4. Bölüm

995 104 27
                                    

Endişelerinden Meral'e de bahsetti. Meral de Hakan'ı haklı buldu. Bilmedikleri çok şey vardı. Tesis kurulmadan önce mutlaka uyduyu incelemiş olmalılardı. Bu canlılardan kesinlikle haberleri olmalıydı. Ancak neden bunu saklıyorlardı?

"Mesela tesis çok büyük. Sence tesisin yarısını bile gördük mü?"

"Hiç sanmıyorum. Mesela basınç ve ısıyı kontrol eden cihazlar tesisin alt katlarında. Bence orada bir şeyler gizleniyor olabilir."

"Bence hiç beklemeyelim. Hazır gece herkes odasına çekilmişken, ışıklar kapanmadan merdivenlere ulaşalım."

Acele etmeleri gerekiyordu. Işıklar kapanmak üzereydi. Tesiste bir yerden başka yere yürümesi de epey uzun sürüyordu. Ayrıca çok dikkat çekmemeleri gerekiyordu.

Heyecandan kalpleri ağızlarında atıyorken bir taraftan da hızlı yürümekten kasları yanmaya başlamıştı. Sonunda merdivenlere ulaştıklarında rahatlamışlardı ancak alt kata ulaşmayı başaramadan ışıklar sönmüştü. Neyse ki alt kattan gelen cılız bir ışık, el yordamıyla yollarını bulmalarına az da olsa yardım etmişti. Alt kata indiklerinde ne olduğunu asla bilmedikleri cihazlar gördüler. Üst kattan çok daha sıcaktı. Cihazlara değerlerse elektrik çarpması tarzı bir şey yaşamaktan korkuyorlardı. Sonra cesaretlerini toplayıp cihazların arasından geçmeye karar verdiler. Alan gerçekten çok genişti. O kadar uzun mesafe yürümeden sonra bir o kadar daha yol yürüdükleri için yorulmaya başlamışlardı. Bir süre sonra Hakan, Meral'i arkada bıraktığını hissetmişti. Arkasına dönüp baktığında Meral'in durduğunu gördü.

"Canım yoruldun mu?"

"Hayır arkamdan bir şey geçti sanırım."

"Ne olabilir ki? Belki de bir cihazın çalışmasını hissetmişsindir."

"Olabilir." diyip yürümeye devam etti. Bir süre sonra Hakan arkasında Meral'in çığlığını duydu. Ses sanki uzaktan gelmiş gibiydi. Hemen arkasına döndü. Meral yoktu. Geriye doğru koşmaya başladı. Bir taraftan Meral'e sesleniyordu. Birinin kolunu tuttuğunu hissetti. Sonrası karanlıktı.

Sanki hiçbir şey olmamış gibi yatağında uyandı. Çok şaşırmıştı. Her şey bir rüya mıydı? 'Hiç sanmıyorum.' dedi kendi kendine. Muhtemelen tesis görevlileri tarafından oyuna getirilmişlerdi. Bunu tesisteki diğerlerine bahsederse deli gibi görünecekti. Demek ki tesisin yönetimi, uzaylılarla iş birliği yapıyordu. Tüm grubu kandırmış olmalılardı. Belki çok daha farklı bir amaçla getirmişlerdi kendilerini. Hala daha kan vermeleri ve sürekli aynı sağlık kontrollerinden geçmeleri onu endişelendirmeye başlamıştı. Kanları ve hücreleriyle bir şeyler mi yapmayı planlıyorlardı?

Yemekhanede Meral ile karşılaştıklarında Meral'i çok şaşkın buldu. O da kendisiyle aynı şeyleri yaşamıştı. Bunu anlaması için söylemesine gerek yoktu.

"Tesis ile Europa'da yaşayan canlılar, ortak bir amaç için birlikte hareket ediyorlar bence."

"Biliyor musun ben de aynı şeyi düşünüyorum."

"Kesin şu an bizi gözetliyorlardır. Sence de pek birlikte görünmesek mi?"

"Bence anlamsız olur. Biz eşleştirilmişlerdeniz unuttun mu?"

"Doğru söylüyorsun."

Hakan arkasında bir çift gözün ona baktığını hissedip döndü. Bu grup başkanıydı. Hakan ona dönünce yaklaşmaya başladı.

"Hakan Bey benimle sağlık merkezine gelmeniz gerekiyor."

"Ne oldu? Yoksa testlerde bir şey mi çıktı?"

"Endişelenecek bir şey yok. Buyrun gidelim."

Hakan bunun hayra alamet olmadığını biliyordu. Korka korka başkanı takip ederek sağlık merkezine gitti. Başkan onu bir odaya soktu. Yalnız kalmışlardı.

EuropaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin