Don't let me forget you 🎐

883 70 64
                                    




Genç kız karşısında duran akumadan arınmış sarışın çocuğa baktı. Bembeyaz olan kostümü ve buz gibi olan mavi gözleri kaybolmuş yerine eski sıcaklığında bakan yeşil gözler ve siyah kostümü gelmişti. Ladybug gözlerini onun üstünde inanamazcasına gezdirirken Chat şaşkın bakışları ile etrafa bakınıyordu.

Genç adamın aklına son olaylar geldiğinde boğazına bir yumru oturdu. Sahi tüm bu olanlara o sebep olmuştu değil mi? Derin ve kederli bir nefesi içine çektiğinde beline aniden dolanan kollar ile ne yapacağını bilemedi. Genç kızın tanıdık çiçek kokusu burnuna dolduğunda hızlıca kollarını genç kıza sardı ve yüzünü onun boynuna gizledi.

"Sen iyisin..." Genç kahraman ilk defa böylesine bir korku yaşamıştı. Oysaki her zaman Chat'ten şikayetçi olurdu. Gerçi bir şeyin kıymetini kaybedince anlamaz mıydı zaten insan?

Gece mavisi saçları genç adamın şimdiden aklını başından almıştı. Fısıltı ile karışık sesi genç kızın saçlarına dokunup geçmişti.

"Marinette... özür dilerim..yemin ederim bir an duygularımı kontrol edemedim ve ve-"

Sarışın kahraman geriye çekilmeye çalıştığında Ladybug onu bırakmadı ve kollarını boynuna daha sıkı sararak konuştu. "Sessiz ol aptal kedi seni kaybettiğini sandım..Bana neden hâlâ Marinette dediğini bilmiyorum ama iyi bir sebebin olduğunu biliyorum. Beni asla hayal kırıklığına uğratmazsın."

Genç adam kızın birşey bilmediğini anlayınca sertçe yutkundu. Güzel sevgilisi onu hatırlamıyordu. Daha doğrusu genç kız kendi zamanındaki leydisi miydi?

Aniden arkalarında duydukları ses ile birbirlerinden ayrılıp o yöne baktılar. Adrien'ın tahmin ettiği gibi bu Bunnix idi. Yaptığı hatayı düzeltmek için gelecekten gelmişti. Bunnix ellerini havaya kaldırıp bir sevinç nidası çıkardı. "Başardın Mini bug!"

Ladybug gülümsedi ve Chat'a bir kez baktıktan sonra Bunnix'e tekrar döndü. "Evet ama hâlâ beni hatırlıyor.."

Bunnix elini çenesine yerleştirdi ve konuştu. "Muhtemelen yanlış bir anda denk geldiniz ya da dönüşümden çıkarken seni gördü? Belki de başka birisi?" Ladybug ona katılırcasına başını salladı.

"Belki de Adrien gördü. Eğer o zamana gider ve ona görünmeden camdan çıkarsam..Sonra da şanslı tılsımımı kullanabilirim." Bunnix onu onayladı.

"İyi düşünce Mini bug! Şimdi gitme zamanı."

Arkada tüm olayları sessizce izleyen Chat Noir araya girme ihtiyacı ile elini yavaşça kaldırıp ensesini ovdu. "Hey! Bunnix bize birkaç dakika müsaade eder misin lütfen?" Bunnix kafasını onaylar biçimde salladı ve gülümseyerek portala girdi. "Seni bekliyorum Ladybug."

Genç kız onu onayladıktan sonra yavaş adımlarla Chat'in yanına vardı. Chat tereddüt ile kızın ellerini tutsa da garip bir şekilde ilk defa terslenmemişti. Bu onu gülümsetti. Ladybug kalbinde olan anlam veremediği atışları hissettiğinde yanakları hafifçe kızardı.

Genç adam fazla vaktinin olmadığını bilerek konuşmaya başladı. "Seni Seviyorum Marinette...Bunu bilemeni istiyorum çünkü yanlış anlamanı asla istemiyorum. Maskeli ya da maskesiz sen olağanüstüsün. Her yer ve her durumda sana aşık olacağımı biliyorum."

Derin bir nefes daha aldı. " Sadece tüm bu olanları unutsam bile bizim öylece yok olmamızı istemiyorum.."

Genç kız şaşkın bakışlarla Chat'a bakarken ilk defa kokusunu içine çekti. Bu koku ona fazlası ile tanıdık gelmişti. Ve ayrıca bu söyledikleri de neydi böyle? Ladybug'un kafası iyice karışmıştı.

Chat vakit aktıkça kızın gözlerinde daha fazla kayboluyordu.
"Son olarak bere için teşekkür ederim... Ayrıca sakın ismini o notun üzerinden silme tamam mı?"

Genç kız şok ile irileşen gözlerini karşısındaki sarışından ayıramıyordu. Kalbi bu tanıdık kokunun ve hissin nerden geldiğini çoktan çözmüştü. Genç adam yüzünü unutacağı kızın yüzüne biraz daha yaklaştırdı. Kızın fısıltısı ikisinin dudakları arasında asılı kalmıştı. "Sen.."

Genç adam son kez boğukça yalvarır gibi konuşmuş ve dudaklarını çilek gibi olan kızın dudaklarına yaslamıştı bile. "Lütfen seni unutmama izin verme.." Ladybug'un gözünden akan bir damla yaş ikisinin birleşmiş haldeki dudaklarında duraksadı. Ladybug ellerini sevdiği çocuğun ensesinde birleştirip ellerini saçlarına daldırdı. Aynı saniyelerde alevlenen Chat'ta ellerini kızın beline koymuş ve onu sıkıca kendine çekmişti.

İkisi de özlem ile birbirini öperken Chat'in öpücükleri çoktan kızın yüzünün her tarafına ulaşmıştı. Onu kaybetmekten öylesine korkuyordu ki...Son kez alnına şefkatle bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. Genç kızın pembe dudakları hafifçe şişmiş ve koyulmuştu. "Seni unutmama izin verme.."

Kızın önüne düşen bir kaç perçemini eli ile düzeltti ve buruk bir tebessüm etti. Ladybug'un yüzünde kararlı bir ifade oluştu.
Bir eli Chat'in yanağında koydu ve hafifçe okşadı. "Asla.."

Bunnix'in sesi portaldan geldiğinde Ladybug son kez aşık olduğu gence baktı ve arkasını dönerek portala girdi. Artık yüzünden boncuk boncuk akan yaşları tutamıyordu.
Ne yapması gerektiği aklına geldiğinde Bunnix'e doğru döndü ve konuştu."Beni aldığın zamandan 10 dakika öncesine gitmenin istiyorum."Bunnix onu başı ile onaylayıp zamanı ayarladı.

Ladybug portaldan çıkıp hızlıca Adrien'ın odasına girdiğinde kendisinin 10 dakika geçmişteki halini gördü. Kendisi odayı turlamak ile meşguldü. Hızlıca şanslı tılsımlı havaya fırlattığında herşeyin normale döndüğünü biliyordu. Kalbi çok fazla acısa da aldırmamaya çalışarak hızlıca yastığın üstünde duran hediye paketine uzandı ve masada bulduğu kalem ile adını güzelce tekrardan yazdı. Adrien'ın gelmediğinden emin olduktan sonra camdan çıkarak Agreste malikanesinin arkasında geri dönüştü.

Adrien eve geldiğinde 10 dakika önceki ile aynı olaylar yaşandı ta ki odasına girip Marinette'den gelen hediyeyi görene kadar.
"Anlamıyorum Plagg, Marinette neden bana kalp işlemeli bir paket ve bere bırakıyor ki?" Ama anlamsız bir şekilde kalbinde olan kıpırtıyı da hissetmişti.

Plagg kıkırdayıp küçük ellerinde tuttuğu peynirini yerken boğuk çıkan sesi ile konuştu. "Belli olmuyor mu? Bir kız üzerinde kalp işlemeli bir paket bıraktığında bunu arkadaşça olarak mı anlıyorsun sen?"

Adrien çatılan kaşları ile itiraz edecekken Plagg onu engelledi ve neşeli sesi ile devam etti. "Belki de etrafına bakmanın zamanı gelmiştir ha evlat? Neden gidip Marinette ile konuşmuyorsun?"

Adrien tedirginlik ile kafasını sallayarak bereyi taktı.  "Haklısın onunla konuşmalı ve neler olduğunu öğrenmeliyim. Hızlı adımlar ile odasından ve malikanede çıktıktan sonra sağa dönmüştü ki birşeye çarptı. İki beden de geri savrulurken Adrien hızlıca kızı belinden tutmuş ve kendine çekmişti.

İki genç birbirlerine şaşkınlık ile bakarken Adrien zor da olsa kelimeleri toparlayabildi. "Marinette burada ne arıyorsun? Gerçi bende senin ile konuşmaya geliyordum? Sahi şu bere-"

Daha ne olduğunu bile anlayamadan genç kız onu gömleğinin yakasından tuttuğu gibi kendine çekmiş, dudaklarını dudaklarına bastırmıştı. Genç adam ne yapacağını bilemez bir şekilde kıza karşılık vermeye başladığında içinden ılık bir his akıyordu. Adrien bu hissi biliyordu ama bir türlü çıkaramıyordu.

Bir süre sonra iki gençte kendini kaybetme derecesine gelmişken Adrien genç kızı belinden tuttuğu gibi arkalarında duran duvara yaslamıştı. Neden bunu yaptığını bilmiyordu ama herşeyden çok istediğini hissedebiliyordu.

Son kez kızın üst dudağını emdikten sonra yavaşça geri çekildi ve alnını onunkine yasladı. İkisi de hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Marinette dağılmış perçemlerini yavaşça eli ile iteledikten sonra gözlerini bunca zamandır aşık olduğu gence çevirdi.

"Seni seviyorum..."













Ağlayarak yazdım :')


𝐎𝐧𝐞 𝐒𝐡𝐨𝐭𝐬 ~ 𝐌𝐢𝐫𝐚𝐜𝐮𝐥𝐨𝐮𝐬 ♡ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin