ROSALİA JIKOOK

13|kafa doluluğu

.
.
.
.
Saatin kaç olduğundan haberi yoktu. Yattığı yatak ona soğuk gelirken kaç saattir uykusuz olduğunu bilmiyordu Jimin. Kafasını sağ tarafa doğru dönderdi ve gözlerini tekrardan kapadı. Oysa ki gözlerini kapatmasının hiçbir anlamı olmadığını biliyordu.  Aklı çok karışıktı ve buda uyumasını engelliyordu.

Jimin bu gece de uyuyamayacağını anladığında yataktan kalktı ve odasından çıktı. Merdivenleri yavaşça indi ve hemen sol tarafta olan mutfağa ilerledi.

Kendine bir bardak su doldururken cam kenarından dışarıya bakıyordu. Karanlığı sadece ay ışığı aydınlatıyordu. Jimin, bir ışığın da kendisini aydınlatmasını isterdi. Zorlu geçen bu bir hafta da kendini rahatlatacak bir ışığın olmasını istiyordu.

Jungkook'un eve gelmesinin üzerinden bir hafta geçmişti. Sağlığı tam olarak yerinde olsada sol ayağında ki yanık ve kırılma işi
işleri daha kötü bir hale sokuyordu. Jimin her ne kadar Jungkook'a  yardım etsede işler o kadar yolunda gitmiyordu.

Jungkook'un yokluğun da şirketin baskısı daha fazla artmıştı. Çalışanlar ve diğer müdürler Jungkook'un sağlığı hakkında daha detaylı bilgi almak ve artık patronlarını şirkette görmek istiyordu. Jimin her ne kadar onlara Jungkook 'un sağlığı hakkında bilgi versede daha fazla onlara yardımcı olamazdı.

Sonuçta insanların ağzı boş durmuyordu ve medya yalan haberler üretmeye devam ediyordu. Üstüne bir de gelen hissedarlar toplantısı Jimin'in üstünde büyük bir baskı yaratıyordu.

Elinde ki boş bardağı yıkadı ve odasına gitmek için mutfaktan ayrıldı. Yukarıya çıkmadan önce Jungkook 'un odasına doğru ilerledi. Aralık olan kapıyı sessizce açmış ve küçük boşluktan melekler gibi yatan sevgilisine bakmıştı.

Sevgilisi böylece masum yatarken uzaktan izlemek yetmiyordu küçük bedene. Kapıyı biraz  daha aralayıp içeriye girdi. Yatağa oturmak yerine yere doğru çömeldi ve sevgilisinin elini avuçları içine aldı.

Her ne kadar onunla birlikte yatmak istesede bu durum da Jungkook için tehlikeli olabilirdi. Ikisi de oldukça düzensiz yatıyordu. Jimin uyku halinde Jungkook 'un ayağına vurma ihtimalini ortadan kaldırmak adına bir haftadır kendi odasında yatıyordu. Jungkook her gece yatağına çağırsa da Jimin onu reddetmek zorunda kalıyordu.

Ne kadar süre sevgilisine baktı bilmiyordu ama Jungkook'un telefonunun çalmasıyla kendine gelmişti. Hızla hemen yanında ki telefonu kapatmak için uzandı. Telefonu eline aldı ve kimin aradığına baktı. Taehyung'un aradığını gördüğünde hiç tereddüt etmeden telefonu cevapladı.

"Gecenin bir vaktinde neden arıyorsun Taehyung? Jungkook uyuyor. Ne söyleyeceksen bana söyleyebilirsin" dedi jimin sesini alçak tutmaya çalışırken.

"Jimin saat 8'e geliyor. Işe gitmek zorunda olan insanlar bu saatte kalkar. Neyse. Bugün kü olan toplantı için aramıştım. Hissedarlar toplantısını Jungkook'un yönetmesi zorunlu. Haber verirsin sen. Öğleden sonra toplantı başlayacak. O zamana kadar şirkette olması gerekiyor. "

"Insanlar Jungkook'un sağlık sorunlarını bilmesine rağmen neden hâlâ bu toplantıyı yapma konusun da ısrarcı? Başka bir tarihe çekelim Taehyung. Jungkook henüz bir toplantı için hazır değil. "

"Jimin daha fazla bu toplantıyı bir kenara atamayız. Eğer gecikme işi daha fazla uzarsa hissedar şirketler hisselerini çekmekte kararlı. Bu son şansımız. Onları daha fazla oyalayamam. Beni de anla lütfen. "

Jimin sessizce ağzından bir küfür savururken günlerdir aklında olan fikri arkadaşına sundu.

"Toplantıyı evde yapsak nasıl olur? Bütün herşeyi ben hazırlayacağım ve hiçbir sorun olmayacak Tae. Böylelikle Jungkook toplantıya katılabilir. Eminim hissedarlar bizlere anlayış gösterecektir. "