resim sergisinde zaman akıp gidiyordu. yoongi, namjoon'un cümlelerinde takılı kalırken namjoon da yoongi'nin güzel yüzünü izliyordu. utanmasa yüzünü avuçları arasına alıp öpecekti. ne kadar özlediğinin kendi bile farkında değildi. on yıl önce yüzünü severken titreyen elleri şimdi soğuk şampanya bardağını tutuyordu. birden öyle mutsuz hissetti ki kendini. oturup ağlasa yeriydi.
göstermek için sabırsızlandığı heykele yaklaşıyorlardı yavaş yavaş. kalan tabloları yüzeyden anlatıp geçti. ortada duran heykelin önüne geçti. şimdi yoongi heykeli göremiyordu. ''sana bir heykelimi göstereceğim.'' dedi güzel gülümsemesi ile. ''hazır mısın?'' yoongi çocuk gibi kafasını hızlı hızlı salladı.
heykelin önünden çekilip yoongi'nin yanına geçti. yüz ifadesini görebilmek için biraz eğildi. tuhaf bir ifade ile baktığı heykelden nedense gözlerini alamadı yoongi. ''beğenmedin mi?'' namjoon, yoongi'nin yüz ifadesinden dolayı beğenmediğini düşünmüştü.
''hayır...'' dedi yoongi zar zor. nutku tutulmuştu heykelin karşısında. ben bu kadar güzel miyim diye düşünmeden edemedi. telefonunu çıkartıp heykelin bir fotoğrafını çekti. hemen yanlarına gelen bir adam yoongi'nin dikkatini çekmek için öksürür gibi yaptı. ''beyefendi, sergide fotoğraf çekmek yasak.'' yoongi adama bir süre baktı. adam gitmeyince namjoon bir problem olmadığını belli edercesine adama gülümsedi. kim namjoon, neden herkese bu kadar güzel gülümsemek zorundaydı diye düşündü yoongi. o güzel gülümsemenin bir zamanlar sadece kendisi için olduğunu sanardı. bir zamanlar çok bencildi. bencilliği yüzünden neler kaybettiğini saysa bitiremezdi.
''ee, neler düşünüyorsun heykel hakkında?'' namjoon sabırsızlıkla sorduğu soruya bir süre cevap alamadı. yoongi hala neden heykelini yaptığını düşünüyordu. neden benim heykelimi yapsın? hem ben bu kadar güzel bile değilim. düşündü bir süre. zaman algısını yitirdi. etrafı karardı, heykel parladı. çok güzel diye tekrar tekrar içinden geçirdi.
''çok güzel.'' diyebildi onca zaman sonra. ne diyebilirdi ki? ''çok güzel olmuş. ne zaman yaptın bunu?'' durduramadı kendini. daha da sordu. namjoon'dan cevap bekledi. ''geçen yıl yapmıştım.'' geçen yıl... ayrıldıklarından tam dokuz yıl sonra. dokuz yıl. nasıl heykelini yapardı yoongi'nin? neden yapardı daha doğrusu? oturup ağlamak istedi birden. karşısında heykeli, yanında ise namjoon. yanında neden hala böyle hissettiğini anlayamadığı namjoon. ayrıldıklarından dokuz yıl sonra heykelini yaptığı için yeniden aşık olduğu namjoon. yeniden aşık mı oldum yoksa diye düşündürten namjoon.
heykel muhabbetinin üzerinden birkaç dakika geçmişti. yanlarına sergide çalışan bir adam geldi. ''efendim, açılış konuşması için hatırlatma yapmamı istemiştiniz.'' namjoon, yoongi ile geçirdiği zaman boyunca unutmuştu. tam da bu yüzden, belki yoongi gelir de onunla iken unuturum diye hatırlatmasını istemişti zaten. kendini nasıl da güzel tanıyordu.
namjoon giriş kapısının solunda kalan yüksek platforma çıktı. tepsiden aldığı yemek bıçağı ile şampanya bardağına iki kere hafifçe vurdu. içerideki hafif kalabalık ilgisini namjoon'a verdiği zaman konuşmaya başladı.
''öncelikle yaptığım ilk sergime hoşgeldiniz.'' bir alkış koptu. yavaşça azalırken namjoon konuşmaya devam etti. ''bugün burada benimle olduğunuz için teşekkür ederim hepinize.'' gözü arkalardaki yoongi'nin gözlerinde durdu. yoongi hafifçe gülümseyince istemeden namjoon da gülümsedi. ''burada olmamı sağlayan, hepinizin de tanıdığı ressam, aynı zamanda 'sanata giden patika' isimli kitabı ile de bildiğimiz kim seokjin'e ayriyeten teşekkürlerimi sunuyorum.'' bir alkış daha koptu. yoongi'nin gurur dolu bakışları arasında konuşmasına devam etti. ''bugün burada bizimle olan, gençliğimi en güzel şekilde geçirmemi sağlayan eski arkadaşım min yoongi'ye de teşekkür ederim. o olmasaydı burada olur muydum bilmiyorum. belki mühendis falan olurdum.'' içten bir kahkaha atması ile kalabalıktan da kahkaha sesleri duyuldu. ''tekrardan teşekkürler.'' diyip konuşmasını bitirdi ve alkışkar eşliğinde platformdan indi. kalabalığın içinden birkaç kişi ile fotoğraf çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
martın sonunda şampanya ✓
Fanfictionyoongi uzun zaman önce ayrıldığı ve hala unutamadığı eski sevgilisi namjoon'un resim sergisine gider. 100820-041020