6. Bölüm

294 14 2
                                    

Medyada kitap için tasarladığım başka bir kapak var.

İYİ OKUMALAR.

*

Kızlar içeride oturan Kral'ın annesini aldırmadan koşuşturarak yanıma geldiler. Kıskandıkları her hallerinden belliydi. Fakat Richard ile aramda kıskanılacak bir şey geçmemişti. Henüz...

"Ona nasıl baktığınızı gördünüz mü?"diye sordu adının Alys olduğunu bildiğim kız. Bu sabah tartıştığım kız yani Alberta ise Alys denen kıza iğrenç bir bakış gönderdi ve daha sonra Richard'ın annesinin yanına gidip oturdu ve bir şeyler söyledi. Kadın ise alayla gülerek onun yanağını okşadı. Gördüklerimden çıkaracağım tek şey Leydi Turner Alberta'nın kazanmasını istiyordu. 

Alberta güzel bir kadınından çok daha güzeldi. Açık sarı saçları mora çalan gözleri vardı. Yüzünde ki tatlılık ise inkâr edilemeyecek kadar ortadaydı. O çok daha güzel. Benim olamadığım her şey. Onun karşısında yenilgiyi kabul etmemek kibirden başka bir şey asla olamazdı. Richard'ın onun yerine beni sevmesi ise saflıktan başka bir şey olamazdı.

"Kızlar!"diye bizi azarladı Rose. "Kendinize gelin. Bu odada Kraliçe var."dedi. Bakışlarım yine Kral'ın annesine kaydı. Yüzünde az önce Rose'un dudaklarından dökülen kelimelerin keyfi vardı. Ona Eski Kraliçe demiyorlardı. O hala Kraliçeydi. Hala ülkenin en güçlü kadınıydı. Fakat Alberta'nın tarafını tutması ise garipsenmeyecek gibi değildi. Eğer oğlu evlendikten sonra hala en güçlü kadın olmak istiyorsa basit ve saf biri olmalıydı seçilecek olan kız. Alberta ise bu tanımın tam tersi.


Kızlar beni rahat bıraktıktan sonra bu sabah konuştuğum kızın yanına gittim. İsmini zorlayınca hatırladım. Amy. Hafif tombul yanakları ve oldukça masum bakışları vardı. Alberta'nın tam zıttı. Beni görünce utandı. Fakat ben ona gülümsedim.

"Amy."dedim ve yüzüne samimi olduğuna inandığım bir gülüş yerleştirdi.

"Thea."dedi. Bende samimi bir gülüşü yüzüme oturturdum.

Konuyu uzatmak ve gereksiz laf kalabalığı yapmak gibi saçma şeyler ile uğraşmadan hemen lafa daldım. "Senden özür dilemek istedim. Bugün istemeyerek kalbini kırdım sanırım."dedim ve bana bu sefer çok daha güzel bir gülüş gönderdi. Bu gülüşten cesaret alarak "Sabah hiç olmamış gibi yapsak. Gerçekten burada insanın arkadaşa ihtiyacı var."dedim ve o da dediklerimi kafa sallaması ile onayladı.

"Arthur'un bir kızı olduğunu bilmiyordum."dedi elinde ki mendile iğneyi batırırken.

Konuyu başka bir yere çekmek için "Babamı tanıyor musun?"diye sordum gülerek kafasını salladı.

"Ben Lord Brass'ın kızıyım. Babam hep sarayda olduğu için bende sarayda yaşadım. Yani yabancı değilim buraya."dedi. Ona şaşkınlıkla baktım.

"Kral'ı ile aran nasıldı?"diye hemen atladım. Eğer burada yaşamışsa Richard ile de bir  muhabbeti olmalıydı.

"Arkadaşım. O, ben, Anna ve George birlikte büyüdük. Bu yarışa girerken kazanmayacağımı biliyordum. Babam da biliyordu. Fakat ben bu seçime girersem benimle güç ve makama sahip herkes evlenmek isteyecekti. Bu yüzden buradayım tıpkı bir kaç kızın olduğu gibi."dedi. Göründüğü gibi saf bir kız değildi. 

"Amy gelsenize Kraliçe kendi anılarını anlatıyor."dedi adını bilmediğim bir kız.

Amy elinde ki mendili bir kenara koyup "Geliyoruz Hannah."diyince Amy adını öğrendim ve kalkıp Richard'ın annesinin yanına gittik.

♔KRALİÇE♔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin