"Jungkook sana dikkat et demiştim."
Annemin milyonuncu kez ben demiştim cümlelerini dinlerken kolumun acısını düşünmemeye çalışıyordum ama pek de başarılı olamıyordum.
Yerimde duramadığım için başıma hep bir iş geliyordu. Bu kez basketbol oynarken kendimi oyuna fazla kaptırıp yere düşünce bir yere kolum sürtmüştü ve şimdi dikiş atılıyordu.
"Ben gidip çıkış işlemlerini halledeceğim sende kapının önüne gel."
Kafa sallayıp çantamı ve ceketimi alıp dışarı çıktım.
O sırada dışarıda ki kocaman ağaca bakan tekerlekli sandalyedeki kızı gördüm. Yaptığı tek şey o ağaca bakmaktı.
Yanına ilerleyip onunla aynı noktada durdum ve bende ağaca bakmaya başladım. Ben hala bakarken konuşmaya başladı.
"Çok güzel değil mi?"
Benimle mi konuşuyor diye etrafa bakmaya başladım. Bana bakmıyordu hala ağaca bakıyordu ama kesinlikle bana söylemişti çünkü benden başka kimse yoktu.
"Evet güzelmiş." diyebildim sadece çünkü güzeldi başka ne diyebilirim ki.
"500 yıllık olabilirmiş."
"Yuh." diye bir tepki verdim. Gülümsedi.
"Düşünsene neler yaşanmıştır bu ağacın gölgesinde. İlk yıllarında belki çevresinde savaş olmuştur ya da iki aşığın buluşma yeridir. Belki bir gezginin dinlenmek için sığındığı gölgedir. Hastane kurulduktan sonra yakınlarını kaybeden insanların ağladığı yerdir. Yaşanmışlıkları düşününce tuhaf oluyorum. Sende oluyor musun? "
Yeni tanıştığı biri ile bu kadar fazla konuşanı ilk defa görüyordum ama bir yandan da ilgimi çekiyordu bu durum.
"Evet bir sürü şey olmuş olabilir."
"Üzgünüm fazla konuştum sanırım. Mina ben"
Uzattığı eli sıkıp gülümsedim.
"Jungkook ben."
"Memnun oldum Jungkook. Kusuruma bakma çok fazla genç insan görmüyorum buralarda genellikle biraz yaşlılar oluyor. Bu arada geçmiş olsun."
"Teşekkür ederim. Sana da geçmiş olsun."
"Keşke geçse." Deyip burukça gülümsedi.
"Ne oldu?" diye sormadan edemedim.
"Kaza geçirdim 1 yıl önce ve bacaklarımı hissedemiyorum şu an."
Ufak bi sessizlik oldu aramızda. Ne diyeceğimi bilemedim.
"Ben üzüldüm, umarım hissedersin yakında."
"Teşekkür ederim. Sen nasıl bu hale geldin?"
"Basketbol oynarken."
"Acıyordur."
"Biraz. Pansuman için gelip duracağım."
Annemin el işareti yaptığını gördüm.
"Benim şimdi gitmem gerekiyor. Görüşürüz."
"Görüşürüz Jungkook."
Arabaya bindiğimizde ona tekrar baktım o ise ağaca bakmaya devam ediyordu.
Selaam okuyacak olan 1 2 kişi flöwşfwşdşw
Uzun zamandır yazmak istiyordum ama asla fırsat bulamadım ve ne yazacağımı bilemedim. Eğer mantıksız bir yer olursa şimdiden özür dilerim çünkü yazmayı unutmuşum.Tamamen kafa dağıtmak için yazacağım çok okunacağını sanmam ama umarım okuyanlar sever ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon Jungkook "Still with you"
Fiksi Penggemar500 yıllık ağacın gölgesindeki bir başka yaşanmışlık