°Bölüm~3°

176 25 49
                                    

"Hazır eve birlikte gidiyorken bir soru-cevap mı yapsam sana?"

"Profesör, ben de insanım. Lütfen en azından eve giderken dinlenmeme izin verin"

"Geçen senelerde çok dinlendin sen. Baya da ustalaşmışsın kopya çekmekte. Geçen sene nasıl oldu da anlayamadım."

"Şükr edin ki, bu sene de çekip sizi rezil etmiyorum 'omon tonrom komyo profosoro kopyo çoktoğomo onlomoyor' diye"

"Bak bak konuşmaya hele. Testler ile terbiye edeceğim seni."

"Aman Allah korusun. Sizin inadınıza kazanacağım o pis üniversiteyi"

"Kızınca çok çalışkan ve.." bir az duraksadı- "tatlı oluyorsun." Ne yapayım ben de böyleydim Biri beni sinirlendirsin, istediği her şeyi yaparım ona inat. Tamam, belki her şeyi yapmam..

"Teşekkür ederim." dedim utanarak. Sonuçta bana hep iltifat etmiyordu. Ama bu beni sinirlendirdiği gerçeğini değiştirmez.

"İltifat edince de kuru kuru teşekkür mü denir?"

"Ne yapayım Profesör? Öpüp alnıma mı koyayım sizi?" öpmek mi dedim ben? Keşke alnınızdan öpüp deseydim.

"Öpmek mi? Süpriz test yap bana, cevaplarının hepsi doğru olan ve yanında nasıl çözdüğünü gösteren yazılar olan bir test"

"Beni de normali bulmaz ki"

"Puan kırmaya müsait durum yaratıyorsunuz Bayan Granger."

"Özür dilerim. Kaç soruluk 'süpriz test' istiyorsunuz? "

"250"

Yuh ebenin güllü donu! Ödev de 100 tane verdin oh paşam. Zaten sen kendin cevapları yoklanıyorsun, onu da biz yapıyoruz nerde hata yaptığımıza bakıyorsunuz. Ne güzel!

"Ne? Fazla değil mi?"

"Yapabilirsin sanmıştım. Ama doğru sen daha 6+6 kaç bilemezsin"

Yine sinir edip test yaptırmaya çalışıyor. Her nasıl oluyorsa da hep de başarıyor!

"12. Yapıcam görürsünüz"

Gülmüştü.

Gülüşüne at tepinsin. Ne güzel gülüyorsunuz profesör.

"Haritayı aç bakayım ne kadar kaldı senin eve"

"Dedim ama ben yolu. Tamam bekleyin"

"Sana güvenilmez."

"Güvenilmez değil de güvenmek istemiyorum deyin siz şuna. Sizinle neden normal şekilde konuşamıyoruz? Sürekli laf atıp sinirlendiriyorsunuz." zaten az önce sinirlerimi bozmuştu. Birden patladım. Aslında bir anda aklıma evli olduğu geldi.

"Kalbini kırmak istemedim."

"Sorun değil. Markete gidicem zaten şu bina evim adreste de göründüğü gibi. Burada durursanız sevinirim."Dediğim gibi durdu. Kapıyı açıp indim "İyi günler." diyerek arabadan uzaklaştım. Bir yere kadar artık kaba davranışı. Seviyorum diye her türlü hakareti de duyacak değilim.

Markete gidip alacaklarımı aldım. Ardından eve giderek yemeğimi yiyip sıcak bir duş aldım. Dinlenmeme yardımcı olmuştu. Çok vakit kaybetmeden masamın başına geçip öncelikli olarak kimya sorularını çözmeye başladım. Diğer dersler çok da önemli değildi. Profesörlerin bu gün ödev verdiklerini genellikle sınıfta yapıyorum. Kolay olur umarım. Sonuçta çözmem gereken 1000 tane kimya sorusu var...
(Kimyadan nefret eden ve kimya öğretmeni ile bir türlü anlaşamayan bir yazar bırakıyorum buraya♡)

Satürn'ün Perisi~ Remione💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin