Sarışın Melez 2

*10*

Yeni bölüm geldi.

Media Alexin konseyde giydikleri :)

" Konseyin önüne çıkmadan önce üzerini değişrtirmen gerek. " dedi Sarah.

" Konsey kurallarından nefret ediyorum. "

" Bende. " dedi sessizce. Gözlerini kısmış bize bakan beylere döndüm. 

" Aeron avcılar sana emanet bizim ufak bir işimiz çıktı. Bu sırada karınlarını doyursalar iyi olur. "

" Merak etme. "

memnun şekilde gülümsedim. Sarah koluma girdi ve beni üst kata sürüklemeye başladı. Odalardan birine daldık. Dolabı açtı ve içinden bir kaç elbise çıkarmaya başladı. Sonunda siyah belinde kemeri olan şık bir elbisede karar kıldı ve elbiseyi kafama fırlattı. 

" Giyinmek için iki dakikan var. "

dedi ve arkasını döndü. Hızlı bir şekilde elbiseyi giydim. Sarah beni süzdü sonrada memnun bir şekilde gülümsedi. Aynadan saçlarımıda düzeltince hazır olmuştum. Aşağı inerken Sarah;

" Babanın seni görünce vereceği tepkiyi çok merak ediyorum. "

" Bana kızgın değil misin ? "

" Belki biraz. Bak gitmene üzüldüm ama senin için sevinmiştim. Normal bir hayatı hepimizden çok hak ediyorsun. "

" Teşekkür ederim. "

Merdivenlerin başında. Aeron , Adrian , Max ve Archer dikiliyorlardı. Beni görünce hepsi dondu kaldı . İlk kurtulan Aeron olmuştu ve uzun bir ıslık çalıp beni etrafımda döndürdü. Adriansa gevşekçe sırıttı ve ;

" Beklediğimize değdi galiba. "

Ona gözlerimi devirdim ve salon kapısına doğru yürümeye başladım. Yanımda yürüyen Saraha baktım. Güç vermek istermiş gibi gülümsedi. Kapıları iki yanda açtım. Konsey her zamanki gibiydi en ortada babam , annem ve Damon'ın babası ile annesi vardı. Diğer üyelerse etraflarına daire oluşturucak şekilde oturmuşlardı. Babamın yanındaki eskiden benim oturduğum sandalyede Bred oturuyordu. Vücudumda gezinen kıskançlık duygusunu bastırmaya çalıştım. Babam ve annem ayağa fırlamış kocaman açılmış gözlerle bana bakıyorlardı. 

" Sen ... nasıl ? "

" Sanırım beni görmeyi beklemiyordun baba ." 

onlara doğru yürümeye başladım arkamdan da diğerleri geliyordu. Avcıları görenler aralarında fısıldaşmaya başlamıştı bile. 

" Kızım. " diyerek annem bana sarılmaya çalıştı ama kollarından kaçtım. Kolları iki yana düşerken başını öne eğdi. Babamın karşısına dikildim. Öfkeden kızarmış yüzüyle bana bakkıyordu. 

" Nasıl olurda onları buraya getirirsin ? "

" Nasıl olurda benim yerimi ona verirsin ? "

dedim Bred'i işaret ederek. Suçlulukla başını eğdi. 

" Onlar sayesinde burdayım Beni ordan onlar çıkardı. "

" Neden sana yardım ettiler ki ? "

" Çünkü savaş çıksın istemiyorlar bende istemiyorum. "

" Bu imkansız avcıları türlerimizi katlediyorlar. "

" Aslında bakrasanız etmiyoruz. "

dedi Archer. Babam tek kaşını havaya kaldırdı. Bize biraz daha yaklaştı ve konuşmasına devam etti.

" Avcıların asıl amacı iblisleri avlamaktı. Aşağı dünyalıların sadece barış içerisinde yaşamalarını sağlarız ama merkezin başında olan kişi yani Arthur'un aşağı dünyalılarla yani sizlerle geçmişten gelen bir sorunu var bu yüzden sizin türünüzü avlıyor. "

" Sana neden inanayım ? "

" Çünkü başka çağreniz yok. "

" Kimsin ki sen ?"

" Ben Alec Swartz'ın oğlu Archer Swartz. "

" Alec'i tanırdım. " dedi babam. Biraz bekledikten sonra devam etti;

" Ne yapmamızı önerirsin ? "

" Büyük ihtimalle şuan merkez oldukça karışıktır. Alexin kaçması olay yaratıcak bunun yanında sizinle olduğumuzu biliyorlar. Arthur oldukça sinirli olmalı. "

" Her halükarda savaş çıkacak. "

" Hayır çıkmayacak tek yapmamız gereken Arthuru öldürmek ondan sonra merkezin başına ben geçebilirim. "

" Liderlik aslında sana aitti değil mi ? "

" Evet, ama Arthur konseyi benim daha çocuk olduğuma inandırdı. "

" Ne diyorsun baba ? "

diye sordum. Gözleri bir an bana kaydı. 

" Peki, kim yapacak ? Kim onu öldürecek?"

" Ben yaparım. "

diye atıldım.

" Alex seni tekrar o yere göndermem. "

" Çokta umrunda ya nerde olduğum. Hem o yaşlı bunaktan nefret ediyorum. "

" Başka kim gidecek ? "

Sarah , Aeron ve Adrianla Archer ellerini kaldırdı. Adrian;

" Maxi oraya geri götüremem daha çok küçük. "

" Eminim annem ona bakabilir. "

dedim. Annem hevesle başını salladı ve Maxi yanına çekti.

" Bensiz göreve gidiyorsunuz demek. "

O tanıdık sesi duymamla dondum kaldım. Derek bize doğru yürüyordu.

" Bende geliyorum. "

Kimse bir şey söylememişti bende itiraz etmedim. Sonunda babam üyelere döndü.

" İtirazı olan ? "

kimseden ses çıkmayıca memnuniyetle gülümsedi.

" Önce biraz dinlenin hazırlık yapın sonra yola çıkarsınız. "

başımla onayladım ve salondan çıktım.

Baya uzun bir bölüm oldu umarım beğenmişsinizdir vote ve yorumlarınızı bekliyorum sizi seviyorum hafta sonu görüşmek üzere :)