Yolculuğun Devamı

31 2 0
                                    

Cemile yanına oturan adamla onun istediği ve tanışma çabalarını anladığında bu teklifi kabul etti. Ona yol boyunca kendi yaşantılarını hikayeleyip anlattı. Hikayeleri anlatmayı bitirdiğinde akşam olmuştu. Otobüs karanlıkta ilerlerken adını bile bilmediği şehirden geçiyorlardı. evlerin,dükkanların ışıkları otobüsün hızıyla gerilere akıyordu. O bu öyküleri anlatmanın kaç saat sürdüğünü kestiremedi bile. bu kadar uzun süre hiç ara vermeden konuşmuş olmanın verdiği hafif bir suçluluk duygusu içinde,
- çok konuştum galiba, dedi özür dilercesine.
Adam onu teselli edercesine,
-yok, öyle düşünme. seni anlatan, geçtiğin yolları tanımlayan hikayelerdi bunlar. Dinlemekten mutluluk duydum.
Cemile alçak sesle, kendi kendine mırıldanır gibi sürdürdü konuşmasını.
-hikayeleri anlatmak, ya da dinlemek onları her ayrıntıda acı çekerek yaşamaktan öyle farklı ki. Ama galiba bu hikayeleri anlatmakla yaşantımın bütün gizlerini ele vermiş oldum.
Adam kendisine açılan bu yüreğin acılarından epey etkilenmişti. O anda cemileye verecek bir yanıt bulamamıştı. Eliyle saçlarını sıvazlıyor, otobüsün camından ileriye, kıvrılarak akan yola bakıyordu. Kadın-erkek ilişkilerinin onun bildiğinden farklı bir yanı olmuş olmasını öğrenmenin şaşkınlığı içinde ne diyeceğini bilemiyordu.
Cemile ise biraz durakladıktan sonra adama döndü, bu kez soru sorma sırası ondaydı.
-peki sen nereden geliyorsun?
Adam gülümsedi. bu gülümsemede cemile'yi şaşırtacak birşeyler saklıydı. Nereden geldiğini söyleyip söylememede ikircikliydi. Ya cemile olumsuz tepki verirse? Ya da söyledikleri incitirse cemileyi? Ama söylenmesi gerekli olanı söylemek zorundaydı.
-ben mi? Bende senin yaşadığın o karşılıksız sevginin karşı kıyısından geliyorum, dedi ve cümlesini garip bir kahkaha ile tamamladı.
Cemile şaşkındı. Adama bu kez daha dikkatli baktığında, yabancı diye nitelendirdiği adamın yüzünde, anlattığı öykülerde yer alan erkeklerin her birinden değişik izler buldu.
-birbirimize pek yabancı sayılmayız demek ki, dedi kinayeli bir ses tonuyla.
Adam elini dostca cemilenin dizine koydu. Bu dokunuş cemilenin bedenine bir ürperti dalgası olarak yayıldı.
- bundan sonra nereye gideceksin? Diye sordu adam.
Cemile bu soruya yanıt bulamadı bir süre. Nereye gidiyordu gerçekten, kendi de bilmiyordu. Sadece bu otobüs yolculuğu için bileti vardı. Sonrasında neler olacağını, hangi yolculuklara uzanacağını tahmin bile edemezdi.
-bilmiyorum, diye yanıtladı adamın sorusunu bir süre sonra. Adam biraz daha yaklaştı cemileye. İri ellerini cemilenin küçücük ellerinin üstüne koydu.
-peki , birlikte gitmeye ne dersin?
Cemile böyle bir teklif beklemiyordu, ama o anda yüreğinde bir hafiflik, bir yeğnilik duydu, gözlerinin içi aydınlandı. Yıllar boyu süren yalnız yolculuğu sona erecekti belki de. Sevinci sesinin titremesine yansıyordu.
-neden olmasın?
O an , ikisinin birlikte gideceği yeni bir yolculuğun başlangıcı olmasıyla birlikte, yeni bir öykünün başlangıcıydı da. Bu öykünün beklentisiz aşk öyküleri kategorisi içinde yer alıp almayacağını ise çok sonra öğreneceğiz. Daha o ana çok zaman var..

Yeni Umut YolculuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin