Vote vermeyi unutmayın. İyi okumalar.
Buket'in dürtüklemelerinden dolayı kafamı kaldırdım ona 'ne var' anlamında başımı salladım. "Kantine iniyoruz Demirle gelsene" yanındaki çocuğu gösterip. Kızım hangi ara tanıştınız hangi ara kaynaştınız da kantine gidiyorsun elin çocuğuyla. Sanırım içime anneannem kaçtı. Tamam anlamda başımı sallıyıp oturtuğum yerden kalktım peşlerinden yürümeye başladım. "Görkem nerde?" diye sordum Bukete omzunu silkerek "Bilmiyorum" dedi. Kantine indiğimiz de her zaman ki masamıza geçip oturduk.Buket ve Demir konuşmaya başladılar ilgimi çeken bi konu olmadığı için başımı masaya gömdüm.
-
Okul bittiğinde bizimkileri öpüp durağa doğru yürümeye başladım. Sabah güneş olmasına rağmen şuan çok kötü yağmur yağıyor bilin bakalım kimin montu yok üstümde sadece Görkem'in doğum günü hediyesi olarak aldığı mavi kapşonlu vardı.Çok kötü ıslandım hasta olmazsam iyidir.Otobüs geldiğinde boş bi yer bulup hemen oturdum. Teyzenin teki başımda dikilmeye başladı gözlerini üzerimden hiç ayırmadan bana bakıyor biraz daha zorlarsa gözlerinden ışın çıkartıp beni öldürücek. Bu teyzelerin 'Kalkta ben oturıyım terbiyesiz yaşlıyım ben' bakışlarıydı görmemezlikten gelip kulaklığımı taktım ve Amy Winehosue'n huzunlu sesine bıraktım kendimi. Başımı cama yaslıyıp dışarı seyrediyim diye yasladım ama yaslamamla 342345 defa kafa mı çarpmam bir oldu. Ama filmlerde hiç böyle değil.Evin yakınlarında ki duraga geldiğinde oturduğum yerden kalktım "Teyzecim oturmak istermisiniz?" diye sordum hala bana dik dik bakan teyzeye. "Hiç kalkmasaydın yavrucum" "Evime gelmeseydim kalkmazdım zaten teyze iki saattir zaten gözlerinden ölüm saçıyosun" diyerek hızla otobusten indim arkamdan 'terbiyesiz' dediğini duydum. Ama haklıyım yani sizde hiç yaşamadınız mı. Özellikle otobüse topluca binen teyzelerdeki kadrolaşma kimsede yok 'Rabia sen şuraya otur Gülsüm sen çocuğu kucağına al Bende şöyle geçeyim heh tamam.' oldu o zaman biz kalkalım.
Evin önüne geldiğim de yan eve birilerinin taşındığını gördüm kesinlikle yaşlı çiftlerdir.Çantamdan anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım, hızlı bir şekilde ayakkabılarımı çıkartıp eve girdim. Kapşonlu mu ve çanta mı evin bi köşesine fırlatıp odama çıktım. Formamı çıkartıp üzerime rahat bişeyler giydim yani mor inekli pijamalarımı bunları çok seviyorum aynısından Bukete de almıştım bizde kaldığı zaman giyiyordu.Telefonu mu ve Laptop'umu elime alıp aşagı indim elimdekileri salona bırakıp mutfağa geçtim. Kendime güzel bi tost hazırladım ve bi kaseye cipsleri mi koydum onları alıp tekrar salona döndüm üçlü koltuğa yayılıp telefonu mu kontrol ettim bildirim falan olmadığını görünce yüzümü buruşturdum. Hangi anne kızını merak etmez ki. Eve geldin mi diye mesaj at,ara ama yok annem için ilk önce iş sonra ben.. Laptop'umu kucağıma çekip American Horror Story 3.sezon'u açtım adı gibi korkunç değildi sadece birazcık +18 bölümler vardı o kadar.Aslında 2. sezonda orada ki doktorun canavar olduğunu öğrendiğimden beri iyi değilim çok güzel hayallerim vardı onunla. 4.bölüme geçtiğim sırada kapı çalmaya başladı.Uzun zaman sonra zil sesini duymuyordum unutmuşum ya. İstemeye istemeye yayıldığım yerden kalkıp kapıyı açtım.Karşımda Demir ve tanımadığım iki kişi duruyordu onlara anlamsız bakışlar atmaya başlamıştım ki Demir konuşmaya başladı "Aa İlke sen burda mı yaşıyordun?" oda şaşırmış bi halde bana bakıyordu ben cevap vermeyince "Şey biz yan eve taşındıkta sende görmüşündür.Neyse ya bizim evin elektrikleri yok bizden önceki kişiler faturayı ödememiş kesmişler işte bizimde telefonlarımızı şarj etmemiz lazım elektriginizden birazcık kullanabilirmiyiz?" (yazar burda ne saçmaladığını bilmiyor ashash vote unutmayın) dedi yanında ki iki çocuğu gösterip ben hala mal mal onların suratına bakarken arkadan bir çocuk "Şekerim bizi içeri almıcakmısın?" yanağımdan makas alıp içeri girdi. Ben şok bi ifadeyle Demir'e ve yanındaki arkadaşına bakarak "Buyrun" dedim kapının önünden çekilip yol verdim.Kapıyı kapatıp arkalarından içeri girdim.Yanağımdan makas alan çocuk az önce benim yayıldığım koltuga yayılmış Laptop'um ile bişey yapıyordu. Demir ve diğer ise çocuk hala ayakta duruyorlardı. " otursanıza" diyip koltukları gösterdim ve laptop'umu o çocuğun elinden sertçe çektim.Çocuk bana bakmaya başladı "Hiç misafir perver değilsin" dedi. Tek kaşımı kaldırıp otobüsteki teyzeden öğrendiğim gibi dik dik bakmaya başladım ve evet o tek kaş kaldıran nadir insanlardanım. "Eve gelen misafirlerde izinsiz eşyalarını karıştırmazlar" dedim Demir'e dönüp "siz üçünüz aynı evde mi kalıyorsunuz?" kısaca "Evet" dedi. Biran önce gitseniz artık Ahs izlemeye geri dönsem bende. Hem zaten şu yanağımdan makas alan çocuk biraz tuhaftı sanki aman neyse banane."Şunları artık taksak" dedi geldiğinden beri hiç konuşmayan esmer çocuk elindekileri kaldırıp salladığında onlara prizlerin yerlerini gösterdim.Tekrar yerlerine geçtiklerinde Demir esmer çocuğu gösterip " Bu arada bu Baran" dedi çocuk elini uzatıp memnun oldum diye mırıldandı. Diğer yanagımdan makas alan çocugu gösterip "Buda Buğra. Biraz fazla cana yakın biraz önce olanlar için kusura bakma" dedi. Önemli değil tarzında elimi salladım."Bişey içer misiniz?" diyerek ayağa kalktım "Aslında ben kola alabilirim" dedi buğra diğerleride onaylayınca mutfaga geçtim ve bukete mesaj attım telefonu tekrar cebime koyup kolayı ve bardakları çıkartıp masaya koydum bu sırada telefonuma mesaj geldi
"Canım gece 2'de ameliyatım var bu gece gelmicem eve kapıları güzel kilitle seni seviyorum dikkatlı ol öptüm"
- AnneMeleğim
Yİne her zaman ki gibi tek başımayım aramak çok zor ya anne o yuzden mesaj atıyorsun dimi.İyi ki bukete mesaj atmışım..Buket cevap vermeyince boş mesaj yolladım. Cips paketlerini çıkartıp iki kaseye koydum kola ve bardakları alıp içeri geçtim.Demir,Baran,Buğra fısırfısır konusuyolardı. Benim geldiğimi görünce hemen sustular."Özelse çıkıyım isterseniz" dedim alay eder bi tonda.Baran "Ya özel bişey değildi Buğra'nın saçmalıkları işte bizde kalksak artık geç oldu" dedi ve hepsi birden ayaklandı.Bu sırada kapı çaldı Bugra kendi eviymiş gibi kapıyı açmaya gitti.Buket'în tepkisini merak ettiğim için peşinden bende gittim.Her zaman ki gibi söyleniyordu yine ayakkabılarını çıkartmakla uğraştıgı için henüz Bugrayı fark etmemişti.Başını kaldırdı tepkisiz bi halde buğraya baktı ve çığlık atmaya başladı "Laan İlkeeeğğğeeğeğğ annen evde yokken sen eve erkek mi atıyosunn kızzz püü senin suratınaaa" diyerek içeri girdi kapıyı kapatıp buğrayı sıkıştırdı elinde ki çantayla vurmaya başladı "Ahlaksız senii.Genç bi kızdan nasıl yararlanırsın sen hee" ben kahkahalara boğulduğum sırada içerden Demir ve Baranda geldi ilk başta neye güldüğümü anlamamış olucaklar ki saf saf suratıma baktılar daha sonra benim baktıgım yere baktılar ve onlarda kahkaha atmaya başladılar.Buket hemen bize bakmaya başladı "Kız sen bizim başımıza orospu mu olucaksınn heee bi tanede yetmemiş kıza grupmu yapıcaktınız lan benide o yuzden mi çağırdın" hem bagırıyor hemde bana vuruyordu.Ben gülmekten onun vurmalarına karşılık bile veremiyordum.En sonunda Demir buketi belinden çekip "Sakin ol kimsenin grup yaptıgı yok" dedi bizimki demirin sesini duyunca sakinleşti sonra Demire dönüp "Senin ne işin var burdaa" diye aniden bagırınca korktum. "Buket sakinleşir misin geç içeri, ben mutfaktan buz alsam iyi olucak" dedim bugranın yuzune bakıp buket buğranın yüzüne tırnaklarını geçirmiş olucak ki sağ yanağında Üç tırnak izi vardı sol elmacık kemiği ise kızazmaya yüz tutmuştu bile mutfaga gidip buzluktan buzları çıkardım buz torbasına koyup içeri geri döndüm. Buket burnundan soluyordu dik dik bugra ve barana bakıyordu kırmızı inekli pijaması, dagınık saçları ve kıpkırmızı suratıyla şuanda o kadar komik gözüküyordu ki.
-
"Kızım sen neden bana en başından söylemedin ya" dedi buket. Herşeyi anlatmıştık yanlış anlaşılma olduğu içinde hepimizden özür dilemişti Buket nasıl becerdiyse Buğranın tşörtünü yırtmıştı, ben yırtık tşörtle duramam diyip hepsini çıkartmıştı."Oğlum şunu üstüne geri giy" diye soludu Baran. Ben içimden ne kadar giymesin desemde "Evet bugra ya senin pis vücudunu görmek zorunda değiliz" dedim.. İlerleyen saatlerde çok iyi anlaşmış telefon numaralarımızı birbirimize vermiş,sosyal ağdaki bütün hesaplarımızdan takipleşmiştik.Şuanda ise Laptopu Tv'ye bağlamış film izliyorduk.Buğra kafasını baranın bacaklarına koymuş uyuyordu.Demir ise Buketin yaptığı hareketlerini sanki kaçırmamak için gözlerini ayırmıyordu.Ne kadar garip dimi şuanda üç erkekle hatta hiç tanımadığım üç erkekle aynı evde aynı odada film izliyorduk ve buna kızıcak kimsede yoktu. Annemin zaten umrunda değildim, babam ise olup olmadığını bile bilmiyorum.İlkokulda bu yüzden arkadaşım yoktu 8.sınıfta Görkem ve Buketle tanıştım onlar en iyi arkadaşlarımdı. İkiside birbirinden değerliydiler Görkem çok korumacı davranıyordu sevgilimiz olduğunda ya korkutuyordu çocukları yada dövüyordu aslında bundan pek şikayetçi değildik..Birden kafama bişeyin atılmasıyla kendime geldim "Noluyo lann" diye bagırdım ve bana hunharca gülen üç aptala baktım. "O kadar çok dalmışsın ki film biteli 15 dakika oldu sen hala televizyona bakıyordun" dedi buket.Gözlerimi devirdim."Ne bağırıyosunuz oğlum ya şurda bi uyutmadınız" diyerek kalktı bugra "Hadi beyler geç oldu kalkalım artık"dedi baran ve hep birlikte kapıya yürüdük. "iyi geceler kızlar" hepbi agızdan dedikleri için gülmüştük buketle.Kapıyı kilitleyip içeri geçtiğimizde bi savaş alanıyla karşılaştık buketle birbirimize baktık aynı anda "Sende benim düşündüğümü mü düşünüyorsun" dedik arkamızı dönüp odama çıktık. Buket bize geldiğinde genellikle odamda bulunan pencere kenarında ki koltukta uyurdu orasının ona huzur verdiğini söylerdi orayı bukete hazırlıyıp yatagımın içine girdim bukette yatmıştı "Baran senden hoşlanıyor gibi" dedi buket birden ilk önce anlamadım ama sonradan ne dediğini anlayarak "saçmalama" diyerek kafamın altında ki yastığı ona dogru fırlattım "benim düşüncem bu güzelim" dedi ve hayali öpücük yolladı bu karşılık olarak güldüm "Demir bütün gece gözünü kırpmadan sana baktı" gülüp "banane" dedi. Tabi canım sanane "İyi geceler" dedi ve arkasını döndü "iyi geceler" diyerek karşılık verdim.Kendimi uykunun güçlü kollarına teslim ettim.
İyi geceler Anne..
İyi geceler Baba..
