Not: Şarkıyı dinlemenizi öneririm!
Gün sıradan başlamıştı. Remus hepsini uyandırmak için yüzlerine su dökmüş ve onlardan bir dizi küfür yemişti. Hazırlanıp Büyük Salon'a indiklerinde hala söylenmeleri bitmemişti. Remus en sonunda üçünün de önüne geçti. Remus'un sinirlendiğini fark eden üçlü bir anda söyleyecekleri bütün sözleri unutup arkadaşlarının yüzüne masumca bakmaya başlamışlardı. Üçü de Remus'un sinirlendiği zaman nasıl bir karaktere düşündüğünü biliyordu ve bunu istemezlerdi. Sirius içinden 'Sevişme sırasında seviyorum.' Diye geçirdi.
Masada her zamanki yerlerine geçtiler. Sirius sevgilisinin yanından ayrılmamakta kararlı bir şekilde Remus'un yanına geçti. Peter ve James de ikisinin karşısına geçtiler. James'in gözleri etrafı tarıyordu, Lily neredeydi? 'Onun çoktan kahvaltı masasında olması gerekirdi.' Diye düşündü. Sirius dostunun bu durgunluğunu görmüş, yemeğini yemeyi bırakıp onun gözünün önünde elini sallamıştı. "Hadi ama Çatalak, Evans'ı beş saniye geç göreceksin diye yüzünü bu kadar asma! Dünyanın sonu değil ya, şimdi girer içeriye."
James günün başından beri durgundu. Bugün içinde kötü bir hisle uyanmıştı, ilk gördüğü ama hatırlamadığı rüyayla ilgili diye düşündü ama hala geçmiyor, tam tersi kötüleşiyordu. Sanki göğsünün içinde bir yangın vardı, kalbi sıkışıp duruyordu. Derin derin birkaç nefes aldı ve Sirius'a döndü. Arkadaşının endişeyle parlayan gözlerine bakarak gülümsedi. "Ondan değil, bugün biraz tersimden kalkmış gibiyim sadece. Birazdan geçer."
Bu lafıyla diğer iki çift de ona endişeyle bakmıştı. James konuşsa da onları ikna edemeyeceğini anlayınca arkasına yaslandı ve yemeğine odaklandı. Çatalına bir sosis batırdı ve ağzına attı, ama çiğnedikçe sosis ağzında büyüyordu. Tutamasa da biraz daha çabalayıp zorla yuttu. Bu şekilde birkaç tane daha lokma yese de daha fazlası için kendini zorlayamadı, tabağı öne doğru hafifçe itti. Remus gözünü üstüne dikmişti, Sirius'un yemesi için verdiği tostu yerken onu izliyordu. Tam ağzını açacakken arkadan bir ses duyuldu. "Bay Potter? Odamda konuşabilir miyiz?"
James gözlerini tabağından çekip yavaşça arkasını döndü. Ona seslenen Dumbledore'du, yanında da Profesör McGonagall duruyordu. Gözleri hafifçe titriyordu, dudaklarını da ince bir çizgi haline getirmişti. Arkadaşlarının bakışlarının üzerinde olduğunu hissediyordu. Zaten gergin olan James, bu olayla iyice gerilmişti. Ancak yine de kafasını sallayarak ayağa kalktı. Gitmeden önce döndü ve üç arkadaşına bir bakış attı, o ara fark etti ki herkes ona meraklı gözlerle bakıyordu. Normalde umursamayacağı hatta alttan alta egosunu beslemesine yarayan bu olay şu an onu daha da gerdi.
Hızla bakışını kaçırıp iki profesörün yanına yürüdü. "Konuşalım efendim." Onayı duyan ikili James'in önünden yürüyerek Büyük Salon'un çıkışına ilerlediler ve çıktılar. James de tam çıkmak üzereyken içeri nefes nefese giren Lily ile karşılaştı. James'i kapıda görmeyi beklemiyor olmalıydı ki bir an duraksadı ve ona baktı. İki profesörü bekletmek istemeyen James hızlı bir sarılma verdi. "Benimle konuşmaları gereken bir şey varmış Lily. Sen yemeğini ye, derste görüşürüz." Lily daha tepki veremeden arkasını dönüp yürümeye başladı. Lily'nin arkasından ona merakla baktığını hissedebiliyordu ama arkasına dönmeden önündekileri takip etti.
Belki de öğrenci başkanı olmasıyla bir ilgisi vardır? Bu şekilde kendini sakinleştirmeye çalıştı. Ama bu olamazdı, o zaman Lily de gelmeliydi! Bunun farkına varınca daha fazla tahmin yapmaktan vazgeçti.
Kısa bir yürüyüş sonunda müdürün odasının önündeydiler. Odaya giriş için merdivenleri çıkıp şifreyi söylediler ve içeri girdiler. Dumbledore kendi yerine geçti, ayakta bekleyen James'e oturması için hareket yaptı. James gergince en yakınındaki sandalyeye kurulmuştu. Elini burnunun iki yanına koydu ve karşısında dikilen iki profesöre baktı. "Ne söylemek istemiştiniz profesör?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Mini Stories
Fiksi PenggemarÇapulcular ile ilgili yazmak istediğim her şeyi yazdığım bir kitaba hoşgeldiniz! Bu kitapta ilişkilerden çok Çapulcu arkadaşlıklarına odaklanacağım. Şakalara, küslüklere, kavgalara, savaşlara, komik ve hüzünlü anlara hazır olun!