Barış
Bugün uzun bir aradan sonra Istanbul'a giedecektim çünkü Lale ve Berkan'ın yani benim için en önemli iki insanın nişanı vardı.
Gittiğim zaman da bir hafta kalmayı planlıyordum. Sonuçta uzun zamandır vakit geçirememiştik ve hepsini çok özlemiştim. Sadece bir kişi vardı görmek istemediğim. Ya da görünce ne hissedeceğimi bilmediğim. Nisa..
Evet, bir iki yıl önce yani Nisa'yla arkadaşken çok güzel vakitler geçirdik. Onunla zaman geçirmek beni çok mutlu ediyordu çünkü onu seviyordum. Ama tek sorun sevgimin arkadaşça olmamasıydı.
Bir gün cesaretimi toplayıp ona onu sevdiğimi söylemeye karar vermiştim ve o gün aldığım cevapla gerçekten yıkılmıştım. O günden sonra daha fazla burada duramayacağımı anlayıp Almanya'ya gitmiştim. Orada da çok güzel ve temiz kalpli bir kızla tanıştım. Aycan.
Şimdi de Aycan'la birlikte tam bir sene sonra nişana geliyorum. Kimseye Aycan'la geleceğimi de söylemedim. Sürpriz olsun istiyorum çünkü.
Nişan başladı ama biz daha oraya varamadık. Çünkü motorumda ufak bir arıza çıktı ve onu düzeltmemiz gerek.
Yaklaşık yarım saat sonra arızayı giderdik ve şimdi düğün salonun kapısındayız.
Ben biraz önden yürüdüğüm için düğün salonuna ilk giren ben olmuştum. Nisa da buradaydı biliyordum ama dönüp bir kere bile bakmayacaktım. Sonra Aycan yanıma geldi ve koluma girdi. Gidip bir masaya oturduk ve insanlarla sohbet etmeye devam ettik. Berkan ve Lale'yle de konuşmuştuk. Onları ne kadar özlediğimi görünce daha iyi anlamıştım.
Biraz sohbet ettikten sonra dans müziği çalmaya başlamıştı. Ben de Aycan'ı dansa kaldırmıştım. Tam dans edecektik ki kapıdan ağlayarak çıkan Nisa'yı gördüm. O an ağladığı için canım yanmıştı ve arkasından gitmek istemiştim. Onu gördüğümü farkeden Cemal de beni kolumdan tutup dışarı çıkarmıştı. Aycan ne olduğunu anlamadığı için yanımıza gelecekken.
"Aycan bana biraz izin verir misin hemen gelicem tamam mı?"demiştim. O da kafa sallayıp oturmuştu.
Cemal'le bir banka geçip oturduk ve Cemal konuşmaya başladı.
"Barış, sen o gün ondan bahsetme çünkü artık bir şey hissetmiyorum deyince söyleyemedim ama artık dinlemen gerek."
Kafamı sallayarak konuşmasına devam etmesini sağladım.
"Biliyorsun bir sene önce istememişti ama sen gittikten bir hafta sonra Nisa çok kötü hissetmeye başladı. İlk başlarda adın geçince kalkıp gidiyordu. Zaten yanında tek ben vardım hep. Çünkü Lale de Berkan da sen gidince konuşmadılar onunla."
"Birgün senin fotoğraflarına bakarak ağladığını gördüm. Gidip sordum ben de "zaten sen istemedin şimdi niye böyle yapıyorsun" diye. Sonra ağlayarak sarıldı bana ve "ben ona aşık olduğumu onu kaybedince anladım." dedi. O günden beri yani bir senedir Nisa hiç gülmedi, hiç mutlu olmadı, hiç uyumadı, senin sevgilin olduğunu bilmesine rağmen bugün senin için geldi buraya. Ama yine mutlu olamadı çünkü Aycan'ın da geleceğini düşünmemişti. O gerçekten çok pişman. Tek istediğim sadece bir kere onunla konuşman."
Cemal'in anlattıklarından sonra gözlerim dolmuştu çünkü ne olursa olsun onun canının yanması benim de canımı yakardı.
Anlamadığım şeyler vardı ve bunları ona sormam gerekiyordu. Bu yüzden şimdi onun yanına gidip hepsini soracaktım.
"Cemal, nerede olduğunu biliyor musun?"
"Büyük bir ihtimal sahilde oturuyordur."
"Tamam." deyip sahile doğru yürümeye başladım. Uzun süre sonra ilk defa konuşacaktık. Yüzleşme zamanı gelmişti.
Beklemede kalın. Gece atarım yeni bölümü.
Vote ve yorum da bekliyorum :)
