"Günaydınn!" diyerek en neşeli halini takınmaya çalıştı ama sadece çalıştı çünkü kimseyi inandıramadı. "İyi misin kızım?" "Iyiyim." Yine de emin olamadı yaşlı kadın ve sordu "Emin misin?" "Aslında yine o rüyayı gördüm. Yine yüzünü asla göremediğim adam aynı cümleyi kurdu 'Seni çok özlüyorum güzelim' ya gerçekten kafayı yiyeceğim artık o adam kim ya da en önemlisi ben kimim?" Yaşlı kadın gülümsedi elini kızın yanağına koydu "Üzülme birtanem elbet hatırlayacaksın sıkma sen o güzel canını. Hadi gel dışarı çıkalım bi temiz hava al tıkıldın kaldın şu eve bir yıldır." "Istemiyorum." diyerek kestirip attı.
***
Tahir yine elinde kalemi Nefesine yazıyordur.
"430 gün tam 1 yıl 2 ay 5 gün! Hala yoksun be Nefesim. Hep umudumuz bitince inadımız başlar derdim hatırlıyor musun? Benim artık inat edecek bile takatim kalmadı gel artık güzelim."
Noktayı koyup defteri kapattığı anda Nilay geldi. "Ne yazıyosun sen?" "Hiiç." "Nasıl hiç ya baya baya bir şey yazdın işte." "Yok bir şey Nilay!" "Iyi peki." O sırada yine muhteşem çiftimiz kavga ede ede geliyorlardı. "Pembe diyorum Ayaz ya ofisimiz pespembe olsun." "Öykü saçmalama ya masal evi yapmıyoruz moda evi yapıyoruz." "Yaa Ayaz çok zekisin sevgilim moda evimizin adı da Öykü'nün Masal evi olur." "Yok artık Öykü ya" Tahir daha fazla dayanamayarak araya girdi. "Noldu gene niye kavga ediyorsunuz?" Öykü sevinçle "Moda evim için mekan ayarladık!!" Nilay sevinçle atladı "Yaa hayırlı olsunn." Ayaz hemen kavga sebebine geldi. "Ama moda evinden çok masal evi olacak gibi" "Nasıl yani?" diye sordu Tahir. "İç dış her yer pespembe olacakmış." "Harika olmaz mı ya?" "Çok da olmaz sanki Öykü." diyerek Ayaz'a destek çıktı Tahir. "Ama şöyle yapabiliriz elbiselerin tamamlandıktan sonra konulduğu odayı pembeye boyayabiliriz. Oraya pembe hoş durur. Diğer odaları da daha sade ama canlı renklere boyarız olur biter." diyerek bir öneri sundu Nilay. Öykü biraz da olsa yumuşadı "Her yer pembe olursa kapatır diyosun yani" "Yani evet" "Iyi tamam o zaman." Ayaz rahatlayarak, "Oh be bu da bir şey" Tahir, "Tatlıya bağlandığını göre ne yapıyoruz?" Ayaz, "Ustalar gelecek mekanın eksiklerini tamamlamak için yani biz yokuz." Nilay alayla, "Ay ne zaman oldunuz sanki." "Doğru valla" Diyerek Nilay'ı destekledi Tahir. Ve Öykü bir aydınlanma yaşadı, "Ay cidden biz sizi sürekli ekiyoruz di mi?" Nilay da karşılık verdi, "Yaa sürekli" Ayaz, "Neyse bu son olsun." Tahir Nilay'a bakarak "İnanalım mı?" "Hayır tabiki" "Aa abartmayın be" diyerek çıkıştı Öykü. Nilay, "Tahir ya ben buraya geleli baya oldu ama doğru düzgün hiç gezemedim buraları bana buraları gezdirsene" "Olurr"
Öykü ve Ayaz mekana, Nilay ve Tahir ise gezmeye gider. Deniz kenarında dolanırlarken Nilay, "Tahir şurası çok güzel değil mi?" Tahir Nilay'ın gösterdiği yere bakınca hafif duraksar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.