19.08.14
Ne kadar gitmek istemesemde yola çıktık artık. Aslında benim için en iyisi olacak kafamı dağıtırım biraz. Berk'in dediklerini düşünürüm. Ona gerçekten aşıkmıyım.
Telefonda onunla olan fotoğraflarımıza o kadar odaklanmışım ki annemin bana seslendiğinin farkına varamadım.
-Kızım biz biraz hava alacağız istersen sende gel
-Hayır anne ben böyle iyiyim.
-Peki sen bilirsin burdan bi yere kaybolma.
Annemler gittikten sonra arabanın camlarını kapattım ve güzel bi şarkı açtım. Bağırarak bende eşlik ettim bir yandanda ağlıyorum tabi. Şarkı bittikten sonra telefonu kapattım ve arka koltuğa uzandım.
Bir anda birinin beni dürttüğünü hissettim hemen yerimden fırladım. O kişi babammiş oysaki. Ağlarken uyuya kalmışım. Normal tabi tüm gece uyumazsam böyle halsiz düşerim. Evet ne diyordum babam uyandırdı ve geldiğimizi söyledi. Nasilda uyumuşum ya.
Arabadan indim ve etrafa bakınmaya başladım. Sokakta oynayan çocuklar, yaşıtlarımın konuşmaları kahkahaları, yaşlı teyzelerin bahçede oturmaları özlemişim aslında. Karşıdan iki kizin bana doğru geldiğini gördüm. Oysa bizim kızlarımış Tuğba ve Ekin. İlk önce annem ve babama nasıl olduklarını sordular ve sonrası zaten felaket. Bu kızlar bi alem ya. Kolumdan çekiştirerek sahile götürdüler. Mis gibi bir hava deniz çok özlemişim. Diğer arkadaşları görünce gidip selam verdim. Biraz da sohbet ettikten sonra tekrar kızların yanına dönmek için oturduğum yerden kalktım. Kalktım ama ne kalkayım. Gözlerime inanamadım. Saçmaladım biraz tabi normal birşeydi bu çünkü o burda yaşıyor. Ve o burdaydı sesine ve bakışına hayran olduğum. Yanaklarımın kızardıgına adım gibi emindim. Utancımdan koşarak eve gitmek istesemde kızlar izin vermedi. Koşarak yanıma geldiler ve gidip konuşmamı söylediler. Ne kadar mırın kırın etsemde sonunda yanına gitmek zorunda kaldım.
- Nasılsın?
- Aa Pelin sen mi geldin iyiyim sen nasılsın?
- İyiyim.
- Ne güzel
Ve bu konuşmanın ardından Ecem'in seslenmesiyle hoşçakal demeden gitti. Kızlar yanıma gelince onlara hic birşey söylemeden koşarak eve gittim. Odama girdiğimde daha fazla tutamadım kendimi gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı. Ecem kim biliyormusunuz. Benim baş düşmanım hayran oldugum o kişinin sevgilisi. Ne yazik ki onunla burdaki evlerimiz yanyana. Ne tesadüf ki bu akşma hoşgeldiniz yemeği için bizde toplanacaklarmış. Anladık yani bi hoşgeldiniz demenizi yemek nerden çıkıyor abi ya? Annemler onlarıda yemeğe çağırdılar ben o kızın yüzünü görmemek için ve de o' nu görmemek için inmedim hemde yorgundum zaten. Annem fazla üstelemedı neyseki. Odamda yalnız kaldığımda Bir Berk'i düşündüm birde onu. Kafam çok karışıktı. Berki mi seviyordum onu mu?
Berk'i sevmeliyim her ne olursa. Ama kalbim onu seçmiş ne kadar söylesemde laf geçmiyo. Şimdi Elçin yanımda olacaktı ona sarılıp ağlayacaktım ama bu şuan imkansız. Geri dönmek istiyorum hemde ilk günden.
20.08.14
Her sabah olduğu gibi erken kalktım. Dün ev kalabalık oldugu için haliyle evde biraz dağınıktı. Herşeyi yerli yerine koyduktan sonra sofrayı hazırlayıp sürpriz yapmak istemiştim. Fakat bana gerek kalmamış. Annem kahvaltı sofrasını hazırlamış bile. Annemin bu kadar erken uyanması şaşırttı beni doğrusu. Onu da geçtim çok farklıydı bugün. Bana bi iyi davranmalar falan neredeyse yemeğimi yedirecek. Tabi o' nuna olanları biliyor. Dün onların ikisini yan yana görünce bana hak verdi. Birde Berk vardı tabi Elçinm birşey söylememiştir umarım.
- Anne sen iyimisin?
- Evet neden ki ?
Birşey demedim. Kahvaltımı yaptıktan sonra Tuğbalara gideceğimi söyleyip evden çıktım. Elçin'i aradım ve anneme birşey söyleyip söylemediğini sordum. Söylediğini biliyorum ama sormak istiyorum. Bu kızın bu yanını çok seviyorum. Yalan söylemez hiçbir şekilde bana. ''Evet Berk ile aranızın kötü olduğunu söyledim sadece.'' Biraz kızdım ama söylemeseydi daha iyi olacaktı. Telefon görüşmemi bitirdikten sonra yolda gidiyoken onun bana doğru geldiğini gördüm heyecandan kalbim çıkacaktı. Görmemezlikten gelip gitmek istedim olmadı. Yanıma geldi ve
- Bu akşam birşeyler yapalım mı?
- B..be...ben bilmiyorum.
- Anladım geliyosun akşam alırım seni.
Sonrada çekip gitti. Ne olduğunu anlamadım. Uff rezil oldum ya bi konuşamadım. Şaşkın bir şekilde yürümeye devam ettim. Tuğba'nın yanımda olduğunu anlayınca kendime geldim. ''Neler oldu hemen anlatıyosun'' demesi yokmu şu kızın deli oluyorum. Olan birşey varsa zaten anlatırım ama buda onun yapısı yapılacak birşey yok. Anlattım olanları ve tepkisi 'inanamıyorum kesinlikle gidiyosun'. Gideceğim artık kesinleşti ama ben akşam ne giyeceğim saçımı nasıl yapacağım hiçbir fikrim yok. Tuğba birden 'sen endişelenme onları bana bırak' desede içim rahat değildi.
Ekin' de geldiğine göre artık gidebiliriz. Giderken olup biteni anlattım ondanda aynı tepkileri aldım. Anlayamadığım birşey var. Bunlar bu olanlara neden inanamıyorlar zamanında biz sevgiliydik ve bunların hepsi oluyodu. Yani olamaz mı ? Tamam şimdi sevgili değiliz onun yüzünü bile gormek istemiyorum. Uf herneyse ya ne çok düşünüyorum. Bırak ne düşünürlerse düşünsünler. Birden artık ne yapacağız onu konuşabilirmiyiz dedim. İkiside birden dönüp baksalarda aldırış etmedim ilerlerdim.
Eve geldiğimde saçlarım yapılmış elbisem alınmıştı. Zorda olsa almayı başardık. Babama söyledikten sonra odama çıktım ve hazırlanmaya başladım. Telefonum çalmaya başladı arayan o. İlk önce derin bi nefes alıp verdim ve telefonu açmayı başardım. Tek bir söz ''Geliyorum kapıda ol.'' dedi ve kapattı. Hemen aşağı indim ve beklemeye başladım. Ve sonunda geldi. ''Fazla bekletmedim umarım.''dedi. Gülerek kafamı hayır anlamında salladım.
-Bu kadar kendini kasmana gerek yok benim yanımda rahat ol
- Ben zaten rahatım
- Ama hiç öyle görünmüyor canım.
Bana canım dedi o bana canım dediii :)).
Ve bir kafeye geldik oturduk ardından sevgilisi Ecem geldi. Ben o anda büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Oysaki biz mutluyuz geldin diye aramızı bozamayscaksın mesajı vermek için buraya çağırılmışım. Kalkıp gitmek istedim. Ama yan masada Pınar ve Tuğba bana bakıyorlardı. Onların o bakışları yüzünden yerimden kalkamadım. Onlar yanyana oturup, öpüşüp koklaşırken ben burda onları izliyordum. En acısıda beni çağırıp bunları bana izletmesi. Dayanamadım ve masadan koşarak uzaklaştım. Bu sefer kızlar da birşey demedi. Çünkü daha fazla dayanamazdım.
Eve gittiğimde yüzüm berbat bir şekildeydi. Anneme ve babama görünmeden odama çıktım. Yüzümü yıkadıktan sonra yatağıma attım kendimi. Geldiğimden zamandan bu yana kızlar defalarca aramış ve mesaj atmış onlarada kızgınım. En başta kalkıp gidecektim ama onlar yüzünden oldu olanlar. Telefonumu kapafım ve ağlayabildiğim kadar ağladım. O kadar yoruldum ki ağlamaktan halsiz düştüm. Bugün de burada bitsin.
Yorumlarınızı bekliyorum :)))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Roman pour AdolescentsMERHABA ARKADAŞLAR BU YAZICAĞIM İLK HİKAYE OLUCAK. UMARIM BEĞENİRSİNİZ:))) ŞİMDİDEN İYİ OKUMALAR