7

862 31 0
                                    

Uyandığımda henüz gün başlamamıştı üzerimi değiştirip çantamı aldıktan sonra odadan çıktım ve arabaya doğru ilerledim. Arabanın kapısını tam açtım ki bir el kapıyı geri kapadı. "Nereye?" "Sanane Çağatay." " Su dün olanlar yüzünden kaçıyosun dimi "  "evet şimdi izninle" diyip kapıyı tekrar açtım o da tekrar kapadı "Kaçman neyi değiştirecek yine bulacak seni, sen söylemeden söyliyim hiç bişeyi yine bulucak ve yine iki sene kaçtın ne değişti?" hiç bişey demeden sadece suratına baktım, haklıydı iki sene boyunca sürekli kaçtım sürekli buldu beni . o buldu ben kaçtım ben kaçtıkça o beni bulmaya o buldukça ben kaçmaya devam ettim ama yine aynı şey oldu bu sefer bitti desemde buldu beni artık kaçmak hiç bişeyi değiştirmiyodu " haklısın kaçmak hiç bişeyi değiştirmiycek ama burda kalırsam birileri zarar görür " "sen burdasın diye kimse zarar görmez Su" "Çağatay..." "Su sahilde yürüyelim mi biraz ?" " olur " çanttamı arabaya bıraktım ve sahile indik . bir banka oturduk " Ne zamandır silah kullanıyosun ?" "yedi yaşında babaannem dövüşmeyi ve silah kullanmayı öğretmeye başlamıştı kendimi kuruyım diye " "babaanne ye bak sen" diyip güldü bende sırıttım.  " peki babaannen nerde şimdi yani ne  biliyim sana yardım etmedimi kaçarken?" "Aslında...babaannem Gül sultan kanserdi son zamanlarda durumu kötüleşti ben on altı yaşındayken bir gün odasına çağırdı evden kaçıcaksın çantanı hazırla dedi bende dediğini yapıp yanına gittim beni öptü seni seviyorum dedi bende seni dedim ve git dedi..." "sonra noldu " " sonra kalbi durdu...bende koşarak ordan uzaklaştım zaten herkes o sıra Gül sultanın odasına gidince kaçmak için en iyi fırsattı oda bunu biliyodu o yüzden... " "sana hazırlan dedi sende kaçtın " " aynen... bunu kimseye anlatmamıştım daha önce aramızda kalsa oluurmu ?" "olur " derken baş parmağıyla gözümden akan yaşları temizledi. Saçma bir şekilde kalbim çok hızlı atmaya başladı . Geri çekildim ve gülümsedim " sıra sende" " derken?" Dedi anlamsız gözlerle "neden kimse Damlayla kuzen olduğunuzu bilmiyor?" " Ciddi misin?" " Evet merak ediyorum" " Sana bunu anlatıyım diyemi bana babaanne hikayeni anlattın?" "NEE!!... hayır sadece merak ettim işte " derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı " şimdi sana anlatırsam başın derde giricek diycem ama sende..." " başımda zaten bir sürü dert var" " diyceksin..." " o yüzden anlat" " tamam.... Benim babam çok ünlü bir iş adamı holding sahibi baya çevresi falan var işte ve bununla böbürlenmeyi onun parasıyla yaşadığımızı yüzümüze vurmağı çok severdi. Bende bu yüzden evi terk ettim . Ve tabi kendim para kazanmaya çalıştım biraz farklı yollarla..." ona anlamsız gözlerle bakınca açıklık getirdi " Tefecilerden aldım parayı ama geri ödeyemdim.. eğer damlayı herkes bilirse onlarda bilir bu yüzden kimse bilmiyo ona zarar veremesinler  diye o bunların dışında  kalsın diye" " Herşeyi anladım ama sırf baban parasını gözüne sokuyo diye evden kaçmak biraz saçma geldi" " Su gerçekten sana her şeyi anlatmamı beklemedin dimi bu sadece bi sebep bir sürü şey var o iğrenç adam hakkında ama tabiki sana anlatmıycam" sırıttım "tamam" dedim sadece "tamam " diye karşılık verdi. Biraz daha sohbet ettik o sıra simitçi yanımıza geldi "gençler simit" "acıktın mı?" Hala hiç bişey yemediğimi düşünürsek baya açtım kafamı evet anlamında salladım , gülümsedi " 2 çay 2 simit " adam çayları ve simitleri verdikten sonra gitti. O sıra Çağatay çayını banka koyup ayağa kalktı ve hırkasını çıkarttı " sabahı ayazı olur bide sahildeyiz göbeğinde açık hasta olucaksın" diyip hıraksını uzattı bende alıp giydim, giydiğimde gerçekten üşüdüğümü fark ettim . " yakıştı " diyip sırıttı ve simitini yemeğe devam etti . " biliyomusun ben denizi ilk defa 14 yaşında gördüm " " şaka yapıyosun?" " hayır babam 14 yaşına kadar dışarı çıkmama izin vermedi hep evdeydin okulum bile evdeydi hocalar gelirdi. Sonra 14 yaşında  dışarı çıkmaya başladım tabi babamın adamalarından biri sürekli yanımda ilk çıktığım gün direk sahile gittim denizi görnek için" " bu çok saçma ssenbaya hapis hayatı yaşamışsın " " ben cehhenem hayatı yaşadım " bi anda aramızdaki mesafiyi kapatıp bana sarıldı daha sonra kafamı omzuna koydu ve kendi kafasını kafama doğru eğdi "hiç uyunadım gece 2 saat sonra ders var o yüzden biraz böyle uyuycam " " tamam" ne oluyodu  bana iyice aptala dönmüştüm kalbim çok hızlı atıyodu ve sonsuza kadar böyle kalmak istiyodum nedense aşırı huzurluydum çok çok saçmaydı bu.

Ne ara uyudum bilmiyorum ama uyandığımda çağatayın dizindeydim ve saçımla oynuyordu " ne yapıyosun?" Diye sordum doğrulurken "saçımda bişey vardı onu aldım " " peki neden senin dizindeydim " " nasıl uykun varsa baya derin uyuyomuşsun kafan düştü bende elemedim "  " sen uyumadın mı " "uyudum ama bi yarım saat falan " " saat kaç" " sekiz buçuk hadi okulla gidelim " okulla girdikten sonra ikimizde kendi odalarımıza dağıldık. Eşyalarımı alıp sınıfa geçtim Damla ordaydı "Damla nerdeydin ?" " Dün biraz kafa dinlemek ve erkeklerden sonra evi temizlemek için evde kaldım daha yeni geldim Can sağolsun beni aldı" " hmm anladım... Seni Can aldı" " sadece bunu mu anladın?" " evet " " ama ben Çağatayın hırkasının sende ne aradığını anlamadım " " uzun hikaye anlatırım sonra " " peki " derken hoca geldi ve yerlerimize oturduk "bakıyorum hırkamı baya sahiplenmişsiniz Su hanım" " öyle oldu biraz " diyip gülümsedim " hep gül olur mu?" Bi dakika ne demin Çağatay bana ne dedi yada bu neden benim bu kadar hoşuma gitti " sende hep gül" " seni görünce gülmeden edemiyorum zaten " " Çağatay hayırdır?" " Derken?" " Romantik cümleler falan hayırdır diyorum" " Hiç içimden geldi" " öyle olsun bakalım " 
Sonraki iki gün bu şekilde Çağatayın bu şekildeki davranışları devam etti. Damla bu konu hakkında sürekli dalga geçerken Canda benim hakkımda öğrendiklerinden sonra bana biraz daha kibar davranmak istemiş olabiliceğini düşündü öğle tenefüsünde  tuvalette girdim ellerimi yıkarken Melis içeri girdi.

Mafyanın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin