Afrodit•gxg ✔️

🤍8🤍

•Cansu•

"Benimle gelmene gerek yoktu." dedim mırıldanarak. Onu istemiyorum gibi anlamasını istemiyordum.

"Ben de yürümek istiyordum." dedi Beste gülümseyerek. Çok güzel güldüğünü söylemiş miydim? Bütün güzel şeyler karışmış ve ortaya Beste çıkmıştı. Aklımı karıştırıp duracak bir güzelliğe sahipti.

"Teknik olarak yürümüyorsun." dedim ayağındaki pateni işaret ederek.

"Ve biz teknik ile uğraşmıyoruz."

Can bana hep der ki 'mantıksız olan her şeyi yap', öyle aklıma geldi işte alakası yok ama olsun.

"Böyle benden çok uzun oluyorsun ama!"

"Senden zaten uzunum ufaklık." dedi gülerek saçımı karıştırırken.

"Beste saçımı bozdun!"

"Maviş saçlarınla oynamak çok güzel, hem güzel duruyor hiç bana laf etme."

"Boyum saçına yetişmiyor!" diye zıplamaya çalıştım. Beste gülerek başını eğmişti.

"Al karıştır saçlarımı."

Ona saf saf bakarken gülerek saçlarını karıştırdım, saçlarının ellerimin arasında olması güzel hissettirmişti.

"Şimdi ödeştik." dedi tekrar doğrulurken. Saçlarıyla oynadığımda dağılan kokusu aklımı başımdan almıştı bile.

"Diğerleri nereye gitti?"

"Su ve İlyaz'ın beraber aile yemeği var, Alp ve Yunus da bir yerde takılıyordur."

"Su, Alp'i biliyor mu? Ya da İlyaz?"

"Hayır, onların ne tepki vereceğini bilmiyorum."

"Anladım." diye mırıldandım. İkimizde sessiz kalmıştık, bu sessizlik biraz can sıkıcı olmaya başlamıştı. "Şey seninle pek sevdiğin şeyler hakkında konuşmadık, nelerden hoşlanırsın?"

"Konu açmaya mı çalışıyorsun?"

"Benimle yürümek isteyen sendin sıkılmanı istemem."

"Paten kayıyorum bir yandan ben sıkılmam, hem zaten sen yanımda iken bir çılgınlık yaparsın."

"Ben mi çılgınlık yapıyorum?"

"Patenle tek ayak üstünde durmaya çalıştın?"

"Eğer ayaklarımız paten olsaydı ilkokulda bu cezadan verselerdi nasıl dururduk diye merak ettim bu normal bir şey!"

"Bebeğim sen çıldırmışsın." dedi gülerek. Bebeğin mi?

"Sorumu cevapla." dedim sesli harfleri uzatarak. Biraz sevimli Cansu olsam belli ilgisini daha çok çekerdim.

"Paten sürmekten hoşlanırım?"

"Ya öyle değil, hiç bilmediğimiz şeylerden bahsedelim."

"Aklında bir şey varsa sen anlat."

Bir süre düşünür gibi bakarak sonra kafamda yanan ampül ile yerimde zıpladım.

"Tribofobim var."

"O ne?" dedi saçını karıştırarak.

"Delikli şeylere bakamıyorum. Mesela çilek gibi ya da sünger."

"Çileğe bakamıyor musun?"

"Gözüm kapalı yerim."

"Tuhafmış." dedi gülerek.