İyi Okumalar..
Bölüm 4 :
Alev Asası
Ertesi sabah Ven-hu'yu kapattıkları odaya doktor peter geldi, oda da 5 dk boyunca gezindi. sonra masadaki sürahiye su doldurup ona doğru dönerek suyu içti. Hemen masanın yanındaki sandalye ye oturup, işte sende bu su gibi yok olup gideceksin ya hemen şimdi herşeyi anlatmaya başlarsın ya da sonuçlarına katlanırsın dedi.
Ven-Hu kahkaha atarak, Fazla emin olma su senin boğazından hızlıca geçtiği gibi yavaşça acı çektirerek aşağıda bir yerlerinden de çıkmasını bilir. Yani Venüslüler asla yok olmaz, Acı çekmez çektirir bunu hala anlamadın mı Doktor?
- Dr. Peter sesi titreyerek ne? sen neyi ima ediyorsun?
- Herşeyi zamanı gelince öğreneceksin. Şimdi beni buradan çıkar yoksa bu insan ırkının sonu olur.
- Ne? olan biten herşeyi anlatmanı istiyorum. Anlatmadan hiç bir yere gidemezsin.
- Artık sıkılmaya başladım. Olan biteni sürekli mi tekrarlayacağım?
Ven-Hu doktorla konuşurken başı dönmeye başlamıştı ve bir sesler duyuyordu. Doktor onu ne olduğunu anlamadan izliyordu. Oysaki Ven-Hu'nun zihnine Venüs'ten bir mesaj geliyordu. Bu mesaj ise onun yapacağı hakkındaydı. O mesajta şunları emredildi. "Artık zamanı geldi asker sen görevinin birinci aşamasını tamamladın. Şimdi olan biteni anlatma sırası sende, unutma onlara asla Alev Asasından bahsetme yoksa dünyalarını ele geçirmek istediğimizi anlayıp maya antlaşmasını bozabilirler" .
Ven-Hu hiçbirşey olmamış gibi silkelenip ben iyiyim, eee? nerde kalmıştık diyerek doktoru bir kez daha şaşırttı.
- Neden işleri zora sokuyorsun? Olan biteni anlatırsan seni rahat bırakacağız.
Doktor olan biteni öğrenmek için ona yalan söylediğinden ve öldürme girişiminde bulunacağından Ven-Hu'nun haberi olmadan Ven-Hu anlatmaya başlar.
- Peki öyleyse, anlatacağım. Olanları öğrenmenin vakti geldi doktor anlatacaklarım karşısında şok olacaksın. Ve herşeyi ayrıntısına kadar iyi dinle insan ırkının kaderi senin elinde diyerek onu geçmişe götürdü.
O sırada Henry hastaneden taburcu oldu. Ven-Hu'nun yokluğunu bahane edip pis işlerine devam etmek için kollarını sıvadı. Ven-Hu'nun Venüslüler ile iletişimi kesmek için planlar düşünüyordu. Venüslülerle nasıl iletişimini koparabilirim diye sayıklarken hastane girişinde Jess'in hızlıca araba ya koştuğunu gördü. Henry pantolunda sakladığı silahı çıkartıp yoldan geçen bir arabayı durdurarak arabayı gasp etti. Jess'e ulaşmak için hızla arabayı sürmeye başladı.
Jess olanlardan habersiz labaratuvar'a gidiyordu. Bir anda Henry arabaya ateş aştı neye uğradığını anlamadan arabanın sol aynasından henry'nin ona ateş ettiğini gördü. Hemen gaza bastı hızla trafikteki arabaların önüne geçerek Henry'ye izini kaybettirmeye çalışıyordu. Dünya ya Ven-Hu'nun haberi olmadan onu korumak için gelen yakın arkadaşı Gosto 42 Cadde'deki Kafe'de oturup telefonundaki GPS'ten Ven-Hu'yu arıyordu. Gosto'nun His duyuları çok güçlü olduğundan birşeyler olduğunu anlamıştı.
Ven-hu olanları anlatmaya başlamıştı. Bir anlık dalgınlığa gelip dünyaya gelme nedenlerinin birşeyi aramak olduğunu ağzından kaçırdı. Doktor neyi arıyorsunuz diye sormasına rağmen Ven-Hu telaş içinde geçiştirerek Anlatmaya devam etti.
Bundan yüz yıllar önce de başka bir Venüslü görevlendirilip dünyaya gelmişti. Ama bir sorun olmuştu o görevlendirilen kişi bir dünyalıya aşık olup evlenmişti. Sonra bir bebek doğmuştu ve bu bebek babasının güçlerini kazanamamıştı. Çünkü dünyadaki Güneş Taşı dünya dışından gelen varlıkların güçlerini ellerinden alamayacağı için bunu onlardan doğacak çocuklar için uygulayabileceklerini düşündüler. Artık Bir Dünyalı ve Venüslüden doğan bebek istediği zaman Venüslü bedenine dönüşüp istediği zaman bir Venüslü güçlerine sahip olamıcaktı. Bu kuralı ancak Tek birşey düzeltebilirdi ama onu sana söyleyemem çünkü bu gezegenimizin büyük bir sırrı. (Alev Asası) Sonra Henry'nin babası onu terk etti. güçlerine sahip olamayan bir Venüslüyü gururuna yediremedi.
- Bu kuralın ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
- Sana sadece bu doğan bebeğin kim olduğununu söyleyebilirim.
Doktor şok üstüne şok yaşarken bir şoku daha kaldıramazdı.
- Daha ne kadar şok kaldırabilirim bilmiyorum. Söyle bakalım.
- Bu çocuk Henry! Yani Şuan hastanedeki adam.
- Ne? O bugün taburcu oldu. Onu tekrar nasıl bulacağım? (Off,Off)
- O adamı mutlaka bulmalısınız. Bize ve size çok zararı dokunacaktır sakın güvenme ona. Güçlerine sahip olamadığı için Sır dediğim şeyi arıyor. Eğer onu bulursa asıl şimdi dünyanın sonu gelir. Babasından intikamını almak istiyor dünyada bir ordu kurup Venüs e savaş açacak.
- Şu konuşmayı anlatacaklarını bitirde sen, daha sonra çaresine bakarız.
Her neyse, yüz yıllar önce Dünya'nın adı Düvenya Gezegeniydi dış gezegenlerle kardeşçe yaşardı, taa ki insanoğlu doğana kadar. Onlar Kinli, Acımasız ,Nefret Doluydu Düvenya ya zarar veriyorlardı. Onlara bir uyarı yapmıştık artık dünyaya zarar vermemelerini aksi taktirde bir savaş açacağımızı söyledik. Onlar bizi dinlemediler farklı farklı silahlar yapıp bizi içlerindeki nefretle gezegenimizden attılar. Bizde gezegen arayışına geçip Güneş Tanrısının kızı Venüs ile tanıştık. Bize gezegenini vereceğini söylemişti. Bizlere Çünkü sizler soylu bir ırksınız. Düvenyalılar gibi Acımasız bir ırk değilsiniz. Bu gezgeni size veriyorum çok iyi bakacağınıza inanıyorum Demişti.
İkinci gelişimizde dünya ya birşeyi aramak için değil. Buraya savaş açıp düvenyamızı geri almak için gelmiştik. Ama Sosoluların kralı olan Bomboo Venüslülerin yıllarca aradığı şeyi bulmuştu. Onlara eğer bu dünyayı terketmezseniz bu şeyi yok edeceğiz. Ve sizden tamamen kurtulacağız diyerek tehtit etti. Venüs Kralı Percos çaresiz bir şekilde Sosolularla bir anlaşma yaptı. Antlaşmanın
Birinci Maddesinde: Dünyaya bir daha asla Venüslü ayak basmayacak.
İkinci Maddesinde : Bu sır dediğim şeyi dünyada bir yere saklanıp korunacak.
Üçüncü Madde ise : Soso takvimine göre bin yıl geçtikten sonra gelip sır olan şeyi alacaklar.
Böylece Dünya bir Venüs istilasından kurtulmuş olmuştu. Ama Kral Bamboo bir hata yapmıştı. 1000 yıl geçse bile dünyalılardan teknolojik olarak daha ilerde olacaklarını unutmuştu. Çünkü onların Doğa üstü güçleri vardı. Şimdi günümüzde ise Dünya nüfusu Venüs'e göre çok az ve Teknolojik olarak çok geride. Antlaşmadan yüz yıllar geçmiş olsada kan davası asla bitmemişti. Venüslüler savaşa hazırlanıyor gerçek gezegenlerini geri almak için..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs İstilası
Ciencia FicciónHerkes Alev gezegeninde yani Venüs'de yaşam olmadığını bilir. Bunun hakkında bir çok teori ortaya atıldı. Ama yanlış birşey vardı. Biz bu evrende yalnız değildik.