A❣️

107 9 7
                                    

Keyifli Okumalar 🐈

Sehun tok evin aç kedisi misali doymak bilmez kedisini doyurduktan sonra kendisine hazırladığı son derece sağlıklı kahvaltı tabağını ve bitki çayını alıp ufak balkonuna ilerledi. Yeterince alan bulunmayan balkonunda karşısındaki çok nadir de olsa dolan sandalyenin karşısına geçerek elindekileri masa üzerine bıraktı. Eğilerek yerde, köşede kalan yeşil bir çiçek sulama ibriğini alıp önce güzeller güzeli mis kokulu çiçeklerini sulamaya başladı.

Her gün Miumiu'sundan sonra ilgilendiği ilk şey çiçekleri olurdu genç çocuğun. Onlarla karşısında bir bebek varmış gibi konuşur, taze yapraklarını yumuşak hareketlerle okşar ve diplerini özenle temizlerdi. Onlarla konuşarak her birine türlü iltifatlar etmeyi asla ihmal etmezdi çünkü dediklerinin onlara gerçekten iyi geldiğini düşünürdü. Sehun'a göre herhangi bir canlıya sunulan saf ve karşılıksız sevgi iyileştirici ve güçlendirici bir özellik taşırdı ve Sehun sahip olduğu şeylere oldukça değer veren birisiydi.

Uzun bir süre balkonunu çepeçevre saran çiçekleri ile ilgilendi, bazılarının diplerini temizledi çiçeğinin canını acıtmamaya özen göstererek. Nihayet işi bittiğinde eğilerek bir süre sokaktan geçen insanları izledi. Tanıdık birkaç yüzün iş yerine yetişme telaşına göz devirip kafasını iki yana salladı. Dışarı çıkmayı, sosyalleşmeyi pek sevdiği söylenemezdi. Gerekmedikçe insanlarla konuşup evinin sınırları dışına çıkmıyordu ve bu şekilde yaşamaktan da mutluydu. Bir oda bir salon, kutu gibi olan evi ve Miumiu'su ile zaman zaman ölüp kaldığını merak ettikleri zaman evinin kapısına dayanan birkaç arkadaşı ona yetiyordu.

Kalabalık yerlere girip çıkmaktan ve gürültüden haz etmezdi Sehun. Bu yüzden işyeri adı altında pek çok insanın çalıştığı sıkıcı ve boğucu ofisler de ona göre değildi. Böylesi sıkıcı şeylerdense masa başında çok daha eğlenceli vakitler geçirebiliyordu kendi başına. Kendisine ait fazla sayılabilecek bir takipçi sayısına sahip bir blog sayfası vardı. Burada evde tasarladığı süs eşyalarının fotoğraflarını paylaşıyor ve iyi de para kazanıyordu bunlardan. Önce hobi olarak yaptığı ve birkaç takipçisinin bulunduğu blog sayfası son zamanlarda insanların el yapımı, minimalist şeylere kayan zevkleri ile hayli büyümüş, o da bunu ticarete çevirmişti. Böylece evinden çıkmadan, insanlarla sadece mesaj üzerinden muhattap olarak huzurlu hayatına devam ediyordu. Çocukluğundan bu yana karakteri hep bu şekilde gelişmişti ve bu içe dönük hayatından gayet memnundu.

Miumiu yemeğini yedikten sonra sıcak yatağında uykusuna geri dönmüşken o da rahat bir şekilde kahvaltısını etme fırsatı bulabilmişti neyse ki. Daha demin sataştığı kedi sinirle parmağında derin bir tırmık izi bırakmış olsa da -ki Miumiu yavru bir kediydi ve henüz gelişmemiş tırnakları ile derin bir yara açması pek de kolay değildi- yaramaz kedisini hemen affetmişti. Hala acıyan parmağının üzerine yapıştırdığı desenli yara bandının üzerine dudaklarını bastırıp Miumiu'ya söylenerek birkaç parça yemek attı ağzına. İki yanağını doldurup ağzındakileri öğütmeye başlarken gözlerini çevrede gezdirdi bir süre. Hemen karşı apartmanın dairesindeki hareketliliği fark etmesi de uzun sürmemişti tabii. Hafta başında oraya birilerinin taşındığını fark etmişti ancak daha önce taşınan kişileri görme fırsatı olmamıştı. Meraklı gözleri açık balkon kapısını ve kirli balkonu tararken bir yandan da ağzındaki çeviriyordu.

"Umarım sapık falan değildir"

Özellikle sıcak havalarda çoğunlukla küçük balkonunda zaman geçirdiğinden yan dairesinin ve karşıdaki evin boş olması sebebi ile rahatça hareket edebiliyordu balkonunda. Ancak belli ki artık istediği rahatlığa sahip olamayacaktı. Umursamaz bir tavırla meraklı bakışlarını karşı evden çekip yemeğine odaklandı yeniden. Masanın üzerine bıraktığı not defterine göz atarak bugünkü siparişleri için gerekli olacak malzemeleri bir yere not aldı. Siparişleri konusunda her zaman fazlasıyla düzenli davranır ve aksama yaşanmasına izin vermezdi.

Bir Küçük Miumiu MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin