YILLAR SONRA *SeKai

7. Hayal Kırıklığı(M)sın

" Hayatımda sadece senin olmanı istiyorum Kai. Sadece senin dokunuşların ile inlemek, kendimden geçmek istiyorum." dedi Sehun Kai'ın gözlerinin içine bakarak.

Kai bu sözlerden sonra, Sehun ile dudaklarını sert bir şekilde birleştirdi. Dudakları bu durumun zevkini çıkarmak ister gibi birbirlerinin üzerinde duruyordu. Sehun Kai'ın dudaklarına doğru inleyerek öne doğru kendini ileri atılınca alt tarafları birbirine yaslandı. Bu durum Kai için son noktaydı. Dudaklarını Sehun'a bastırarak sert bir şekilde öpmeye başladı. Alt dudağını ısırarak izin istedi. Sehun inleyerek izin verince dilini ağzının içine gönderdi. Öpücük gitgide daha ıslak bir hal almaya başlamıştı. Kai kendini tutamayıp Sehun'un küçük yiyelesi dudaklarını ısırıp, yalıyordu. Sehun bacaklarını Kai'ın kaslı gövdesine doladı. Resmen ona yapışmıştı. Kai'ın bütün vücudunu üstünde hissediyordu. Kai onu bir hamlede havuzdan çıkarıp havuzun köşesine oturttu ve onun bacaklarının arasına girdi.

Bu pozisyon ile Sehun Kai'a yukarıdan bakıyordu.
"Mayonu çıkart Sehun hemen."
Sehun kendi adını onun ağzından duyunca heyecanlanmıştı. Hemen mayosunun üstünü çıkarıp köşeye fırlattı. Mayosunu çıkartırken ayrılan dudaklarını birleştirmek için eğilerek Kai'a yaklaştı. Ama Kai uzaklaştı ve ona baktı.

" Tanrım resmen sanat eserisin. Sehun... Tanrım... şimdi bile boşalabilirim. Şu haline bak dudaklarını ısırmaktan şişirmişim."

Kai hemen Sehun'a yaklaşıp dudaklarını sağ göğüs ucuna yasladı. Sehun'un gözlerinin içine bakarak emmeye başladı. Bu durum Sehun için hiçte iyi olmadı, penisi zevk suyu ile şimdiden kaplanmıştı. Kai'ın elleri boş durmayıp bir elini Sehun'un ağzına gönderdi. Diğer eliyle Sehun'un şortunun altındaki penisini okşamaya başlamıştı.

"Kai ... "
"Söyle aşkım"
"Kai..."
"Hadi söyle bebeğim."
" Ben... Ben dayanamıyorum."
"Tanrım Sehun. Daha sana hiçbir şey yapmadım bile."
Kai Sehun'un ağzından çektiğin için ıslak olan elini elini diğer göğüs ucuna yönlendirip iki parmağı ile oynamaya başladı. Sehun'un o küçük dolgun vanilya tadındaki dudaklarından fazla uzak kaldığını düşünen Kai Sehun'un dudaklarına yapıştı.
"Ağzın boş kalmamalı bebeğim."

Kai Sehun'un şortunu indirmeye çalıştı. Sehun Kai'ın ne yapmaya çalıştığını anlayıp yerinden hafifçe doğruldu. Şortu bacaklarından aşağı doğru kaydı. Kai kahkaha atarak
" Demek benim bücürüm çokta masum değil." dedi ve ağzını Sehun'un bacaklarının arasına doğru götürdü. Sehun'un beyaz uzun penisinin ucuna nefesini verdi. Kai'ın sıcak nefesini penisinde hisseden Sehun sırtını zeminle buluşturarak derince inledi.
"Ahhh... Kai..."
"İnle bebeğim adımla inle evet."

Sehun boşalınca ellerini penisinden çekerek gözlerini açmıştı. Gözleri yavaşça doldu ve yerinden kalkarak geceliğini üstüne geçirdi.
Bu hayalleri sadece onu kırıyordu. Her bu hayallerinden uzaklaşarak gerçek dünyaya döndüğünde ölüyormuş gibi hissediyordu. Peçeteye uzanarak etrafına bulaşan menilerini sildi. Ayağa kalkıp, makyaj masasına yaklaştı. İstemeden ağlamaya başlamıştı. Ne kadar zavallıydı , her zaman zavallıydı, eskiden de şimdi de. Suçluluk iyice onu ağlatıyordu. Aynaya bakarak göz yaşlarını sildi.

Sehun makyaj masasındaki aynadan kendine son kez baktı. Otuzuna daha yeni basmıştı ama hala yüzü geç bir erkeğin yüzü gibi pürüzsüzdü. Yaşını ele veren tek yeri gözleriydi. Daha doğduğu günden beri etrafı kederli bakan gözleri.
Ya da ona öyle geliyordu .

İşte bu nedenle Kai onun kendini beğenmiş olduğunu söylüyordu. Çocukluğu ve gençliği boyunca sessiz durgun ve ciddi halinden ötürü çevresindekilerin hep alay konusu olmuştu.

Acaba herhangi biri onun fazla vicdanlı olduğunu düşünebilir miydi ? Oysa vicdanlı biri olduğu söylenemezdi. Hayatı boyunca, abisine eşlik etmekten nefret etmişti. Ama bunu biri yapmak zorundaydı. Abisi Baekhyun aşırı şekilde sekse düşkün olduğu için , ona da her yerde abisinin yanında gitme görevi düşüyordu.