on yedi

1.3K 141 41
                                    

üç gün geçmişti ve minho hiçbir şekilde felix hakkında hiçbir şey duymamıştı. bir kelime bile. küçük olan için endişeliydi. ona mesaj atıp, aramıştı ama cevap alamamıştı. bu yüzden onu görmeye gitmeye karar vermişti.

minho koltukta uyuyan jisung'a baktı. sessizce ayağa kalktı, telefonunu aldı ve ayakkabılarını giyerek arkadaşını görmek için evden çıktı.

- - -

felix saçlarını çekiştirerek yatağında diğer tarafa döndü. evet, hastalanmıştı. minho ve jisung evden ayrıldığından beri hastaydı. hasta olmaktan kesinlikle nefret ediyordu.

tanrım- telefonu eline alıp minho ve jisung'a haber vermeye bile enerjisi yoktu. ama kalkıp yemek yemek, lavaboya gitmek ve fortnite oynamak için yeterli enerjiye sahipti.

çocuk kapının çaldığını duyunca inledi. "içeri gel!" yatak odasından bağırarak boğazının daha çok acımasına neden oldu.

beş dakika sonra minho içeri endişeli yüz ifadesiyle girdi. "aman tanrım.. felix korkunç görünüyorsun." minho küçük olana doğru ilerlerken konuştu.

"ben- teşekkürler minho." felix asık bir suratla mırıldandı. büyük olan gözlerini devirdi ve elini felix'in alnına yerleştirdi.

gözleri neredeyse yuvasından fırlayacaktı. "yüce isa- yanıyorsun. sana ıslak bez getireyim." dedi minho ve kısa süre içinde elindeki nemli bezle geri geldi.

bezi felix'in alnına yerleştirdi. felix memnuniyetle iç çekti.

minho yatağa otururken kıkırdadı ve felix'in elini tuttu. "neden bana veya jisung'a hasta olduğunu söylemedin?"

"çünkü o kadar enerjim yoktu."

"oyun oynamak için enerjin vardı ama."

"dinle! oyun oynamak gerekli!"

"ve arkadaşlarına hasta olduğunu söylemek değil?"

felix sessizleşti ve aralık dudaklarını kapattı. minho ellerine bakarken gülümsedi. "ilaç içtin mi?"

küçük olan başını salladı ve tekrar kıpırdandı. "evet ve kucaklaşmak için can atıyorum."

minho saniyeler içinde onun dizine oturdu ve kollarını ince bele sardı. "bu iyi mi?" diye sordu.

felix cevap olarak sadece mırıldandı.

ikisi orada rahatlatıcı bir sessizlik içinde oturdular. birbirlerinin yanında olmanın tadını çıkardılar. bir süre sonra uyuyakaldılar. ikiside rüyalarında birbirlerini görüyorlardı.

...
arkadaslar...

sonraki bolum...

stare, minlix [çeviri.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin