twenty eight'

7.6K 730 980
                                    

Beomgyu çalan alarmla gözlerini araladı. Sızlanarak alarmı kapatacağı sırada Taehyun ile buluşacağı aklına gelince, kafasından aşağı buz gibi bir su dökülmüş gibi hızla doğruldu yatağında. Bir süre boş boş duvarı izledikten sonra elleriyle gözlerini ovdu. İçi içine sığmıyordu. Dün gece geç saatlere kadar tavanla bakıştıktan sonra sabaha doğru sonunda gözlerini uykuya teslim edebilmişti. Yanisi şu an bi 4 saatlik uykuyla falan duruyordu. Ayaklanıp duş almak için banyoya doğru ilerledi. Aynada şiş gözlerini görünce ofladı. Bugün olacak şey miydi bu?

Ilık bir duş aldıktan sonra odasına geçip kıyafet dolabının önünde bir süre kıyafetleri ile bakıştı. Güzel görünmesi gerekiyordu. Her ne giyerse yakışacağını biliyordu ama yine de ekstra bir özen göstermesi gerektiğini düşünüyordu. Evet, Beomgyu yakışıklı yüzünün gayet de farkındaydı.

En sonunda gözüne kestirdiği siyah kot pantolonuyla, yine siyah ve sol göğüs kısmında yazı yazan bir tişört giydi. Tişörtünü pantolonun içine katıp deri bir kemer taktı. Boynuna ise gayet şık duracağını düşündüğü uzun zincir kolyesini takıp, saçlarına şekil verdi.

O sırada telefonuna gelen bildirimle yatağına koştu. Düşündüğü gibi Taehyun'dan gelmişti.

taehyunie♡:
günaydın :')

kahvaltı yapmadın değil mi?

beomgyu'm:
günaydınnn

hayır yapmadım

taehyunie♡:
süperr

birlikte yapalım

ve umarım hazırsındır çünkü bi 10 dakikaya orada olacağım

beomgyu'm:

hazırım sayılır, bekliyorumm


Beomgyu telefonu tekrar yatağa fırlatıp heyecanla yerinde zıpladı. Çok çok mutlu hissediyordu. Sevdiği çocukla date yapacaktı! Yani kısmen date...

Aynanın karşısına geçip son kez kendini kontrol ettikten sonra, birkaç fıs parfüm sıktı. Ufak dokunuşlarla saçını düzeltip, sandalyesinin üzerine bıraktığı beyaz kot ceketi aldı ve üzerine geçirdi.
Mükemmel gözüküyordu. Her zamanki gibi.

Telefonunu ve cüzdanını da cebine kattıktan sonra şimdi tamamen hazırdı. O sırada çalan kapıyla derin bi nefes aldı. Elini kalbine götürüp sanki karşısında bir insan varmış gibi konuştu.

"Sakin ol, sakin ol, sen bana lazımsın."

Kapıyı açıp odasından çıkarken, annesinin kapıyı açtığını gördü. Taehyun'la konuşuyorlardı. Yanlarına doğru ilerlediğinde, Taehyun kafasını kaldırıp Beomgyu'ya baktı. Göz ucuyla hızlıca süzdükten sonra, ne kadar mükemmel göründüğünü söylemek istese de şu an sırası değildi.

Annesinin yanında durup gülümsedi Beomgyu. "Hoş geldin."

Taehyun da ufak bi gülümsemeyle "hoş buldum" dedikten sonra ekledi, "hazırsan çıkalım mı?"

"Aa oğlum nereye hemen böyle, gel birlikte kahvaltı yapalım sonra çıkarsınız." diyen annesine, Beomgyu tam ağzını açmış cevap verecekti ki, Taehyun ondan önce konuştu.

"Şey... biz aslında kahvaltıyı dışarıda yapmayı planlamıştık ama."

Annesi, arkadaşını onaylarcasına başını sallayan oğluna baktıktan sonra tekrar Taehyun'a dönüp gülümsedi. "Tamam o zaman siz bilirsiniz, iyi eğlenceler size."

friend? || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin