sept

240 24 4
                                    

two roads diverged in a yellow wood

and sorry I could not travel both

and be one traveler long I stood

"Sanırım bu durumda kardan adam yapmamız gerekiyor." "Hıhı"

İç çekip çantamın üstüne oturdum. Kütüphanedeydik,okul tatil degildi ve yanımda sadece Lilly vardı. Mesajlaşıyordu,ah hiç şaşırmadım. Okula kimse gelmemişti bu yüzden derslere girmedik. Lilly'e eve gideceğimi söylediğimde saat on ikiydi.

Calum evde yoktu,okula gelmemisti ve ben nerede olabileceğini düşündüm. Michael'a mesaj attım ve bana Calum ile oldugunu söyledi. Koltuğa uzandım ve telefonu fırlattım. Gitmeli miydim gitmemeli miydim? Teknik olarak gitmemde bir sorun yoktu. Yazdım ve yolladım. "Nerdesiniz?"

🚎

"Bakın ne diyeceğim,siz salaksınız." Kasabanın en rezil kafesinde oturup onlara baktım. Daha içeri girer girmez Calum'un buradan kaçmak istediğini anlamıştım. Burası dünyanın en kalabalık yeri gibiydi. Michael ise rahattı ve kola içiyordu,her neyse. Calum'u oradan alıp çıkarmam sadece 5 dakikamı aldı ve çıktığımızda bana teşekkür etti. "Buraya gelmek zorunda değildin." Omuz silkip otobüs durağına yürüdü ve bende peşinden gittim. Durakta otururken botlarımı kara geçirmeye devam ettim. "Yapma şunu." Calum hala olduğu yerde ileri geri sallanırken kafamı kaldırdım. Kendimi geriye atıp bacaklarımı yerden çektim. Zaten botlarımın yere değmesi için üstün çaba göstermiştim. Banklar oldukça uzun.

Otobüsle eve gittik ve Calum kapıdan girdiğimiz gibi odasına girdi. Başa döndük diye düşündüm.

Michael'ı arayıp onunla konuştum ve yemek yedim. İkisini aynı anda yaptım çünkü Michael'da öyle yapıyordu. Calum odasından hiç çıkmadı,büyük ihtimalle uyuyordu.

"Nerelerdeydin?" Theo'ya fısıldadığımda resim dersindeydik ama o cevap vermedi. Üzgün gibiydi ve bütün ders kitap okudu. Dersin sonunda bana gülümsedi ama nedenini anlamadım bugün herkes garipti,Michael'ı saymassak tabi.

Öğle olduğunda kütüphanede oturduk ve Calum'da ordaydı Michael içeri girip "köprüye gitme" fikrini ortaya atana kadar kimse konuşmadı. Sadece Calum ve ben ona katıldık. Karların üstüne oturduk ve Michael'ın pizza getirmesini bekledik.

"buz patenine gidiyorlar." Kafasıyla ileriyi gösterdiğinde oraya baktım. Herkes toplanıp nehre gidiyordu,anlamak zor değildi tamam. "Gitmek ister misin?" Düşündü ya da ben öyle sandım ama sonunda güldü. "Belki daha az insanın olduğu zaman."

❄️

O gece yarısı Lilly,Michael,Theo,Yoshi,Calum ve ben buz pateni yapmaya gittik. Calum'a göre hala kalabalıktık ama o buna pek aldırmadı. Kimse yoktu ve biz Yoshi ile Michael'a gülerken Calum beni tutup buzun ortasına çekti. Theo müzik çalardan friends for fireworks açtığında tamam diye düşündüm her şey tamam.

jbm-friends for fireworks
iggy pop-the passenger

only housemate / hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin