4.BÖLÜM 'Büyü Bozuldu'

146 4 2
                                    

Evet tam da düşündüğüm gibi olmuştu.Yeniden başa sarmıştık.Sanki o gece hiç yaşanmamış gibi.Sanki bütün gece göz göze şarkı söyleyen dans eden biz değilmişiz gibi.Niye bu kadar şaşırıyorum ki? Onun için özel olduğumu düşünmem aptalcaydı zaten.Onun için ilk değilim aslada son olmayacağım.Güne bu boktan düşüncelerle uyandım.

Hazırlanıp okula geldiğimde güne boktan başlayanın bir tek ben olmadığımı fark ettim.Herkesin surat beş karış.İlk dersi kaçırmışım bile.Saate bakıyorum süper daha 2. dersin başlamasına 35 dakika var.Okulda dolaşırken kendimi müzik odasının önünde buluyorum.İçeri girip kapıyı kapatıyorum.İşte ait olduğum yer.Uzun uzun etrafa baktıktan sonra usulca piyanoya yaklaşıyorum.Tuşlarına usulca dokunuyorum.Özlemişim bu hissi.Tam 4 yıldır piyano çalmıyorum.Annem iyi bir piyanist olucağıma inanırdı hep.Ama kafamın dikine gittim mimar olmayı seçtim.Ne kadar sıkıcı değil mi? Bu yüzden sen babanın kızısın der hep.Haklıda ben babama benziyorum.

(Tolgaa'nın ağzından) ;

Hızlı adımlarla derse yetişmeye çalışırken duyduğum notalar beni duraksatıyor.Bu harika sesin geldiği yöne gidiyorum.Camdan içeri baktığımda sarışın bir kızın oturmuş piyano çaldığını görmek gülümsetiyor beni.Daha dikkatli baktığımda onun olduğunu fark ediyorum.Zeyno..Her zamankinden daha harika görünüyor.Gözlerini kapatmış kendini müziğin ritmine bırakmıştı.Bir kadına piyano çalmak ancak bu kadar yakışabilirdi.Bu kızda bir şey var bambaşka bir şey.Kendini o kadar çok kaptırmışki içeri girip onu izlediğimin farkında bile değil.Uzun süre onu dinledim o farkında olmadan.

Aniden duraksadı ve gözlerini açtı.Göz göze geldik gülümsedim.

-Piyano çalabildiğini bilmiyordum.

-Daha bilmediğin çok şey var.

Diyor sert bir bakış eşliğinde.Bu sert tavrı beni gülümsetiyor.

-Öğrenmeme izin ver o zaman.

-Niye ertesi gün hiç olmamış gibi davran diye mi?

İstemsizce gülümsüyorum noluyor bana bu kadar çok gülümsemem ben hele bana bu denli sert davranan bir kadın karşısında.

-Aramamış olmam seni bayağı sinirlendirmiş anlaşılan.

Sanırım bunu söylememeliydim.Sert bir bakış daha attıktan sonra yere bıraktığı çantasını tekrar omzuna alıyor kapıdan çıkmak üzereyken kolundan tutuyorum.

-Hey dur sinirlenmeni gerektirecek bişey söylemedim takılıyorum sadece.

Uzun uzun gözlerime baktı.Hep bunu yapıyor.Bakışlarıyla birşeyler anlatmaya çalışıyor.Keşke aklından neler geçtiiğini duya bilsem.Yada şuan hissetiği her neyse bende hissedebilsem.Kısa bir an sessizliğin ardından kolunu çekip uzaklaşıyor benden.

-Takılma.

Dedikten sonra çıkıp uzaklaşıyor.

(Zeyno'nun Ağzından) ;

Noluyor bana? Bu ben miyim? Hayır ben olamam eğer ben olsaydım ya heyecandan bayılmış yada kendimi Tolga'nın kollarına atmıştım çoktan .Ama bunların hiç birini yapmadım.Resmen azarladım çocuğu.Bu düşüncelerle boğuşurken telfonumun sesiyle irkildim.Çantadan çıkarıp arayanın kim olduğuna baktım.Tanımadığım bir numara.Açıp kulağıma dayadım.

-Alo.

-Merabalar.

Bu ses beni gülümsetti.Arayan Tolga'ydı.

Tatlı Sert -' The Avengers 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin