Masadaki soruları alıp fotokopi makinesinin olduğu öğretmenler odasına gittim. Müdür yardımcımız profesör McGonnagol kahvesini içiyordu. Selam verip içeriye geçtim. Makineye yakınlaşıp kağıtları içine koydum ve kopyalanmasını bekledim. Tabii ki, bu uzun süreceğinden elimde gezdirdiğim pek değerli kitabı açıp kaldığım yerden okumaya devam ettim.
"Çaresizlik"
~Çaresizlik nedir bilir misin? Her şeyin bittiği o an. Yapabileceğin bir şey kalmamıştır artık. Sağ tarafın boş, sol tarafın boş. Ağlamak istersin ama onun bile işleri düzelteceğini sanmazsın. Danışabileceğin kimse yoktur. Herkesten umudunu üzmüş, yalnızlığına gömülmüş bulursun kendini.
Aslında hiç bir şey tam olarak bitmedi. Belki, bir umut, yeni bir şeyler olmuştur diye göz gezdirmelisin etrafına. Bir kapı kapanır, diğer kapı açılır. Önemli olan umuttur çaresizliğin en derin zamanlarında. En kötüsü de çaresizliği kabullenmektir. Kabullenip, susmak. Araştırmamak. Buna öğrenilmiş çaresizlik denir.
Öğrenilmiş çaresizlik, belli bir durumda sürekli olarak olumsuz cevap ya da tepki alma durumu karşısında ortaya çıkan başarısızlığı kabullenmektir. Az önce söylediğim gibi, önündeki tüm engeller kalksa bile, başarısız olacağına kendini inandırmış olursun.
İnanır mısın, şu anda ben de öyleyim. O kadar sıkıldım ki, başarısız olmaktan. Çalış, tüm zamanını ona harca, yapabildiğinin en iyisini yap, ancak kimse değer vermesin. İyi olduğunu kabul etmesin. Eminim ailenle ilgili sorunların vardır. Olmayabilir de. Doğal. Seni hep mükemmel olarak görmek istediklerinden, başarısızlıkların onları sinirlendiriyor, üzüyor. Kendileri üzüldüğü gibi seni de üzüyor. Kurtulmanın ne yazık ki, bir yolu yok. Ne kadar konuşsan da, ağlasan da, haykırsan da... Asla son bulmuyor.
Bunu şimdilik boş verelim. Öğrenilmiş çaresizliğin ne olduğunu anladığını umuyorum. Zeki birisin, bunu daha şimdiden anladım.
Öğrenilmiş çaresizlik, hayvanlar ve insanlarda çokça görülür. Hayvan örneklerine bu sefer değinmeyeceğim. Ancak, insan örnekleri önemlidir.
Bu psikoloji rahatsızlık genellikle, öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerde olur. Öğrenme güçlüğüne, öğrenilmiş çaresizliğin eklenmesi öğrenmeyi ve akademik başarıyı daha da zorlaştırır ve bu ikisi birbirini pekiştirir. Burada ailelerin ve öğretmenlerin rolü büyüktür. Bir matematik öğretmeni olarak şunu söyleyebilirim ki, Öğrencilerimi asla öğrenemedikleri için azarlamam. Öğrenmeye çalışmadığı için kızarım. Ailelere de, çocuklarına güvenmelerini ve onları desteklemelerini öneririm. Asla, sevmediği bir bölümü zorla okutmaya çalışmayın. Sizi mutlu edecek diye, hayatı boyunca mutsuzluğa gömülebilir. Şimdi, gerçekleri söyleyeceğim, alınırsanız da, bunu kendiniz halletmeli olacaksınız çünkü, gerçekleri söyleyeceğim. Zaten belirli bir süre sonra yanlarında olmayacaksınız. Sizin için para kazanması gerekmeyecek. Bırakın mutlu ve rahat olsunlar..."
"Hermione!"
"Efendim?"
"Testlerin kopyalanması bitti. Alabilirsin."
"Özür dilerim, kitaba dalmışım. Teşekkürler profesör."
"Rica ederim. Kitabın ismi nedir?"
Odanın kapısı açıldı. Profesör Lupin içeriye girdi.
"Hala burada mısın Hermione?"
Profesör McGonnagol olmasaydı, "hayır aslında dışarıdayım ama zamanı bükme hilesini buldum. Aynı anda iki yerde olabiliyorum. Hatta tüm sene derslere böyle gireceğimi söylemek isterim." derim. Ama diyemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satürn'ün Perisi~ Remione💫
Chick-LitSabah uyandığınızda aklınıza ilk kim geliyor? Ya da çok yorulup dinlediğiniz zaman. Yemek yerken, müzik dinlerken, temizlik yaparken, duşta, sokakta, her yerde ve hatta gece uykuya dalmadan önce. Eminim ona çok değer veriyorunuzdur. Benim aklıma ön...