Hasret

Büyük Acı

İki koruma kollarıma girdi ve boyları benden bayağı bir yüksek olduğu için ayaklarımdan havalandırdılar beni. Bu korkunç yerin karanlık koridorlarından geçerken hem ölüme gitmenin hem de sıra sıra kapıların her birinin ardındaki amansız acıları görmenin heyecanı içerisindeydim.

Bir kapının ardında beyaz, siyah, kahverengi kediler, diğer kapının ardında acı acı ağlayan bebekler... Bunları gördükçe ölüp ölüp diriliyordum zaten. O kadar büyük bir yerdi ki burası, her yerin dolu olduğunu göz önüne alırsak yaklaşık 300 kişi. Hepsi için birer tahta parçası, dörder demirden halka. Tıpkı benim ilk baştaki durumum gibiydi hepsinin durumu.

İlerliyorduk...

İçinde iki meşale, bir mum, bir halat parçası olan bir odaya geldik. İki kapısı olan bu odanın bir kapısı tahtalarla kapatılarak kilitlenmişti. Diğer kapının da insanın kulaklarını tırmalayan bir gıcırdama sesi vardı. Bu odaya çoktandır girilmediği belliydi, odayı incelerken arkamdan kapatıldığımı anladım. Kapıya yumruklar ve tekmeler atarak avazım çıktığı kadar bağırdım. Bir süre sonra faydası olmadığını anlayarak bir köşeye oturdum. Bu odada gizemli bir şeyler vardı, çok korkutucuydu.

Duvarda bir miktar kan vardı, daha da önemlisi ortadaki mumu söndürdüğümde tekrar yanıyordu, Öldürülme hissiyle umutsuzluğa kapılmıştım. Gittikçe havam azalıyordu, nefes almakta zorluk çekiyordum. En son tahtalarla kilitlenmiş kapıyı açmaya çalıştığımı hatırlıyorum.

Gözlerimi açtığımda kollarımdan iki adam tutmuş, beni götürüyordu. Beni yüksek bir yere çıkardılar, asılıcağımı anlamıştım. Yerde gelirken takip ettiğim bebek vardı 😭. Dayanamadım, ona, onlara... Haykırıyordum, içimdekini anlatamıyor, yerimde duramıyordum. Yerde bebeklerin kafaları vardı; yerde bebeklerin "gövdesiz" kafaları vardı.

Aynı bir çöp gibi atılmışlardı, sinekler böcekler içindeydiler. Kolumdan tutan adam bana bir yumruk attı, kendime geldim. Kan kustum, ve bana yumruk atan adama kan tükürdüm.

Sonum gelmişti, bebekleri kurtarma umudumla birlikte silinip gitmiştim. Boynumda halatın acısını hissettim..