"Kim Jisoo, gecenin bir vakti kapısına bırakılan CD'ler ile hayatının beş yıl sonrasını bilgisayardan izleme şansına sahip olur"
{İsteyenler karakterleri Kpop gruplarındaki halleri ile düşleyebilir. İsteyenler farklı bir yüz, farklı bir kavram yarat...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Selam Jisoo. Demek CD'leri bulabildin, ne mutlu sana.
Onları bana inanmadığın için mi çöpe attın?
Veya sonrasında arkadaşlarının hareketlerini gözlemledin, bir şey fark edip pişman oldun. Hangisi Jisoo? Bana inanmaman üzüyor. Ama anlaşılan en inanmadığın CD bu olacak. Güya Namjoon senin abin gibi.
Yıl 2025. Kim Jisoo 23. yaş gününü yalnız kutladı. Hayatındaki kimse tarafından hatırlanmamanın onun için en kötü şey olduğu konusunda bir kez daha hemfikirdi. Ayağa kalkamadı, sol gözünden gelen yaşı usulca geri itti
Gerçekten umurunda değildi. Canından çok sevdiği dostları onu bir hiç uğruna terk etmişti Normalde insanlar pişmanlıklarını böyle bastırırlardı ve o böyle düşünmüyordu Canından çok sevdiği dostlarını milyonlarca yalan uğruna terk etmişti Arkadaşlarını çok seviyordu.. en azından gerçek yüzlerini görmeden önce. Kim Jisoo'nun yalnız kalmasındaki üçüncü büyük etken Namjoon'du
KIM NAMJOON. Jisoo için sorun olan ihaneti değildi. Sorun Taehyung'un Jisoo'yu aldattığını bildiği halde sırf para için susmasıydı. Okulda yaşadığı zorbalıklar, istismarlar, küfürler aklına geldikçe nasıl bir bok çukurunda olduğunu tekrar fark ediyordu.
Yıl 2022. Uzun bir ara boyunca ne olursa dayandın Kim Jisoo. Taehyung yanına gelip özür dilemişti, barışmıştınız. Yani eskisi gibi değildiniz tabii. Farkındaydın da. Oh, Soo.. Seni fazla sıkıyorum değil mi? Lütfen bol cümlelerim yüzünden CD'yi dinlemeyi bırakma, aksi takdirde tüm uğraşlarım boşa gider.
Her neyse Jisoo. Devam edelim. Sınıf arkadaşın Jongin'i hatırlıyor musun? Hani şu bir aralar Jennie ile takılan çocuk. Hatırladın sanırım. Yarın gece evinde bir parti düzenlediğini ve herkesi beklediğini söyledi. Ardından oturduğu masadan atladı ve senin yanına geldi. "Jisoo-ah sen de geliyorsun, değil mi?
Gözlerini sınıfta gezdirdin. Herkes gruplaşmış parti hakkında konuşuyordu. Seninle gelecek biri yoktu eskiden olsaydı Taehyung'la beraber gelirdin.. Ama o şuan sınıfın yılışık kızlarından Joy lakaplı Sooyoung ile konuşuyordu. Gözlerini devirdin ve Jongin'e cevap verdin, "Üzgünüm Jongin sanırım gelemeyeceğim"
Çocuk boşta duran elini avuçlarının içine aldı ve dudaklarına götürdü Bu hareketinden oldukça rahatsız olmuştun çünkü Taehyung Joy ile gülüşmeyi bırakıp sinirle sizin tarafa bakmıştı. Ne bu sahiplenme, diye düşündün. Sonuçta sevgiliydiniz doğruydu ve kıskanması normaldi. Fakat barışmanızdan itibaren sana hiçbir şekilde ilgi göstermemişti. Aksi takdirde karışmasına ve sinirlenmesine de hakkı yoktu. "Lütfen Jisoo, senin de gelmeni çok isterim"
Ellerin halen daha Jongin'in avuçlarındaydı, hızlıca kendine çektin "Başka bir işim var.." "Nasıl bir iş? Belki ben de yardım edebilirim" Titrek bir şekilde on saniyedir içinde tuttuğun nefesini verdin "Jongin-ah. Özel bir iş" O ise son sözünü söyledi "Parti dokuzda başlayacak, seni bekleyeceğim"
