2. Bölüm

3.2K 262 33
                                    

Hastaneye girdiğinde amcasının yanına çıkmak için asansörü kullanmak yerine merdivenleri kullanmayı tercih etti. Çünkü düşünmeye ihtiyacı vardı. Uzun basamaklar buna yardımcı oluyordu. Kyungsoodan istese onunda bu parayı verecek kadar durumu yoktu. Patronundan avans istese tabiki de o kadar parayı vermezdi.

Amcasının odasına karamsar , mutsuz ve düşünceli bir şekilde giremezdi. Luhan'ı sıkıştırıp sorunun ne olduğunu öğrenmek isterdi. Şu anda Luhan'ın istediği son şey amcasının üzülmesiydi. Yüzüne mutluluk maskesini takıp içeri girdi.

Amcası daha uyanmamıştı. Sessizce yanına yaklaştı ve başını okşadı. Bu parayı bulmak için herşeyi yapardı. Fakir hayatına içinden küfretti. Şimdi zengin bir insan olsaydı bu sıkıntıyı çekmeden amcasını sağlığına kavuştururdu.

Saatin çok geç olduğunu fark etti. Uyumaya karar verip odadaki refakatçi koltuğuna kıvrıldı. Pek rahat olmasada idare etmeye çalıştı. Derin düşünceler yakasını bırakmadı. Uyuduğunda hava aydınlanmak üzereydi. Kapının çalınmasıyla daha yeni kapattığı gözlerini açıp uyanmak zorunda kalmıştı. Gelenin doktor olduğunu farkedince toparlandı ve ayağa kalktı.

"Kusura bakma Luhan-shi amcana bir kaç tahlil yapmak için onu götürmemiz gerekiyor." Luhan başını salladı. Sonrasında hemşirelerin amcasını götürmesini izlemişti. Amcasının işinin biraz uzun süreceğini düşünerek aşağı kafeteryaya inip birşeyler yemeye karar verdi. Aşağı inerken Kyungsoo'ya ve iş arkadaşlarına haber vermediği aklına geldi. Arkadaşlarını arayarak durumunu anlattı ve bugün için onu idare etmelerini söyledi.

*****

Kafeteryaya indiğinde peynirli salamlı ekmek ve cola alıp daha henüz dolmamış masalardan birine oturdu. Hızlı bir şekilde aldıklarını yedikten sonra çevreyi izlemeye başladı. Zaman Luhan için yavaş akıyor, geçmek bilmiyordu. Vakit ilerledikçe masalar dolmaya başladı. İnsanların koşuşturmaca halinde olması Luhan'ı gülümsetti. O sırada yanına yaklaşan kadın ürkmesine neden oldu. Çünkü onu yoğun düşüncelerden çıkarmıştı.

"Afedersiniz oturabilir miyim?"

"Buyrun tabiki oturabilirsiniz."  Luhan şaşırarak cevap verdi.

"Masalar dolu olduğu için yer kalmamıştı. Sizi görünce düsünceli haliniz dikkatimi çekti ve bende yanınıza gelip oturmak istedim."

"Kusura bakmayın." gülümseyere devam etti. " Düşüncelere daldığım zaman dünyayla bağlantımı kesme gibi bir özelliğim var."

"Sizin gibi tatlı ve kibar bir çocuğun bu kadar düşünceli olması beni çok üzdü."

"Üzülmenize gerek yok." Kadının ilgili hali Luhan'ın garibine gitti.

"Eğer yapabilceğim bir şeyse yardım etmek isterim."

"Eğer şu anda bana 20 milyon verirseniz çok makbule geçerdi." Luhan şakayla karışık cevap verdi. Sonra bu hayalin ne kadar güzel olduğunu düşündü. Şu anda bu kadın ona parayı verse kadının dediği her şeyi yapacak gibi hissediyordu.

"Tabiki veririm ama karşılığında sizden birşey istiycem. Benimle kendi ülkeme gelip bana yardım edeceksin."

Luhan ağzı açık bir şekilde kadına bakakaldı. Kadının ona tebessümle baktığını fark etti. Herhalde benle dalga geçiyor diye düşündü ama kadının gözlerine bakınca ciddi olduğunu gördü. Kadın ciddiyetle onunla kendi ülkesine gelmesini ve ona yardım etmesini söylüyordu. Hem onun ülkesi neresiydi ve nasıl bir yardım edecekti. Aklı karışmış ve biraz da  sinirle kadına cevap verdi.

"Benimle dalga geçmeyin hanımefendi. İnsanların zaaflarından yararlanmaya çalışmayın. Daha isimini bile bilmediğiniz birine 20 milyon verip onu ülkenize götürceğinizi kolay birşeymiş gibi söylüyorsunuz." Luhan kadının ciddi olduğunu bilerek konuştu. Kadının tepkisini ölçmek istiyordu.

"Seni tanıyorum Luhan. Çalıştığın kafeyi , okuduğun okulu, yaşadığın evi ve amcanın hastalığını hepsini biliyorum."

Luhan'ın beklemediği şey oldu. Kadının tavırlarını ölçmek isterken kadın Luhan'ı ikinci kez şaşırtmıştı. Luhan iyice şüphelenmeye başladı.

"Siz beni takip mi ettiriyorsunuz? Hangi hakla bunu yaparsınız? Amacınız ne?" ayağa kalkıp kadına sinirli bir şekilde cevap verdi. Kadının ağlamak üzere olduğunu gördü ve biraz bekledikten sonra kadın cevap verdi.

"Lütfen Luhan ilk önce beni dinle. Benim ismim Sunhi buraya Roselya ülkesinden geldim. Gerçekten kötü bir amacım yok. Ülkeme gelip bana yardım etmeni istiyorum. Bunun karşılığında da amcanın sağlığına kavuşması için gereken ameliyat parasını vereceğim."

Luhan kadının ciddi olduğunu görüyordu. Ama onun sözünün ne kadarına güvenebilirdi ki. Ülkesini bırakıp başka bir ülkede yasıyacaktı. Bu çok büyük ve önemli bir karardı. Düşünmeden ve araştırmadan bu kararı vermek istemiyordu.

"Bana düşünmem ve araştırmam için zaman verin hanımefendi." Luhan kadına cevap verice kadının gözlerinin umutla dolduğunu gördü. Teklifi bir anda reddedip amcasının durumunu riske sokmak istemiyordu. Ama önce araştırmalıydı.

"Tabiki Luhan araştırıp iyice düşün ama amcanı da düşünmeyi unutma pek fazla zamanımızın kalmadığını sende biliyorsun."

Kadın haklıydı zamanları yoktu daha doğrusu kendi zamanı vardı ama amcasının zamanı yoktu.

"Kararımı size nasıl bildircem hanımefendi."

"Bu kağıtta ismim ve telefonum yazıyor istediğin zaman arayabilirsin." Kadın gülümseyerek kartı uzattı.

Luhan kartı alarak kadından müsade isteyip cafeteryadan ayrıldı. Arkasını dönüp baktığında kadının mutlulukla camdan dışarı baktığı gördü. İstemsizce güldü.

Yukarı amcasının odasına çıktığında kadından aldığı kağıda baktı. 'Oh Sunhi' kore ismine benzediğini farketti. Koreden başka bir ülkede kore ismimleri kullanıldığını bilmiyordu. Daha da fazla şüphelendi. Telefonu çıkarıp intenetten Roselya ülkesini araştırdı. Çıkan sonuçlara kendisi de şaşırdı. Bu kadar zamandır böyle bir ülkenin varlığından habersiz yaşamıştı. Korece isimlerinin olmasının nedenini de korenin kendi bağımsızlık mücadelelerinde onlara yardım etmesi ve çok fazla insan kayıbı vermeleri yüzünden onları onurlandırmak için kullanıldığını anlamıştı.

*******

Luhan araştırmalara dalmışken kapı tıklandı ve amcası hemşirelerle birlikte içeri girdi.

"Luhan-shi Doktor sizinle görüşmek istiyor."

Luhan hemşireler amcasını yatırdıktan sonra onlarla birlikte dışarı çıkıp doktorun yanına gitti. Kapıyı tıklatıp içeri girdi.

"Luhan amcanın hazırlıkları tamam sen parayı bulduktan sonra hemen ameliyat olabilir." Luhan doktorun söylediğine üzülse mi sevinse mi bilemedi. Amcası ameliyat olabilecekti tabi ki para geldikten sonra.

"Doktor bey bir durum var ve onun netleşmesini bekliyorum. Ondan sonra parayı getircem ve amcamı ameliyat edebileceksiniz."

"Çok sevindim Luhan o zaman haberini bekliyorum."

Luhan dışarı çıktı şu anda temiz havaya ihtiyacı vardı. Boğulacak gibi hissediyordu. Bugün yaşadıklarını düşündü. Karar vermesi gerekiyordu. Öyle bir karardı ki tüm hayatı değişcekti. Amcasının hayatı sonlanabilir veya devam edebilirdi.

Çıldırmak üzereydi. Kyungsooyu arayıp ona anlatmak istiyordu ama telefonda olamazdı. Yüz yüze görüşmeleri gerekiyordu. Telefonunu çıkardı ve arkadaşını aradı.

"Soo yarın acilen hastaneye gelebilirmisin?"

"Luhan yoksa amcana birşey mi oldu?"

"Şu anda kötü bir durum yok ama benim kararım herşeyi değiştirebilir."

"Luhan tamam panik yapma ben yarın sabah hemen oraya geliyorum."

Arkadaşı telefonu kapattıgında biraz olsun rahatladığını hissetti. Onun sesini duymak iyi geliyordu.

Şimdi tek yapması gereken arkadaşıyla konuşup karar vermekti...

Royal ProposalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin