Tamam, Saçmaydı.

1.1K 61 10
                                    

"Geri zekalısın çünkü."

Sun, kendisine yapılan şakanın hiç hoş olmadığını anlatmaya çalışıyordu. "okurların içine damdı iaöaiqöaiwslq"

"Tamam, Saçmaydı. Ama beklemiyordun değil mi?"

"Kes Jungkook! Bir daha olmasın. Sakın! Sen neden Taehyung'un aklına uyuyorsun ki?"

Sinirliydi Sun. Her ne kadar şaka olmasıyla beraber rahatlamış olsa da bir hayli öfkeliydi. Tae, sakinleştirmeye çalışıyordu sevgilisini. Tabii gülmeden edemiyordu.

"Tamam. Özür dilerim. Planım ne kadar saçma olsa da senin buna inanman daha bir saçma gibi geldi."

"Hah! Fazla kaşınma istersen. Hadi siz salaksınız. Onu anladım. Namjoon'a ne oluyor?? Nasıl bu plandan haberi varken hiçbir şey olmamış gibi davrandı."

Planı en başından beri bilen Namjoon, ne kadar planın saçma olduğunu savunsa da en sonunda ona yenilgiye uğramıştı. Susmaktan başka çaresi yoktu. Sadece anlatılan planı dinleyip susmuştu. Jimin'in ise plandan hiç haberi yoktu. Buna biraz üzülmüştü. Ama yine de eğleniyordu. Jungkook ve Taehyung, kendilerini affettirmeye çalışıyordu. Sun, bir müddet sonra teslim oldu. Bir kafede oturmuş birşeyler içiyorlardı. Çok geçmeden büyük bir gürültüyle Sun hariç hepsi ayaklandı. Az ötede garson tarafından getirilen pasta aslında herşeyin cevabıydı. Biraz geç olsa da sonunda kutlamayı başarabilmişlerdi. Hep bir ağızdan doğum gününü kutladılar. Sun, mutluydu. Bu sade sürpriz ile bile mutlu olan Sun, sadece bu kadar olacağını sanıyordu. Tae, onun için çok güzel planlar yapmıştı. Bu sefer güzel planlardı.

"Cidden çok teşekkür ederim. Bir an kutlamayacaksınız sandım. Ama yanılmışım."

Herkes sırıtmaya başladı. Sırt çantasından çıkardığı hediye paketini Sun'a uzattı Jimin. Herkes sırayla hediyelerini masanın üzerine koymuştu. Hediyeleri yavaşca açıyordu. Eline il gelen paket Jimin'in aldığı hediyeydi. Bu bir çantaydı. Gösterişliydi. Sun, hediyeyi çok beğendiğini söyleyip Jimin'e sarıldı. Bütün hediyeleri açtıktan sonra tekrar teşekkür etti arkadaşlarına. Ancak Taehyung hediye vermemişti.

"Hyung? Sen hediye almadın mı? Ben bir metre boyunda büyük bir ayıcık filan bekliyordum."

"Sus Jungkook! Sen sütünü iç."

Sun lafa atladı.

"Sorun değil. Ondan bir hediye beklemiyordum. Her zaman yanımda olması bile benim için yeterli."

Taehyung utanmıştı. Sevgilisini sanki hak etmiyormuş gibi hissediyordu. Sadece biraz sabırlı olmalıydı. Onun için yarın mükemmel bir gün olacaktı.


Merhaba gençler. Uzun bir aradan sonra yine sizlerleyim. Biliyorum beklettim. Bunu için özür dilerim. Bu arada bu bölümü tuvalette yazdım. Bilmem... Sadece söylemek istedim aisçaisiaçsödsçaşdş. Her neyse. Kısa zamanda hikayeyi bitireceğim. Rahat olabilirsiniz. Sizi seviyorum💜 desteğiniz için teşekkür ederim🖤

KIRIK KALP*KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin