Bölüm~8

137 14 55
                                    

Medyada Remus var pas geçmeyin dedim (: 

Profesör Snape karşımda oturmuş, Profesör Lupin ise yanımda diz çökmüş elini dizimin üstündeki elimin üzerine koymuştu. İkisi de endişeliydi ve gergindi. İkisi arasında olan gerginlik beni de rahatsız ediyordu. Ortamı yumuşatmak için bir konu mu açsam yoksa çıksam mı bilemedim. 

"Ben izin alıp eve gitsem olur mu? Zaten sonuncu ders boş olacaktı."

"Hangi ders?" 

"Biyoloji, Profesör Snape."

"Doğru hastalandığını söylemişti."

Kafamı salladım. Konu çok alakasız yerlere gitmeye müsaitti. Az kalsın "ee daha daha nasılsınız" diye soru sorulacaktı.

"Hermione senin için Profesör Dumbledore'dan izin alacağım. Gelirken de çantanı getiririm."

"Teşekkür ederim Profesör Lupin. Kendim alabilirdim."

"Sen sessizce paltonu giyiniyorsun ve eve gitmek için hazırlanıyorsun."

"Teşekkürler."

Gerildiğim için ceketimi çıkarmıştım Profesör Snape de onu masaya bırakmıştı. Ayağa kalkmaya çalıştım. Ama kalktığım gibi yeniden kendimi oturduğum yerde buldum. Sanırım kolum da incinmişti. En azından sol kolumdu ve derslerimi rahatlıkla yapabilecektim.

Profesör Snape birden uykudan uyanmış gibi ayağa kalktı. Yukarıdan aşağıya bana baktı.

"Kalkmamalısın. Giyinmeye ben yardım ederim."

"Teşekkürler."

"Teşekkür etme Hermione. Benim yüzümden düştün."

Ayağa kalkmama izin vermeden ceketimi alıp önümde diz çöktü. Şimdi çok iyi anlıyorum neden ona aşık olduğumu. İçindeki güzelliği kimse göremiyordu. Karanlığın içinde olan ışık gibiydi onun içindeki güzellik. Derinlerinde bir yerde parlıyordu o ışık. Ormanda kaybolmuş çocuğun feneri gibi. Hem çok güçlü hem de bir o kadar da gizli.

Nazikçe giydiriyordu bana ceketimi. Bana o kadar yakındı ki, deli olduğumu düşünüyordum. Nasıl oluyor da bana karşı bir anda bu kadar çok değişebiliyordu? Ben hala eskisi gibi ukala ve kendini beğenmiş biriyim. Benimle dalga geçmek yerine çok sevgi dolu davranıyor. 

Onun evli olduğunu sakın unutma  

Yine haklısın. Unutmamam lazım. Bana bu şekilde davranması doğru değil ama karşı koyamıyorum içimdeki mutluluğa. 

Yüzü öyle yakındı ki, içimden gelen öpme isteğini bastıramıyordum. İnce dudakları göz okşuyordu. Kemerli burnu yüzünü çirkin göstermek yerine kendine özgü hava katıyordu. Uzun saçlarına ise laf yoktu. Zaten Severus'u Severus yapan diğer bir özellik saçlarıydı. Geniş omuzları adeta bana sarılmam için yalvarıyordu. Ama engel olmalıydım. En azından şimdilik. Hatta sonsuza kadar.

"Sevdiğin var mı?"

"Nasıl?" 

"Erkek arkadaş anlamında."

"Hayır."

"Potter bile mi?"

"O ve Ron benim kardeşim."

"Remus peki?"

"Profesör, affedersiniz ama saçmalıyorsunuz. Hem nereden çıktı bu soru?"

"Bilmiyorum. Yani diyorsun ki Remus ile de aranda bir şey yok öyle mi?"

"Evet, profesör Snape ile aramda bir şey yok."

Tek bir şeyi bile doğru söylersen şaşardım zaten Hermi

Satürn'ün Perisi~ Remione💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin