4

175 26 47
                                    

"Yeonjun hyung," dedi Kai sevecen bir tonla. "Ve Soobin hyung,"

Soobin diretti. "Hayır bir daha çek Kai, karıştırmadın."

Beomgyu dudaklarını büzdü. "Ama karıştırdı hyung, Taehyun sen de gördün öyle değil mi?"

Taehyun ise olaya çare bulmak ister gibi araya girmişti. "Herkes istediğiyle eş olsun?"

"Ben hiçkimseyle eş olmak istemiyorum." dedi Soobin dürüst bir biçimde. Fazla dürüst olması biraz Yeonjun'un canını yakmıştı. Çat diye gerçekleri bir anda duymak onu biraz üzmüştü, ama kendini toparladı. Soobin böyle biriydi sonuçta, evet... Babasına benziyordu Soobin. Hemde çok.

Yeonjun boğazını temizledi. "O zaman küçük bir yarışma yapalım."

Elinde su şişesiyle dönen Yeonjun şaşkın bakışlara maruz kalmıştı. Hemen ne yapacağını anlattı. "Kim şişeyi düz durdurursa o kişi istediği şeyi yapma hakkına sahip olacak."

Üyeler onaylarken Yeonjun memnun ifadeyle gülümsedi. Fakat kaskatı yüzünden taviz vermiyordu. Bu çocuk hiç eğlenmeyecek miydi? Yeonjun onun gülüşünü görmek istiyordu, hemde çok. Gözlerinin kısılışı ve dudaklarının yukarı doğru muzip bir şekilde kıvrılmasını... Yeonjun hayal ederken kalbi hızlanmıştı.

Yeonjun şişeyi Soobin'e uzattı. "Sen başla."

"Pekala." dedi Soobin şişeyi kaparken. Gözleri kısılmıştı. Şimdi gözleri hırsla parlıyordu. "Eğer düz durursa tek başıma yatacağım."

Diğer üyeler onaylarken Yeonjun yutkundu. Yalnız kalmayı ve sessizliği sevmezdi. Kendisine kesinlikle bir oda arkadaşı gelmek zorundaydı. Hayır, hayır. Yeonjun tam olarak oda arkadaşının Soobin olmasını istiyordu.

Yanaklarını şişirdi ve Soobin'i izlemeye başladı. Beş deneme hakkı vardı, Yeonjun ilkinde yapamadığını gördü. Hafif bir gülümseme verdi. Şimdi sıra ikincideydi. Soobin şişeyi atsa da yine düz durmadı. Üçüncü ve dördüncü... Diğer üyeler son deneme de heyecanlanmaya başlamıştı. Ama öteki taraftan Soobin hiç öyle gözükmüyordu, aksine kaşları çatılmıştı, gerçekten kazanmak için uğraş veriyordu.

Son deneme, lütfen yapamasın diyordu Yeonjun içinden. Hatta bunu dışarı yansıtacaktı ki son anda ağzını tuttu. Fakat iş işten geçmişti çünkü Soobin "Ne?" demişti.

"Hiçbir şey- yani- devam edebilirsin, yani demek istediğim son denemen- iyi şanslar!" dedi yanakları pembeleşirken.

Taehyun ve Beomgyu ise onun ne yaşadığı konusunda bilgi sahibi olmaya çalışsalar da sadece Yeonjun'a gülmekle yetinmişlerdi. Kai ise habire alkışlayıp duruyordu.

Soobin şişeyi attı ve...

Şişe düz durmadı.

Yeonjun içinden oh çekti. Soobin içinden küfür çekerken saçlarını çekiştirdi. "Of!"

Yeonjun Soobin'in elindeki su şişeni alırken Taehyun güldü. "Üzgünüm Soobin hyung ama hakkını kaybettin, yalnız bir odaya sahip olamayacaksın. Ne kötü."

Beomgyu kıkırdadı. "Evet, oda arkadaşın kim olacak birazdan göreceğiz"

Soobin gözlerini devirip kalın ses tonuyla konuştu.

"Oda arkadaşımı kim olursa olsun asla umursamayacağım. Ne yaparsa yapsın beni ilgilendirmiyor, sadece alanıma girmesin yeterli. Gerçekten umrumda değil. Hastalanırsa ona bakmam bile."

Yeonjun sordu. "Hm, öyle mi?"

"Evet." dedi Soobin beklemeden.

"Tükürdüğünü yalamak... Sık görülen bir şeydir." dedi Taehyun.

"Ben yalamam."

Yeonjun elindeki şişeye baktı. İlk denemede atamasa bile dört tane daha hakkı kalıyordu. Kesinlikle şişeyi düz durduracak ve Soobin'i oda arkadaşı olarak yanına alacaktı. Çünkü oda arkadaşı demek daha farklı, özel bağların kurulması demekti.

Aslında oda arkadaşı olarak değil... Çok yakını olarak onu istiyordu. Soobin'de öyle bir şey vardı ki onun yanında huzurlu ve sakin hissediyordu.

Yeonjun ilk attığı şişede başarılı olamadı, ikinciye geçti. Üçüncü... Ve dördüncü. Başarısız. Beşinciye sıra gelmişti. Gerginlikten dolayı kusacakmış gibi hissediyordu.

Şişeyi fırlattı ve düz durdu.

Yeonjun gülerken Taehyun ve Beomgyu da alkışlamaya başlamış, Kai ise kulak kanatırcasına gülmeye başlamıştı. Soobin ise yorum yapmamıştı.

Yeonjun istediği şeyi söylemeye hazırdı.

"Oda arkadaşım olarak Soobin'i istiyorum."

i want you, yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin