ve tüm korkuların son bulmasını istiyordu. Levent... Evet Levent çökmüştü. O beş sene boyunca bir tek Güneşe yalan aşk yaşatmadı, kendisi de o yalan aşkı gerçek anlamda yaşadı. O Güneşe Muratdan önce de aşıktı,sonra da aşık olmaya devam etmişti. Muratın Güneşde açtığı yaraları sarmak için beş sene ona aşkını verdi ama sonunda yine Murat kazanmıştı. Tek başına bu kadar emek verdiği aşkı, hayatının kadını önce 19 yaşında sonra ise şimdi, 27 yaşında onu aynı kişiye tercih etmişti.

Günler ,haftalar geçiyordu.. Güneş aşkın kollarında ,Muratın koynunda öyle kaybolmuştu ki gözü hiç kimseyi görmüyordu. Murat ise geçmişi ve geleceği arasında sıkışıp kalmıştı. Bir yanda geçmiş mi ,yoksa gelecek mi olduğuna karar veremediği bir kadın. Yani Güneş. Diğer tarafda ise eşi İlayda. Kim geçmiş, kim gelecekdi peki? Peki o kimin geleceği olmasını istiyordu? Kime aşıktı? Bir kişi aynı anda iki kadını da sevebilir mi ki ?

"Levent.... Levent açar mısın kapıyı? Leveeeent? "

Edanur Levente seslenerek kapıyı durmadan çalıyordu. Levent kapıyı açtığında hala ayakta bile duramıyordu. Belli ki gece çok fazla içmişti.

" Oooooooooo evin haline bakılırsa gece yalnız değildin. Tek gecelik kadınlara mı ilgilisin artık? "

" Sana ne? Neden geldin Edanur? "

"Seni merak etdim. İyi değilsin görebiliyorum. İşe de gitmiyorsun. Annem söyledi. "

"Beni merak etme ,lütfen! Şaka gibisiniz gerçekten. Birinizi hayatıma sokamıyorum, birinizi hayatımdan çıkaramıyorum. Ablan benden kaçmakdan bıkmadı ,sen bana gelmekden bıkmadın. "