Dışarda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Gözümü ovuşturarak yatağımdan kalkıp pencerenin önüne geçtim.
"Tam gününe göre bir hava." İç çekip pencerenin önünden ayrıldım ve odamdan çıktım. Küçük bir evde felçli dedem ile yaşıyorum. Babam ben küçükken vefat etmiş. Annemde beni dedem ile bırakıp başka bir evlilik yaptı yani terk edildim. İlk başlarda çok zorlanmıştım. Ama artık normal geliyor. Dedem ile gayet mutluyum.
Mutfağa gidip dedeme yiyecek birşeyler hazırladım. Ve onun kaldığı odaya götürdüm.
"Günaydın." Yanına oturup yemeğini yedirmeye başladım.
"Bugün eve biraz geç geleceğim beni beklemeden uyu. Şimdi okul için hazırlanmalıyım. Dikkatli ol. Egzersizlerini yap. "
Dedem kafasını sallamaya çalıştı. O sırada ona gülümseyip yanağından öptüm. Ve tepsiyi alıp odasından çıktım. Bugün yeni okulumda ilk günümdü. Sırf bu okula gitmek için iki yıl boyunca gece gündüz çalıştım ve bursluluk sınavına girdim. Okula çok gitmek istediğimden değil. Sadece ufak bir işim var. Onu halledip tekrar normal okuluma döneceğim.
Okul üniformamı giyip. Çantamı koluma taktım ve dış kapının önüne geçtim.
"Ben çıktım. " Kapıyı anahtarlayıp gittim. Yolun kenarında ki çiçekçiden bir demet papatya aldım bu onun en sevdiği çiçekti. O kim mi? Benim bu dünyada en sevdiğim insan. Ama maalesef o da beni arkada bıraktı.
Duraktan otobüse bindim. Geldiğimde düğmeye bastım ve indim. Mezarlığın kapısının önünde derin bir iç çekip içeri girdim. Aradığım mezarın önüne gelince gülümsedim.
"Ben geldim. Bak sana en sevdiğin çiçeği getirdim. " Çiçeği toprağın üstüne koydum.
"Beni özledin mi? Ben seni çok özledim. " Artık gözümden yaş geliyordu.
"İki yıl oldu. İkimizde sabır ile bekledik. Ama sonunda o gün geldi. İntikam vakti geldi. Sana yemin etmiştim. İntikamını sonuna kadar alacağım. " Gözümdeki göz yaşını silip mezar taşına dokundum. Ve üstündeki ismi okudum.
"Ayça Bulut" En yakın arkadaşımdı o benim. İki yıl önce ölmüştü. Annemin beni terk etmesi beni onun ölümü kadar üzmemişti. Çünkü annem beni bıraktığında yanımda Ayça vardı. Ama artık tek başıma kaldım.
Tekrar göz yaşlarımı silip konuşmaya başladım.
"Şimdi gitmem lazım. Ama söz okuldan sonra gelip sana herşeyi anlatacağım. " Toprağa son kez elimi sürüp arkamı dönüp gittim.
O okula Ayça için gidiyordum. Onun için gece gündüz çalışıp para toplamıştım. Onun intikamını almak için ve ben onun intikamını en iyi şekilde alacaktım.
Mezarlığın önündeki duraktan otobüse bindim. Okul ile arasındaki mesafe biraz uzaktı. Yarım saat içinde okulun önündeydim.
Burası çok farklıydı. Hemen hemen herkez özel arabadan iniyordu. Okul da kocamandı ama bunlar hiç dikkatimi çekmedi. Çünkü ben sadece intikam planıma odaklanmıştım.
Elindeki klavuz yardımıyla müdür odasını buldum. Kapıyı tıklayıp içeri girdim.
"Yeni öğrenci sensin değil mi? "
Kafamı salladım."Evet."
"Velin gelmedi mi? " Hafiften gülümsedim.
"Dedem var ama felçli o yüzden gelemedi. "
"Anlıyorum. Geçmiş olsun. "
"Teşekkürler."
"Bakalım. 11_D sınıfı. Kendin bulabilir misin? "
"Elbette. İyi günler. "
Kafasını salladı. Bende odadan çıktım. Ve sınıfı bulmaya çalıştım. Fazla zamanımı almadı. Kapalı kapının önünde durdum. İçerden o tanıdık yaptığından zevk alan ses geliyordu.
"Tam zamanında geldim. " Hafiften öksürerek içeri girdim.
Gördüğüm manzara beni hiç şaşırtmadı. Yerde bir çocuk. Onu hırpalayan başka bir çocuk ve o çocuğu tutan iki kişi. Hırpalayan çocuk tam yerdeki çocuğa tokat atacaktı ki yetişip kolunu tuttum. O başta olmak üzere sınıfın şaşkın bakışları üstümde toplandı. Bende konuşmaya başladım.
"Tam düşündüğüm gibi beni hiç şaşırtmadın. "
Çocuk daha şaşkın bakışlarla bana baktı. Ve konuşmaya başladı.
"Sen... "
Tehditkar bir gülüş ile çocuğun gözlerinin içine baktım.
"Evet ben... Sana demiştim. Sözümde durdum. Ve geldim seni alt etmek için... "
_-_-_-_-_-_-_
Umarım beğenmişsinizdir. Yorum yapıp oylarsanız sevinirim... 😊

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
Teen Fictionİntikam almak için geri dönen bir kızın aşık olduktan sonra ki hayatını okuyacaksınız.... İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.