-2-

3 1 0
                                    


Yn: Tamam, ne zamana kadar kalıcaksınız?

Jimin: Gece 12'ye kadar.

Yn: Tamamdır 457 numaralı odamız boş size eşlik edeyim.

Jimin'i odadına götürürken onda bir tuhaflık olduğunu fark ettim... Gözlerinin içinde hafif kırmızılıklar vardı ve bazı yerlerinde kan olması beni ürkütmüştü. Jimin'i odadına götürdün nezaket ile odayı gösterdim.

Yn: Buyrun.

Jimin'i odaya götürdükten sonra resepsiyona geri döndüm.

Sung: O adam bana bir tuhaf geldi.

Yn: Nasıl yani?

Sung: Gözlerinde ki kırmızılıkları falan görmedin mi?

Yn: Evet o bana da tuhaf geldi ama belki gözlerinde bir hastalık vardır.

Sung: Neyse biz işimize devam edelim.

...................

Sung: Yn nerede kaldın?

Yn: Sung bir gelsene.

Sung: Nasıl geleyim orası kadınların yeri.

Yn: Kapıya gel ya.

Sung: Tamam be noldu.

Yn: Tişörtüme baksana.

Sung: Kan mı bu.

Yn: Galiba ama nerden bulaşmış olabilir ki.

Sung: Belki kan değildir başka birşeydir, birinin kıyafetinden bulaşmıştır.

Yn: Tamam da ben ne giycem iş kıyafetleriyle gidemem buda kirlendi, senin var mı yedeğin?

Sung: Var dur vereyim... Al.

Yn: Bu ne ya, neyse tamam sen git ben giyip geliyorum.

...............

Yn: Off ya Sung pirinç kalmamış.

Sung: Ne oldu?

Yn: Pirinç kalmamış git birşeyler al.

Sung: Ramen falanda mı yok.

Yn: Yok.

Sung: Sen git ya ben gitmem.

Yn: Sen git.

Sung: Sen git ya ben gitmem.

Sung'un yanına gidip kolundan çekiştirmeye başladım.

Yn: Hadi kalk.

Sung: Ya gitmeyeceğim! Bir kere de sen git!

Sung'un ne kadar çalışsam da oturduğu yerden kaldıramamıştım sonra sinirle odamdan çantamı alıp kapıya gittim. Sung'a döndüm ve konuşmaya başladım.

Yn: Utanmıyorsun değilmi bu saatte beni markete göndermeye. Ya başıma birşey gelirse sana kim bakıcak.

Sung: Abartma Yn senin başına hiç birşey gelmez hadi hadi.

Sinirle çıkıp markete doğru yürümeye başladım ama tuhaf birşey vardı sanki biri beni takip ediyor... Dünden beri bu hiss vardı içimde sanki biri benim olduğum heryerde gibiydi... Durup korkarak arkamı döndüm kimse yoktu. Tekrar yürümeye başladım hatta koşuyordum. Bu sefer bir kaç ayak sesi duydum bianda durup arkamı döndüm... Arkamda siyah kapşonlu biri vardı.

Yn: Ne istiyorsun benden ?

Adamı daha çok süz düğünde elinde bir sopa olduğunu gördüm... Bu sopayla korkum daha da fazlalaşmıştı. Titreyerek geriye giderken omzumda bir el hissettim. Korkuyla arkamı döndüğümde kimse yoktu peki ya ne olmuştu. Tekrardan adama döndüğümde, adam elinde ki sopayla bana vuracakken yere yığıldı. Resmen dayak yiyordu ama onu kim dövüyordu... Hiçbirşey gözükmüyordu. Adam hiçlikten dayak yiyor gibiydi. Olduğum yerde kalakalmıştım. Neydi bu kafayı falan mı yemiştim, rüyadamıyım? Neydi bunlar.

Hiçbirşeye anlam veremezler kulağıma bir ses geldi.

".......": Korkma sana zarar vermem.

İyice kafam karışmıştı. Bu ses kimden geliyordu, bu adam kimden dayak yemişti, kim beni omzumdan tuttu.

Tam ağzımı açmış konuşacaksın yine o ses geldi.

"......": Korkuyorsun, şaşkınsın.

Yn: Kimsin sen?

".....": Gerçekten öğrenmek istiyor musun?

Yn: E-evet.

"......": Ama... o zaman benden korkarsın, gitmemi istersin.... ama ben gidemem ve hep korkarsın.

Yn: Asıl şimdi korkuyorum, kafayı yediğimi düşünüyorum, lütfen çık ortaya.

Bunu demekle karşımda biri belirdi bugünkü tuhaf adamdı, Jimin. Gözleri öncekinden daha kırmızıydi ve yüzünün bazı yerlerinde kan vardı.

Yn: Kimsiniz siz?

Jimin: Ben senin vampirinim.

Yn: Ne !?

Jimin: Korkuyorsun, hissediyorum... Korkma.

Yn: Nadıl hissediyorsun.

Jimin: Ben sana bağlıyım, ben seninim.

Kafam iyice karışmıştı, ne oluyor. Kafayı üşütmüşüm galiba.

Yn: Gerçek mi bunlar.

Jimin: Gerçek.

Yn: Sen bir vampirsin.

Jimin: Evet...

Yn: Nasıl olur ya, vampirler gerçek mi?

Jimin: Evet..

Yn: Ben gerçekten iyi değilim, hiçbirşeyi kafam almıyor

Jimin bana yaklaşırken istemsizce geri çekildim.

Jimin: Beni istemiyorsun değil mi?

Yn: B-ben bilmiyorum... Şoktayım.

Jimin: Benden korkuyor musun?

Yn: B-ben...

Jimin: Korkuyorsun...

Yn: Y-ya-yani ben b-bilmiyorum.

Kararsızdım hem ondan korkuyordum, hem de gitmesini istemiyordum, içimde niye böyle bir duygu vardı bilmiyorum.

Jimin: Korkuyorsun ama kararsızsın.

Yn: S-sen benim h-hissettiğimi nerden b-bil-biliyorsun.

Jimin: Dediğim gibi bir seninim sana bağlıyım.

Biranda bana elini uzattı.

Jimin: Korkma ben sana zarar vermem.

Tereddütle elini tuttum. Ama hiç birşey hissetmedim normal insanın elini tutuyor gibiydi.

Jimin: Markete gidebilecek misin?

VAMPİRİM -Jm-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin