H❣️

198 17 28
                                    

Keyifli Okumalar 🐈

"Hadi ama güzelim, babana gel de eve gidelim artık"

'Miyaaav'

Derin bir nefes vererek havaya kaldırdığı kollarını bıkkınlıkla indirip ellerini beline yerleştirdi Sehun. Bir saatten uzun bir süredir köpekten korktuğu için ağacın tepesine çıkan MiuMiu'sunu indirmeye çalışıyordu ancak hiçbir şekilde çabaları sonuç göstermemişti. Halbuki hiç bu tarz bir olay yaşamamışlardı daha önce. Her zaman ekmek almak için markete giden yola çıktıkları sokakta rastlamışlardı sokak köpeğine. Öfkeli hayvan artık kime kızmışsa oldukça sinirli bir haldeydi kendisi ve bir anlık kızgınlık dolu hırıldaması sevgili MiuMiu'nun korkup kaçmasına yetmişti. Sahibi tarafından el bebek gül bebek büyütülen narin hayvan böyle bir tepki karşısında korkmuştu doğal olarak. Üstelik daha küçücüktü ve Sehun onun ne kadar korkmuş olabileceğini düşündükçe kalbinin sıkıştığını hissediyordu. Kedisine oldukça bağlı bir çocuktu Sehun.

"MiuMiu, lütfen kızım, bak ben buradayım. Korkma artık, gel hadi"

"Miyaaaav"

Sehun ince, cılız ve korku dolu sesi duyunca sıkkın bir nefes daha verip kolunu uzatarak fosforlu bir turuncuyla kaplanmış, kordonunda MiuMiu'suna çok benzeyen kedili saatine baktı. Yaklaşık yarım saat önce itfaiyeye haber vermişti ancak gelen giden yoktu ortalarda. Neyse ki kafasını kaldırıp yeniden MiuMiu'suna sesleneceği sırada kırmızı renkli kurtarıcısı olan kırmızı, büyük aracı görmüştü sokak başında.

Kaldırımdan yola taraf birkaç adım atıp kollarını hafifçe kaldırarak kendilerini bekleyen kişinin O olduğunu belli etti. Nihayet kırmızı araç saniyeler sonra yanında sessizce durdu ve aracın içinden irice, yüzünden huysuzluk akan bir adam çıkarak onaylamaz gözlerle inceledi önce karşısındaki genci.

"Ağaçta kalan kediyi indirmek için bizi arayan siz misiniz?"

Konuşma tarzı 'Sırık kadar adam olmuşsun, tırmanıp kendin indiremedin mi kediyi şuncacık ağaçtan?' der gibiydi.

"Evet, yarım saat kadar önce aramıştım ama..."

Adamın tavrına karşılık Sehun laf dokundurmaya çalışsa da adam umursamadan gözlerini devirerek arkasını dönmüş, aracın öteki tarafından gelen arkadaşına bakmıştı. Gerçi arkadaştan çok... Çocuğu gibi durabilecek birisiydi.

"Luhan!"

Ufak tefek, kalın itfaife giysileri içinde kaybolmuş bir adam itfaiye üniformasının fermuarını çekiştire çekiştire ufak adımlarla koşturarak yanlarına ulaştı.

"Geldim geldim"

Sıkışan fermuarını ceketin yarısında öylece bırakıp kıdemlisini sinirlendirmemek için hazır ola geçti. Yüzünde tatlı bir gülümseme ile önce kıdemlisine sonra da karşısındaki çocuğa baktı.

Çocuğun üzerinde su yeşili uzun kolları ile tamamlanmış soluk pembe bir tişört, altında canlı bir portakal turuncusuna sahip paçaları lastikli bir eşofman vardı. Fazla kullanıldığını belli edecek kadar diz yaptığı görünüyordu. Gencin dış görünüşüne aldırmadan dışarı çıktığı, yataktan çıkma dağınık saçları ve çıplak parmaklarını açıkta bırakan terliğinden de belli oluyordu gayet. Beybeyaz tenine zıt siyah saçları ve yanaklarında ancak çok yakından bakıldığında görülebilecek birkaç nokta çili vardı.

Luhan karşısındaki çocuğu baştan aşağı incelerken çocuğun bundan rahatsız olarak elini tişörtündeki çikolata lekesini kapatmaya çalıştığını fark etmemişti. Bu şekilde yoğun bakışlara alışkın değildi Sehun. Utangaç yapısı göz önünde olduğu anlarda gerginlik yaratıyordu onda. Neyse ki huysuz itfaiyeci, rezil bir halde kendini dışarı attığı için tembelliğine söylenen Sehun'u gözler altında olmaktan kurtarmış, Luhan'ı da yaptığı incelemeden ayırmıştı.

Bir Küçük Miumiu MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin