3

138 25 33
                                    

"Hadi hyung!" Kai diretti.

Soobin ofladı. "Hayır dedim."

"Gıcıklık etme ve yanına git işte!" dedi Kai hyungunu ittirerek. "Git ve hangi dansı yaptığını sor!"

"Tanrı aşkına bir rahat bırak beni Kai." Kai dudaklarını büzmüş ve onu oracıkta bırakmıştı. Ama melek yüzlü şeytan maknaenin aklına gelen şey çoktu.

Dans eden bedenin yanına gittiğinde sordu.

"Yeonjun hyung~ Soobin hyung da sana katılmak istiyormuş ama bölmekten korkuyormuş~" Kai sinsice Soobin'e baktı.

"Ne?" Soobin bağırdı.

Yeonjun ise dansını kesmiş ve ikilinin derdini anlamaya çalışıyordu. Bir tarafta sinir olan bir Soobin ve katı yüzü, diğer tarafta Kai'nin mutluluktan sırıtan yüzü vardı.

"İsterseniz katılabilirsiniz." dediğinde Yeonjun Soobin ellerini iki yana sallamıştı. "Hayır, gerek yok. Sen devam et."

Kai gülümsedi ve araya girdi. "Yeonjun hyung, Soobin hyung senden utanıyor~"

Soobin şakayla karışık ona vuracakmış gibi yaparken Kai kaçmış ve en sonunda odadan çıkmıştı. Çıkarken de kapıyı kitlemişti tabi.

"Şu çocuk cidden..." Soobin cık cıklarken bir babayı andırıyordu. Yeonjun hafifçe güldü. Soobin ile ikisi odada birkaç saatliğine birlikte kalacaklardı anlaşılan.

"Gelsene"

Soobin kendini işaret parmağıyla gösterdi. "Ben mi?"

Yeonjun içten bir gülüş verdi. "Odada senden başka biri yok Soobin."

Soobin siyah saçlarını dağıttı. Aklı iyice karışmıştı şimdi. Birincisi ona ismiyle hitap etmişti. İkincisi, onunla çok rahat bir biçimde konuşmuştu. Üçüncü ve son madde ise gülümsüyordu, evet, gerçekten güzel bir gülümsemesi vardı. Soobin o dolgun dudakların aldığı şekli unutamazdı istese de.

Soobin Yeonjun'un yanına geldiğinde tam soru soracaktı ki Yeonjun konuştu. "Benden çekinme"

Soobin kaşlarını çattı. "Bunu benim demem gerekmez miydi? Soğuk yapan taraf hep benim."

"O zaman ikimizde birbirimizden çekinmeyelim."

Yeonjun kollarını esnetmeye başlamıştı. Siyah bol eşofmanı ve giydiği siyah tişörtle fit bedeni gözler önüne seriliyordu. "Dans geçmişin var mı?"

Soobin yanıtladı. "Hayır. Bu bir şeyi değiştirecek mi?"

"Tabii ki." dedi Yeonjun. "Esnekliğini bile değiştirir." ardından ekledi. "Dansta esneklik bir avantajdır. Seni diğerlerinden bir sıfır önde başlatır."

"Elimden geleni yaparsam sıkıntı olmaz herhalde?" Soobin bacaklarını esneten bedene söyledi.

Yeonjun üstüne hiçbir şey dememiş ve sessizce hareketlerini yapmaya devam etmişti. Soobin ona sorabileceği bir soru arıyordu ama mümkün değil gibiydi. Soobin soru sormak konusunda pek iyi değildi.

"Küçükkende böyle miydin?" dedi Yeonjun sessizliği bozarak. Soobin ile göz teması kurmak yerine ayakkabılarına bakıyordu.

"Böyle derken?"

"Böyle işte, soğuk."

Soobin düşündü ve sonuç belliydi. "Sanırım evet. Hiç sıcak olabildiğim bir anı bilmiyorum."

"Babama benziyorsun"

Soobin kaşlarını kaldırdı. Anlık itirafla şaşırmıştı. "Nasıl?"

"O da böyleydi. Kaskatı yüzü vardı ve konuşmayı veya onunla sohbet edilmeye çalışılmasından hiç hoşlanmazdı. İşine veya hayatına karıştıysan seni asla affetmezdi. Eşyalarına dokunduğumda içimde çok büyük korku oluşurdu, kendine temas edilmesini de sevmezdi zaten."

Soobin kendisine bu kadar benzeyeceğini düşünmemişti doğrusu. Yeonjun sulanan gözlerini sildi.

"Ama bazen, bazen nadir de olsa bana sevgiyle bakar ve içimi ısıtırdı. Bir gün bile bana masal okuduğunu hatırlamıyorum ama bana ilk ve son kez sarılışını çok iyi hatırlıyorum. İçim hiç olmadığı kadar sıcacık olmuştu, sonrasında gitti zaten." sesi buruktu.

"Gitti mi?" Soobin yutkundu. "Nereye?"

Yeonjun burukça gülümsedi. "Bizi bıraktı. Gerçi o bırakmadı, o olması gerekeni yaptı."

Yeonjun oturduğu yerde kalakalmış neden bunları Soobin'e anlattığını düşünüyordu. Aile konusu, aslında sadece baba konusu onun için hassas bir konuydu ama bunu istemsizce Soobin'e açarken bulmuştu kendini. Her şey istemsizce gerçekleşmişti birden. Yeonjun bir anda geçmişini Soobin'e dökmeye başlamıştı.

Soobin ne diyebileceğini bilmiyordu. Teselli vermek konusunda pek iyi değildi. Zaten çoğu şeyde iyi değildi, duygusal bir yönü yoktu Soobin'in.

"Ne diyebileceğimi bilmiyorum. Kötü olmuş. Keşke farklı olsaydı." dedi en sonunda.

"Kusura bakma." dedi Yeonjun yerden kalkarken. "Seni sorunlarımla meşgul ettim. Ama birden anlatırken buldum kendimi.. Dediğim gibi ona benzemen canımı yakarken bir yandan da sana ısınmama neden oldu. Gelecekte iyi anlaşalım, olur mu?"

Soobin ne yapacağını şaşırmıştı. Ona ne diyebileceğini bilmiyordu. Babasıyla alakalı geçmişinde ne yaşadıysa onu üzdüğü gerçekten belliydi. Soobin anlık hareketle Yeonjun'un elini tuttu.

"Bekle. Hani dans edecektik? Geçmişinden gelen şeyler bu ana engel olmamalı."

Yeonjun durdu ve Soobin'in onu tutan eline göz gezdirdi. İçi kırgınlıkla dolu gözleri ağlayacak ve içindekileri boşaltacak bir yer arıyordu.

"Senin en güçlü ve en zayıf noktalarını sanırım biliyorum. Sen dans ederken güçlüsün. Ama konu babansa dans etmekten bile vazgeçebiliyorsun. Bence bunu tam tersine kullanmalısın. Her aklına baban geldiğinde aksine daha çok dans etmelisin. Dans etmelisin ki geçmişinden kurtulabilesin Yeonjun."

Yeonjun bu sözler karşısında titremişti. O kadar içten konuşulan bu sözler kalbini derinden etkilemişti. Yeonjun gözlerini kırpıştırdı. Gözleri yeri ardından Soobin'i buldu.

"Evet... Haklısın. Teşekkür ederim."

"Teşekkür etme. Şu dansı artık çalışsak? Dramaya bağladık iyice." Soobin itiraf etti.

Yeonjun hak vermişti. Odayı kasvet bağlamıştı, ama Soobin'in söylediği sözler sayesinde iyi hissediyordu. Hemde çok... Kalbi eskisinden daha da hızlı atıyordu. Sıcaklık her bir tarafını sarmıştı.

"Bu bizim ilk dans pratiğimiz." Yeonjun alay etti. "Kötü dans etme ki seninle dalga geçmeyeyim."

Soobin tek kaşını kaldırdı. "Ben hiçbir şeyi kötü yapmam."

Yeonjun meydan okurcasına gülümsedi. Pratik odası bir anda eğlenceli bir yer haline dönüşmüştü. Soobin hareketleri öğrenirken Yeonjun ise bazen kahkaha atıyordu. Dışardan kim görse ikisini çok yakın arkadaş olarak tanımlardı.

Yeonjun Soobin'in yanında babasının yanındaymış gibi hissediyordu ve bu ona hem mutluluk hem hüzün veriyordu ama pişman değildi. Onunla daha yakın olmak istiyordu.

i want you, yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin