'Bu kurgu Pinhani'nin Beni Al şarkısından esinlenerek yazılmıştır.'
Medyayı açabilirsiniz;)
Yazardan
Barış gözüne vuran ışıkla feci bir baş ağrısı hissederek uyandı. Yine tüm gece Nisa'yı düşünerek içmişti.
Nisa'yı hala delicesine severken ona gidememek, geri dönememek kalbini acıtıyordu. Ama bitirmesi lâzımdı. Onu bırakması lâzımdı. Ay ışığını söndüremezdi. Ama ay ışığının ışığını emmeye de hakkı yoktu. Nisa aysa Barış ayın karanlık tarafıydı. Bırakmak zorunda kalmıştı Nisa'sını. Belki de yazık etmişti aşklarına. Ama Barış ve Nisa olmazdı. Barış Nisa 'nın sadece mutsuzluğu olurdu. Çünkü Barış mutsuzdu. Kendi karanlığına onuda hapsedemezdi.
Ama tüm yaşadığı sorunlar artık geçmişti. Artık ay ışığı yine ona umut olabilirdi. Peki ya Ay Işığı umut olmaktan vazgeçmişse...?
'Ne garip şey bu hasret başımı kaldırsam ay ışığında buluşabilirmişiz gibi geliyor...🖤🌙'
...