Evdeydim ve canım çok sıkılıyordu. Abim arkadaşlarıyla buluşmaya gitti, babam çalışıyor annem ise televizyon izliyordu. Yapıcak hiç bir şey yok. Dylan'a mesaj attım "Birşeyler yapalım mı?" Hemen cevap geldi "Olur. Hep gittiğim bir bar var istersen oraya gidelim. Ben seni birazdan almaya gelirim." "Olur." cevabını verdikten sonra üstümü giyinmek için dolabımı açtım. Siyah kot bir pantolon, üzerinde Metallica baskılı bir tişört, deri ceket ve siyah converselerimi giydim. Biraz fazla sıradandı ama olsun. Makyaj çantamı çıkardım. Eyeliner çektim, rimel sürdüm, yanaklarımı biraz pembeleştirdim ve baby lips rujumu sürdüm. Saçlarımı maşa yapıp salık bıraktım. Hazırdım. Annemin yanına gidip dışarı çıkacağımı söyledim. Fazla sorgulamadan "Tamam. Ama fazla geç kalma." dedi. Dışarı çıktığımda Dylan beni arabasında bekliyordu. Kapıyı açıp içeri girdim. Direk dudaklarıma yapışıp "Hoşgeldin sevgilim." dedi. "Hadi hemen gidelim, çok sıkıldım." dedim. Neden myle saçma bir cevap verdiğimi bilmiyorum. Arabayı sürmeye başladı. Camından giren rüzgar saçlarını dalgalandırıyordu. Bu çok hoşuma gidiyor. Onu çok seviyorum. Sonunda gelmiştik. Güzel bir yermiş. İçeri girdik ve bulduğumuz ilk masaya oturduk. Barmen geldi ve ne istediğimizi sordu. Dylan bir bardak bira söyledi. Bende onun istediğinden söyledim. Siparişlerimizin gelmesini beklerken içeri bir kız girdi. Tanıdık geliyordu. Olamaz, bu Mady. Bu kız bizi takip mi ediyor? Heryerde karşıma çıkmak zorunda sanki. Dylan'a "Bak kim gelmiş." dedim. Arkasını dönüp Mady'e baktı. "Bir sen eksiktin." Bıktım bu kızdan. Dylan içkilerin gelmesini beklerken tuvalete gitti. Mady bu tarafa doğru yürümeye başladı. Yanıma oturup "Selam Allison. Geçen gün söylediklerim için özür dilerim. Kafam biraz dağınıktı kusura bakma." diyip gitti. Anlam veremedim. Dylan geldi ve olanları anlattım. "Ondan uzak dur Alli. Ne yapacağı belli olmaz. Sana zarar verebilir." "Zaten bende onun meraklısı değilim." dedim. O sırada içkilerimiz geldi. Çok sevdiğim bir şarkı çalıyordu. Dylan'a "Dans edelim mi?" diye sordum. Cevap olumluydu. Yorulmuştuk, oturduk ve içmeye devam ettik. Artık baya içmiştim. Uykum gelmeye başladı. "Aşkım beni eve bırakır mısın?" dedim. "Ne evi daha gece yeni başlıyor." diyip bir şişe daha söyledi. "Peki. O zaman banada bir şeyler söyle" dedim. Ben iyice sızmıştım. Gözlerim kapanıyordu. Dylan ise bir yandan içip bir yandan dans ediyordu. Benim bu salak halimden yararlanmak isteyen Mady Dylan'a görünmeden benim içkime birşey attı. Bunuda zar zor görmüştüm. O kafayla bardağımdakinin hepsini içtim. Ve uykuya daldım.
