salağa yatmak zorlamıyor mu seni?

9.9K 958 558
                                    


bu bölüm düzyazı şeklinde olacaktır, beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum..


Bizimkilerle olan gruptan çıkıp telefonumu yatağa fırlattım. Kısa bir duş alıp üstüme rahat bir şeyler geçirdikten sonra havuza gitmek için hazırdım.

Serin hava kapıdan dışarı adım atar atmaz çarpmıştı yüzüme. Aklıma dolan anıyla gülümsedim. Taehyung, bu saatlerde bana muzlu süt aradığı için hasta olmuştu. O günün pişmanlığını hâlâ az da olsa hissediyordum.

Kulağımda çalan şarkının da etkisiyle az önce grubumuzda konuşulan konu aklımı kurcalamaya başlamıştı. Kim Taehyung, ilk tanışmamızı üstüme atlayarak gerçekleştiren çocuk.. O garip biriydi. İlk başlarda asla haz etmediğim çocuğa şu aralar sempati besliyordum ve bunun sebebi hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Havuz görüş alanıma girdiğinde kulaklıklarımı kulağımdan çıkararak yavaş adımlarla ilerledim. Taehyung daha gelmemiş olmalıydı ki içerisi epey sessizdi. Soyunma odasına girerek eşyalarımı bıraktım ve üstüme giydiğim kalın sweati de çıkararak sadece yüzücü mayomla kaldım. Dolabımı kaparken aynı şekilde arkamdan da dolap kapanma sesi duymamla irkildim. Taehyung, ay ışığının aydınlattığı esmer sırtıyla adeta gözümün önünde parıldıyordu. Kestane rengi saçlarının yumuşak gözüken tonundan yeni duş aldığını anlamam uzun sürmemişti.

Arkasını dönerek gözlerimizi birleştirdi. Yüzünde bu zamana kadar görmediğim bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Geldiğini neden söylemedin?"

Omuz silkerek yanıma doğru yürümeye başladı. Sert bakışlarımı ruhsuz bakan gözlerine yollarken hafif kaşları çatıktı. Sorununun ne olduğunu anlamamakla birlikte bana her zaman garip lakaplar takan oğlanın bu yönünü ilk defa görmek beni oldukça şaşırtmıştı.

"Söylememe gerek yoktu."

Bakışlarım gittikçe sertleşirken bu sefer kaşlarını çatan taraf bendim.

"Ne bu tavırlar Kim Taehyung?"

Aynı şekilde üstüne yürüdüğümde aramızdaki mesafeyi minimuma indirmiştim. Gözleri anında yumuşarken panikle ayrılan dudakları, dudaklarımda çarpık bir gülümsemeye sebep olmuştu. Geri adım atarak önümden havuza doğru yürümeye başladı. Onu anlamıyordum, Kim Taehyung fazla karışık bir adamdı.

Havuzun kenarına oturup ayaklarını suya değdirmiş, suyun soğukluğuyla irkilerek ayaklarını geri çekerek bacaklarını kolları arasına almıştı. Zaten küçük olan bedeni bu hareketiyle daha da küçülmüştü.

"Taehyung."

Dudaklarımdan ismini duymasıyla bakışlarını bana çevirdi. İlk başta okuyamadığım bakışlarındaki hissi şu an okuyabilmiştim. Hüzünlü bakıyordu. Bunun sebebinin kendim olmamasını ne kadar istesem de bildiğim gerçekle kendimi kötü hissetmeden edememiştim.

Yavaş adımlarla yanına ilerleyerek aynı şekilde yanına oturdum. Saçları gözlerini kapatırken ay ışığının altındaki esmer beden sanki yapabilecekmiş gibi beni kendisinden saklamaya çalışıyordu.

"Sorun ne?"

Sesimin oldukça yumuşak çıkmasına özen göstererek sorduğum soruyla az da olsa dikkatini çekebilmiştim. Dizlerinin arasına gömdüğü başını kaldırarak boş bakışlarla yüzüme bakmaya başladı.

kaslı küpüm | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin