sen benim yaptığım en büyük hatalardan sadece birisin!

530 71 157
                                    

sen benim yaptığım en büyük hatalardan sadece birisin!

sen benim yaptığım en büyük hatalardan sadece birisin!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kim taehyung

"siktir git." İşret parmağımı havaya kaldırarak omuzlarından ittirmek istesem dahi, her zaman bir tarafım bana geride durmamı söylüyordu. Ya hayal ettiğim gibi avuçlarım takımının içerisinden tıpkı bir hayalet misali geçip gitmezse? Hissedersem tenini, korkarcasına dokunursam kirli kumaşına? Çiçeklerinin kokusu gelir miydi hiç burnuma?

Ağlamamış, hatta tek bir göz yaşı dahi dökmemesine rağmen kırpkırmızı olan gözlerimle bakınmıştım karşımda ki bedene. Çok sakindi. Sinirden titreyen uzun parmaklarıma büyük gözleriyle bakınırken, veyahutsa yavaş yavaş dönmeye başlayan gerçekliğimi hissediyorken. İnce morumsu dudaklarının arasından bu yaşanan her şeyin sikik birer rüya olduğuna dair kısa cümleler duymak istedim, yeminliymiş gibi tek bir kez dahi aralamadı. "b-bunların hiçbiri gerçek değil." Demiştim sırf destek alabilmek adına elimin altında ki ilk şeyi sıkıca kavrarken. Soğuk mermerin ona ait olduğu gerçeği dahi, kalbimi bir hayli farklı attırmaya yetiyordu.

"düştüm sanırım." Aklımca üretmeye çalıştığım senaryoların en mantıklı olanı, sevgilime evlenme teklifleri etmek adına çabalarken, herhangi bir şeye takılıp düşmemden ibaretti. Kafamı çarpmıştım belki de. Titreyen parmaklarımı hızlıca alnıma düşen tutamlarıma doğru ilerlettiğimde, hissettiğim soğuk ve bir o kadar da tedirgin edici ıslaklık, zifiri karanlığın en orta noktalarında korkutmuştu. Elimi tutamlarımdan uzaklaştırdım ancak, tenime bulaşan ıslaklığa bakabilecek kadar cesareti bir türlü kendimde bulamadım. "yuvarlandım değil mi? Alnımı vurdum burada ki taşlardan birine."

Sikeyim. Kiminle konuştuğumu dahi bilmiyorum. Cevapsız kalmam mı daha tedirgin ediciydi, yoksa karşımda ki bedenin sabırlı bekleyişlerine ani bir son vererek benimle konuşma çabası mı? "tamam sen sus." Demiştim hızlıca havada asılı kalan parmaklarımı üzerine doğru yönlendirirken. "daha fazla bu yalana inanmak istemiyorum."

Agır aksak adımlarım, kendimden asla bekleyemeyeceğim bir kuvvetle geriye dönmüştü. Görüş alanıma giren binlerce mezara, ve hatta dik yokuşa inat attığım sert adımlarıma rağmen şiddetle sıkışan göğsüm nefeslerimi kesiyordu. Hayatım boyunca hiç istemediğim kadar Minanın tam da burada, kollarımın altında öylece durmasını arzuladım. Yardım eder miydi yürümeme? İnanır mıydı gördüklerime?

Ondan sadece birkaç adım uzaklaştım. Ancak bu mesafe dahi arkamda bıraktığım bedenin canını yakıyormuş gibi, kulaklarımı ince bir tınıyla doldurmuştu. "gidiyor musun? Öylece... arkanda söz verdiğin birini bırakarak"

'gerçek bile değilsin.' Demiştim kendi kendime göz kapaklarımı sıkıca birbirine bastırırken.

"bana evlenme teklifi ettin."

Dead Groom / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin