3

2K 84 73
                                    

   

Sabah ışıklar üç gencin yüzlerini   aydınlatıyordu. Gözünü açan ilk kişi arkasındaki acıya rağmen yanındakine  sokuldu. Burnu çıplak tene değiyor kollarını iki yanına sarma isteği geliyordu. Çalan telefon ile kafasını ondan yavaşça uzaklaşan bedene bastırdı daha çok.

Jimin uzandığı telefonu kulağına ağır hareketler ile götürdü. Kook sırt üstü uzanabildiği kadarıyla yataktan eşinin mimiklerini izliyordu. Önce tepkisiz sonra açılan gözlerini izledi ve telefon "tamam tamam  bekliyoruz " Demesiyle son buldu.

Suga yavaşça sordu;

-noldu?
-Joon ve Yoon geliyor.
Suga'nın gözleri açıldı iyice, evlerine ne kadar sevseler de baş belası ikizler geliyordu. Suga aklına gelenle hızlıca konuştu. Bu sırada kook uyumakla meşguldü.

-ama kook?
-ya yarın akşama kadar düzelir , sen de biliyorsun ki onlar homofobik değil ve bizleri ne kadar sevdiklerini, desteklediklerini biliyorsun. Ama...

Kook iyice Suga'ya yapıştı. Zorlanarak konuştu :

-ama ne?
-şey tek değiller sevgilileri ile  geliyorlarmış.

Jimin kafasını eğerek konuştu evlerine çok misafir gelmezdi. Gelenler de belli başlı kişilerdi. Ya Namjoon, Seokjin çifti yada Hoseok ve Taehyung çifti gelirdi. Ama arada kaçak olanlar vardı. Joon ve Yoon gibi.

-peki sevgilileri bizim gibi mi?
Jimin gözlerini ciddi misin? Dermişçesine açtı. Yoongi başını eğdi.
-doğru ya çoğu kez yönleri hakkında konuşmuştuk ve joon'un lezbiyen , Yoon'un ise gay olduğunu biliyorum. Özür dilerim.

Bu konuşmalar geçerken kook gözlerini açmış, konuşmaları dinlemekteydi.

-misafirimiz mi var? Bebekçe yarı gözleri kapalı sormuştu. Yoongi saçlarını okşadı ve öptü.

-kahvaltı yaparken konuşmaya ne dersiniz çünkü ;daha ev temizlenicek, yataklar hazırlanıcak ve bu sefer tanışacağımız kişiler var.

Jimin küçük ikizlerinin bu kadar büyüdüğüne inanmak istemiyordu. Onlar hala gözlerinde minik ve çubukları tutamayıp elle yiyen tipsizleriydi.

Yoongi yataktan kalktı ardından Jimin de sonra gözleri ufak bedene kaydı. Dünkü yaşananlardan sonra olan morluklar, kızarıklık ve ıssırık izleri ile kaplı olan vücuda. Jungkook yavaşça kalkmayı denedi ama yapamadı arkasındaki sızı o kadar büyüktü ki ağlasa ona kimsenin birşey demeye hakkı olmazdı. Jimin  şefkati gözleri ile bebeğine yaklaşıp önce dudağına küçük bir buse bahşetti sonra onu kucağına aldı.

-hey yavrum kook'a bir tişört , baksır ve eşofman çıkartır mısın?

Kook başına salladı ve mızmızlandı.

-popom acıyor sadece tişört

Bunu söylerken yüzü kızardı ve bu isteği üzerine sadece tişört giydi. Önce banyoda kahkahalar eşliğinde dişler fırçalandı , işler halledildi ve aşşağı katın yolu tutuldu.

Yoongi bu gün evde olmanın rahatlığı ve mutluluğu ile kahvaltı hazırlarken
, kook kendi sandalyesinde -bebek sandalyesi -oturuyor ve Yoongi ile sohbet ediyordu. Jimin kahvaltı hazır olana kadar etraftaki bebek eşyalarını kaldırmayı düşünmüş ve evi olabildiğince toplamıştı. Haliyle biri geldiğinde jungkook naz yapmıyor, yetişkin biri oluyordu hatta fazlası ile.

Jungkook oturmaktan sıkılmıştı ve jimine yardım etmeye karar vermişti ama önce burdan inmeliydi. Yoongi'ye ellerini açmış onun indirmesin bekliyordu ve istediğini de almıştı.

Yavaş adımlarla üst kattaki  eşinin yanına gitti ve seslendi

-huyung nerdesin?
Odaların birinden ses geldi.
-2. Misafir odasındayım beyaz olan.

Adımlarını oraya doğru yönlendiren oğlan gittiğinde gördüğü manzara ile kaldı hadi ama ona kim Bay Pruftellayı kaldır demişti. Hemen yürüyebildiği kadarıyla yanına gidip Bay Pruftellayı eline aldı.

-ama huyung neden kaldırıyorsun?

Gözleri dolan gence baktı. "Ama kısa kalmayacaklar en az bir hafta " Kook omuz silkti. "Olsun beizim odamızda kalabilir. Hatırlatırım onu ilk buluşmamızda ALMIŞTINIZ BANA " Sonradan yüksek çıkan sesi karşısındakini kızdırmıştı , o nasıl bağırabilirdi.

-PARK JUNGKOOK HEMEN ODANA GİDİYORSUN! CEZALISIN KAHVALTIYA KADAR ORDA OTURACAKSIN! Telefon ve Bay Pruftellayı alamzsın yanına!

Kook ne yaptığının şu an farkındaydı çünkü :evde kimse yüksek sesle konuşmaz hatta seks sırası haricinde evde pek ses olmazdı. Alışmıştı herkes huzura ama şimdi haklıyken haksız olmuştu. Kısık sesle

-tamam .dedi.

Gözleri dolmuştu Bay Pruftellayı son kez öpüp bıraktı belki sonra verirdi ha. Yavaş adımlarla odasına gitti ve yatağına uzandı, biraz zaman geçti  sıkıldı. Zorda olsa altına minder alarak  elindeki eskiz defteri ve kalemleri ile yatağını üstüne oturdu. Aradan 10 dk ya geçti ya geçmedi kapısı tıklatıldı. Yavaşça açılan kapını ardından Yoongi kafasını uzattı elinde Bay Pruftella vardı. Bir ana gözleri ışıldadı oğlanın yaptığı resmi bile renklendirmeye unuttu.

Yoongi yatağa gelerek oturdu, karşısında en ufak ağlamada bile burnu kızaran çocuğa baktı ve hafif bir buse kondurdu burnuna (buruna konulan öpücükten nefret ederim  aslında ama kurguda yapmak zorundayım)

-yaptığım hatalıydı, bağırmam yanlıştı.

-evet ama sen eğer anladıysan ve şimdi gidip özür dilersen ki Jimin'in dayanamadığı üç şeyi biliyorsun.

-özür dilenmesi, hemen affeder. Bağırılması, tahammülü yok ve lolipop onu azdırıyor. Kıkırdadı yavaşça.

-doğru.

-senden de özür dilerim babacım.

-kabul edildi de sen napıyordun?

Kook varlığını unuttuğu defteri eline alıp açık sayfayı ona gösterdi. Çizimde kendilerini seks sırasında çizmişti. Yoongi tch landı.

-sen ice edepsizleştin. Neyse hadi aşşağı.

Kook hızla kalkıp aşşağı indi ve koltukta oturan babasını gördü ve koşarak gidip kucağına bir anda oturdu. Neye uğradığını şaşıran oğlan ellerini düşmemesi için arkasına yerleştirdi.

-babacım ben gerçekten özür dilerim orda o şekilde bir çıkışı yapmamalıydım. Lütfen affet beni. Bunları söylerken gözleri dolmuştu. Dudağına değen kalın uzuv ile gözlerini açtı ve oda karşılık verdi. Yoongi amerikan mutfaktan omlet yaparken onları izliyordu ve bağırdı.

-Jimin benim için de öp ama sert olmasın!!!

Jimin geri çekilip masum bir öpücük kondurdu, altında büyüyen minik birşey vardı ve ona sorun yaratacağa  benziyordu. Lanet olsun bu çocuğun altı çıplaktı. Kooku biraz kendine bastırdı ve anlamışça sürtündü ama canı dünden dolayı fazlaca acıyordu.

-hyung halledeyim mi ister misin?

-hayır sen geç kahvaltını yap ben geliyorum 5 dakikaya.

Oğlan kafasını salladı ve masaya oturdu bu sefer normal sandalyeye çünkü kaldırılmıştı.

🐰🐰🐰🐰🐰

Akşama kadar ev temizlenmiş, odalar ayarlanmış ve bebek eşyaları kaldırılmıştı -Bay Pruftella hariç-. Şimdi ise uzanmış *senden 5 adım uzakta*adlı filmi izliyorlardı.

🐰🐰🐰🐰🐰🐰🐰

Evett bu bölüm bitti ama ben de bittim artık bu hafta mı başka bir zamn mı gelir yeni bölüm bilmiyorum artık oylayın, yorumlayın, paylaşın öptüm hepinizi.

Senden 5 adım uzakta filmini kesinlikle izleyin aile ile birlikte de izleyebilirsiniz çok güzel ben bayıldım ki ben annemle izledim. İngiliz filmi ve müthişş.
⭐⭐⭐⭐⭐

27.08.2020

949 kelime .

Üste de beyimi bırakam hadi adioss.

lost-yoonminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin