KIRIK KALP*KTH

FİNAL

Sun hala geçen gün ki sürprizi düşünüyordu. Tae gerçekten şaşırtmıştı onu. Kısacası mutluydu. Hiç olmadığı kadar. Masasının üzerinde duran telefonuna uzandı. Sevgilisi çoktan mesaj atmıştı.

Ti💜

-Günaydın bebeğim. Uyandın mı bakalım?

-Uyanmamışsın sanırım.

-Heey!! Kış uykusuna mı yattın?

-Bak hakaret etmedim.

-Ayılar tatlı olur.

-Uzatmamalıyım değil mi?

-Ama özledim seni.

-Hadi uyan amaaa.

Mesajları okurken gülümsedi Sun. Tekrar tekrar okudu her satırını.

+Uyandıım. Neredesin?

-Bir an hiç uyanmayacaksın sandım.

Tae aniden gelen bildirimle heyecanlandı. Direkt cevap verdi. Gözlerini ekrandan ayırmıyordu.

-Evdeyim şuan sen?

+Bende evdeyim. Sıkıldım. Ne yapıyorsun?

-Seni düşünüyordum öyle. Peki sen?

+Hmmm ben de kahvaltı yapacağım şimdi.

-Cidden mi? Bu mu yani?

+Ama seni düşünmekten bir şey yapamıyorum. Nasıl olacak?

-kkk işte istediğim cevap buydu.

Tae ve Sun uzun süre telefonda konuşmaya devam ettiler. Sun şaka yapmıyordu. Gerçekten ne zaman sevgilisini düşünse kilitlenip kalıyordu. Sadece onu düşünüyordu. Yaklaşık iki saat süren konuşmanın ardından sonunda vedalaşmışlardı. Telefonda geçen tatlı konuşmalar.. Sun uzun bir süre kahvaltı yapamayacak gibi duruyordu.

Aylar sonra

+Anne çok heyecanlıyım. Ne yapmalıyım? Üniversiteye gitmek tuhaf hissettiriyor.

-Heyecanlanma kızım. Her sene bu heyecanı yaşamak zorunda mısın? En azından artık büyüdün.

+Ama anne hiç yardımcı olmuyorsun yaaa.

-Hadi hadii. Gir içeri. Geç kalacaksın. Ayrıca kardeşin evde tek. Yanına gitmeliyim. Ders bitince eve çabuk gel ki neler oldu anlatırsın.

+Tamam annecim. Görüşürüz.

Sun istediği üniversiteyi tutturabilmişti. O kadar çok çalıştı ki bazen sevgilisiyle görüşememişti. Ama en iyi yanı Tae 'de o üniversitedeydi. Sun başka ne isteyebilirdi? Tam ayrılırken annesinin telefonu çaldı. Sun durdu. Annesi eliyle gitmesini söyledi.

-Buyrun benim. Nasıl?? Hangi hastane?!!

......

Üniversitenin ilk günü güzel geçmeliydi. Oturduğu sırada sevgilisini bekliyordu Sun. Az öteden dağınık saçlı, daha uykusunu alamamış, bol kıyafetleriyle gelen kişiydi. O sevgilisiydi. Gülümsedi. Sabah çok tatlı oluyordu Tae.

Gözleriyle Sun'ı arıyordu. Arka sıralara doğru baktığında göz göze geldi sevgilisiyle. Tekrar düşündü her şeyi. Sevgilisine hazırladığı sürpriz için geç saatlere kadar uyuyamıştı. Ama değerdi sanki. El salladı Sun'a doğru. Yavaş adımlarla ilerledi.

+Günaydın

-Günaydın bebeğim

+Neden uykulusun? Gece geç mi yattın?