Adımın pelin olmasıyla başlayıp yaşımın 16 olmasıyla devam ediyorum. Biraz balık etli, mavi gözlere sahibim, sarışın ve çevremin tabiriyle hafif sırığım. Herkesin anlatımıyla kendimi, iyi, sevimli, güzel betimlerim. Tabi her insanın iyi yönleri olduğu gibi kötü yönleri de vardır. Benim kötü yönlerim daha baskın geliyor olabilir. Herkes birilerini seviyor, sonra sonu acıyla devam ediyor. Ben aşık olmak istiyorum ama korkuyorum, güvenemiyorum kimseye
17.08.14
Bugünlerde hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor. Herkes tarafından yanlış anlaşılıyorum. Bu durumu düzeltmeye çalışıyorum ama olmuyor. Zaten okulların açılmasına az kalmış ona mı üzülmeyim kendi halime mi?
Okul dedimde aklıma geldi bu yıl başka okula kaydımı aldırdılar benim iyiliğim ve geleceğim içinmişmiş. Ben gitmek istemiyorum çünkü arkadaşlarım, öğretmenlerim onlar olmadan tadı çıkmaz ki hiçbir şeyin. Annemle ne kadar konuşsamda koymuş bir kere aklına.
Abim ise yurt dışında okuyor oda istemeyerek gitti ama şuan durumundan çok memnun. Onunda 1 yılı kaldı sonra mimar olarak hayatina devam edecek. Acaba benim içinde öyle olur mu? Mutlu olurmuyum orda yeni kişilerle yeni arkadaşlarla ? Onu geçtim sevdiğim çocuk Berk o nolacak. Artık sık sık göremiycem onu bu beni çok
üzüyor. Aslında bunları düşünmek istemiyorum. Biran önce hazırlanıp Berk'in yanına gitmeliyim. Çocuk ağaç oldu. Hazırlandım ve evden çıktım. Yanına gittiğimde kızgın bir şekilde bana bakıyordu. Nedeni de erkeklerle çok samimi olmammış. Erkekler dediğimde bizim oralardan anneminde annelerini tanıdığı çocukluk arkadaşlarım. Ama bizimki yinede kıskanıyor işte. Sana sarılamaz, o kadar mesafe ile duramaz yanında bunun gibi birçok şey. Bilirsiniz tüm erkekler aynı kıskançlık duygusu onlarda biraz daha fazla. Ben konuyu kapatmak için uğraşıyorum ama o hala bana hesap soruyor. Bende daha fazla dayanamadım ve ben eve gidiyorum dedim. Öyle deyince arkasını dönüp gitti. Bunu gerçekten de yaptı. O an ne yapacağımı bilemedim. Arkasından koşarak gitmek istesem de yapamadım. Bende aynı şekilde eve doğru yol aldım.
Bilin bakalım kiminle karşılaştım. Berk'in kıskandığı çocukluk arkadaşım Selim. Morelimin bozuk olduğunu anlamış olsa gerek çünkü onu görmeden yanından geçtim. Bağırdığı an farkettim. Birbirimize selam verdikten sonra ne olduğunu anlatmam için zorladı. Bende annemle tartıştık diyerek konuyu geçiştirdim. Ya ben gerçekten de ne kadar şanssız bir insanım. Selim ile giderken bizi Berk gördü. Oysaki beni takip ediyorumuş. Ben şimdi nasıl açıklayacağım. Dinlemez bile beni. Bu sefer kesin bir şekilde dönüp gitti ve fazlaca sinirli bir şekilde.
Bende selimle vedalaştıktan sonra eve gittim. Aramayı düşündüm sonra vazgeçtim. Mesaj attım. ' Her seferinde beni yanlış anlıyosun ve fazlaca kırıyosun artık ben susucam açıklamada yapmıycam sana ne yapmak istersen onu yaparsın iyi geceler'. Yemeğe inip annem gile eşlik ettim. Sonra yorgun olduğumu söyleyip odama çıktım. Annem anlamadı değil aslında ama babamın yanında belli etmedi. Odama çıktıktan sonra yarım kalan kitabımı bitirdim ve telefona son kez bir bakıp bırakacaktım. Fakat gördüğüm o mesaj uyumamada engel oldu.
'Pelin, hayatımın anlamı anlatamıyorum sana olan sevgimi. Bu yüzden korkuyorum kırılıyorum fazlaca e tabi normal olarak senide kırıyorum. Bugün o yaptığım davranıştan dolayı pişman oldum ve yanına gelip özür dilemek istedim ki seni onunla görünce kafama kaynar sular döküldü. Her neyse aşk böceğim seni tüm kalbimle seviyorum iyi geceler ' Ya ben bu çocuğu ısırırım. Cevap yazmak istedim delice. Ama trip atıcam suçlu. Hihihiiii İyi geceler. :)
18.08.14
Okulların açılmasına son 25 GÜN !!
Annem ve babamın ani kararıyla Antalya'daki yazlık evimize gidiyormuşuz. İnanamıyorum ya böyle bir anda söylenilecek şey mi bu? Kim simdi bir daha kıyafetlerimi katlayıp valize yerleştirecek. Tabi ki de annem. Evet evet, koşarak annemin yanına geldim ve biraz da olsa yalvardım tabi her zaman ki gibi söylense de kabul etti. Bende o arada telefonda en yakın arkadaşıma ve Berk'e haber verdim. Berk beni o gün öyle bırakıp gittiğinden beri mesaj atmadım. Ama benim arayıp gideceğimi söylemem gerekiyordu. İlk açtığımda birtanem diyerek bağırdı. Sonra gidiyorum dedim Antalya'ya. Dedikten sonra durmadan konuşmaya başladı. sustum ve dinledim. Gideceğimi duyduğunda morali baya bir bozulmuştu. Korkuyorum aramıza mesafe girecek diye. Ama gitmeliyim benim elimde olan bir şey değil.
Telefonla görüşmem bittikten sonra hemen bir duş aldım ve hazırlanmak için odama gittim. O arada annem benim işleri de halletti. Artık gitme vakti geldi. Kısa bir süre için annemden izin alıp en yakın arkadaşım Elçin'e ve Berk'e söylediğim yere gidip beklemeye koyuldum. Fazla beklemeden geldiler neyse ki. Onlarla vedalaştım ama döndüğümde çok kötü bir durumdaydım. Berk benden ayrılmak istediğini söyledi. Eve zorda olsa gelmiştim. Annem ne olduğunu sordu ama birey demeden odama gittim. Ağlamaktan gözlerimi açamıyordum ve dayanamayacağımı anlayınca uyudum.
Kalktığımda elçin bizdeydi Berk'in söylediklerini söylemek için gelmiş. Anlamıyorum bu kızı telefon diye bir şey var değil mi?. Tabi bunu ona söyleyemedim ve hemen yanına oturup dinlemeye başladım.
-Berk çok üzgün buluştuğumuzda sinirden bir anda söylemiş ayrılmak istediğini.
-Bunları hakkedecek naptım ben?
-Senin bir suçun yok ki balım. Kıskançlık bu insana her şeyi yaptırıyor.
-Ben ne yapmalıyım peki
-Sabırlı ol ve onu bekle..
Elçin gittikten sonra yola çıkmak için son hazırlıkları yaptık.
Üzgünüm, keşke Elçin de benimle gelseydi. Ama aniden alınan bir karar. Ya Berk onlarsız tadı çıkmaz. Böyle düşünüyoken ben yan apartmandaki komusularımız ve çocukları geldi. Teker teker onlarlada görüştük. Selim, Enes, küçük Nazlı, Beren, Elif abla hepsini özliycem. Küçük Nazlı dayanamayıp ağladı kıyamam birtanem. Herkesle vedalaştıktan sonra arabaya doğru ilerledim. Kendimi garip hissettim sanki bir daha hiç gelmeyecekmişim gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Teen FictionMERHABA ARKADAŞLAR BU YAZICAĞIM İLK HİKAYE OLUCAK. UMARIM BEĞENİRSİNİZ:))) ŞİMDİDEN İYİ OKUMALAR